GAZZÎZÂDE ABDÜLLATİF EFENDİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

GAZZÎZÂDE ABDÜLLATİF EFENDİ

Müellif:
GAZZÎZÂDE ABDÜLLATİF EFENDİ
Müellif: OSMAN TÜRER
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1996
Erişim Tarihi: 26.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/gazzizade-abdullatif-efendi
OSMAN TÜRER, "GAZZÎZÂDE ABDÜLLATİF EFENDİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/gazzizade-abdullatif-efendi (26.04.2024).
Kopyalama metni

1190’da (1776) Bursa’da doğdu. Anne tarafından dedesi, Bursa Gazzî Dergâhı’nın kurucusu Şeyh Ahmed Gazzî’nin torunu Mustafa Nesib Efendi’dir. Büyük dedesi Ahmed Gazzî’ye nisbetle Gazzîzâde diye tanındı. İki yaşında iken babası Ulucami imamı Esad Efendi vefat ettiğinden dedesinin yanında yetişti. Vâkıât adlı eserinde (vr. 3b) küçük yaşta tahsile başladığını, Mevlevî Ali Sıddık Baba’dan Farsça öğrendiğini, Necmeddîn-i Kübrâ’nın el-Uṣûlü’l-ʿaşere’sini, Mevlânâ’nın Mes̱nevî’sini, İbn Atâullah el-İskenderî’nin el-Ḥikemü’l-ʿAṭâʾiyye’sini, Abdülvehhâb eş-Şa‘rânî’nin ʿUhûdü’l-Muḥammediyye’sini okuduğunu belirtir. Ayrıca Hoca Hüseyin Efendi’den fıkıh, Hoca Ahmed Efendi’den kıraat, Bekir Efendi’den tefsir ve hadis usulü dersleri aldı (Hüseyin Vassâf, V, 129). Dokuz yaşında iken Mustafa Nesib Efendi tarafından kendisine Halvetî-Mısrî zikri telkin edildi. Dedesinin ölümü üzerine (1202/1788) on iki yaşında Gazzî Dergâhı’na şeyh oldu. On sekiz yaşında Ulucami’de tefsir okutmaya başladı. Üftâdezâde Şeyh Mustafa Efendi’den teberrüken Celvetiyye icâzeti aldı. Daha sonra İstanbul’a gittiği, Hoca Neş’et ile tanıştığı ve onun tavsiyesiyle Bursa’ya dönüşünde Nakşibendî şeyhi Mehmed Emin Efendi ile yakınlık kurduğu bilinmekteyse de İstanbul’a hangi tarihte gittiği, ne kadar kaldığı ve Bursa’ya ne zaman döndüğü belli değildir. İstanbul dönüşü sülûkünü tamamlayarak Bursalı Mehmed Emin Efendi’den Nakşibendî-Müceddidî icâzetnâmesi alan Gazzîzâde, onun ölümünden sonra halifesi Ali Behcet Efendi’den de istifade etti. Gazzî Dergâhı’nda Halvetî-Mısrî usulünün yanı sıra hatm-i hâcegân da icra ettiren Gazzîzâde, hayatının büyük bir kısmını kırk beş yıl şeyhlik yaptığı dergâhta ders vermek ve eser yazmakla geçirdi. 14 Şâban 1247 (18 Ocak 1832) tarihinde vefat edince dedesi Ahmed Gazzî’nin yanına defnedildi.

Gazzîzâde’nin Ahmed Atâullah, Mehmed Said ve Ahmed Hasib adlarında üç oğlu, Zeyneb Zehrâ ve Hüsniye adlarında iki kızı olmuş, oğullarından ikisi kendisinden önce ölmüş, Ahmed Hasib ise babasının yerine Gazzî Dergâhı’na şeyhlik makamına geçmiştir. Kızları Zeyneb Zehrâ Hanım Eşrefzâde (İncirli) Dergâhı şeyhi Nazif Efendi ile Hüsniye Hanım da Enarî (Narlı) Dergâhı şeyhi Gülzâr-ı İrfân müellifi Mehmed Fahreddin Efendi ile evlenmiştir. Hüsniye Hanım’ın çocuğu olmamış, Zeyneb Hanım’ın oğulları Ziyâeddin ve Galib efendiler Eşrefzâde Dergâhı’nda şeyhlik görevinde bulunmuşlardır. Galib Efendi’nin oğlu Ali Sırrı Efendi Gazzî Dergâhı’nda şeyhlik yapmış, kendisinden sonra bu görevi oğlu Bedreddin Efendi sürdürmüştür.

Eserleri. İsmâil Hakkı Bursevî’den sonra Bursa’da yetişen meşâyih içinde en fazla eser yazan Gazzîzâde’nin büyük dedesi hakkında kaleme aldığı Menâkıb-ı Ahmed Gazzî’de (vr. 91a) adlarını zikrettiği yirmi dört eseri dışında başka eserleri de vardır. Başlıcaları şunlardır:

1. Tefsîrü’l-Fâtiḥa. 1245 (1829) yılında telifini tamamladığı 366 varaklık Arapça bir tefsirdir (Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 219; İÜ Ktp., AY, nr. 3226).

2. Ravzatü’l-müflihîn. Bursa’da yetişen âlim, sûfî, âşık ve abdallardan bahseden önemli bir biyografik eserdir (Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 1041).

3. Hulâsatü’l-vefeyât. Ravzatü’l-müflihîn’in kısaltılmış şeklidir (Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 1016; İÜ Ktp., TY, nr. 224, 3712).

4. Menâkıb-ı Ahmed Gazzî (Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 1042).

5. Vâkıât. Aziz Mahmud Hüdâyî’nin aynı adlı eseri örnek alınarak yazılmıştır (Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 705).

6. Risâletü’l-aḳṭâb. Bu Arapça eserde vefat etmiş sûfîlerin ruhanî tasarrufları üzerinde durulmuştur (Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 361).

7. Rûhu’l-kuds. Kutub ve ricâlü’l-gayb konusunda kaleme alınan bir eserdir (Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 703).

8. Vekāyi-i Baba Paşa. Baba Paşa diye meşhur olan Pehlivan İbrâhim Paşa’nın Bursa’da sürgünde iken Gazzîzâde’ye anlattığı hâtıraların kaleme alınmasından meydana gelmiştir (Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 1043).

Gazzîzâde Abdüllatif’in Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Kütüphanesi Orhan Gazi bölümünde bulunan diğer eserleri şunlardır: Tenḳīḥu zübdeti’l-beyân fî tefsîri’l-Ḳurʾân (nr. 220-221), Menâsikü’l-hac (nr. 499), Temhîdü’l-mukaddimât (nr. 702), Risâle-i Zeyniyye (nr. 704), Risâle fî kerâmâti’l-evliyâ’ (nr. 709), Makālât-ı Aliyye fî irşâdı ehli’s-sülûk (nr. 710), Risâle-i Semâ (nr. 711), Mecmûatü’l-kavâid (nr. 712), el-Mecâlis fî fezâili’s-sıyâm (nr. 714), Mecmûatü’l-hutbe (nr. 740), Mecmûat-ı Mevâiz-i Müteferrika (nr. 742), Ṣanʿatnâme (nr. 753), Tercüme-i Zâhire (nr. 827-829), Dürretü’l-beyżâʾ fî beyâni şerefi’l-Muṣṭafâ (nr. 1240), Mecmûʿa (nr. 5997), Mecmaʿu’l-furûḳ (nr. 1626; İÜ Ktp., AY, nr. 2772), Muhtasar fi’l-furûk (nr. 1628), el-Müsteḥab mesheri’l-luġati’l-ʿArabî (nr. 1629, 1630), Terâcim-i Ahvâl-i Meşâyih (nr. 2162). Ayrıca Süleymaniye Kütüphanesi’nde Şerefü’l-âfâḳ (Uşşakî Tekkesi, nr. 50) ve Merġūbü’s-sâlikîn (Hacı Mahmud, nr. 2518) adlı iki eseri daha bulunmaktadır.


BİBLİYOGRAFYA

Gazzîzâde Abdüllatif Efendi, Menâkıb-ı Ahmed Gazzî, Bursa Eski Yazma ve Basma Eserler Ktp., Orhan Gazi, nr. 1042, vr. 91a.

Mehmed Fahreddin, Gülzâr-ı İrfân, Millet Ktp., Ali Emîrî, Şer‘iyye, nr. 1098, vr. 167b.

, V, 128-129.

, V, 478-479.

Mehmed Şemseddin, Yâdigâr-ı Şemsî, Bursa 1332, s. 150-170.

Bursalı Mehmed Tâhir, Meşâyih-i Osmâniyyeden Sekiz Zâtın Terâcim-i Ahvâli, İstanbul 1318, s. 46-48.

, I, 138.

, I, 409-410.

Mustafa Kara, Bursa’da Tarikatlar ve Tekkeler, İstanbul 1990, I, 56.

Hamdi Tekeli, Ahmed Gazzî: Hayatı ve Tasavvufî Görüşleri (yüksek lisans tezi, 1991), Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 71-75.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1996 yılında İstanbul’da basılan 13. cildinde, 540 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER