https://islamansiklopedisi.org.tr/hakani-musa-b-ubeydullah
248’de (862) Bağdat’ta doğdu. Babası Ubeydullah, Abbâsî halifelerinden Mütevekkil ile Mu‘temid-Alellah’a vezirlik yapmış, dedesi Yahyâ b. Hâkān ile kardeşi Ebû Ali Muhammed b. Ubeydullah da vezirlik görevinde bulunmuşlardır.
Hâkānî, nüfuzlu bir ailenin imkânlarına sahip olarak Bağdat’ın elverişli ilim ortamında yetişti. Kur’an’ı Kisâî kıraatiyle Hasan b. Abdülvehhâb el-Verrâk ile Muhammed b. Ferec el-Gassânî’den okudu. Her iki kıraat âlimi de Kisâî ve Ebû Amr b. Alâ kıraatlerinin râvisi Ebû Ömer ed-Dûrî’nin kıraat halkasına mensuptur. Ayrıca kıraat ilmini İbn Âmir’in kıraatinin râvisi İbn Zekvân’dan tahsil eden Ahmed b. Yûsuf et-Tağlebî ile İdrîs b. Abdülkerîm el-Haddâd ve küçük Kisâî diye bilinen Muhammed b. Yahyâ el-Kisâî’den de bu ilimde faydalandı. Ebû Kılâbe er-Rekāşî, Muhammed b. İsmâil et-Tirmizî ve Abdullah b. Ahmed b. Hanbel gibi âlimlerden hadis dinleyen Hâkānî başta kıraat olmak üzere tecvid, hadis, Arap dili ve edebiyatı alanlarında kendini yetiştirdi. Muâviye b. Ebû Süfyân’a olan sevgisini dile getiren şiirler yazdığı nakledilmektedir. el-Ḳaṣîdetü’r-râʾiyye adlı eseri aynı zamanda onun şairliğini ve edebiyat alanındaki kabiliyetini göstermektedir.
Ebû Bekir Ahmed b. Nasr eş-Şezâî ve Muhammed b. Ahmed eş-Şenebûzî gibi âlimlerin kıraat hocası olan Hâkānî’den Ebû Bekir el-Âcurrî, Ebû Tâhir b. Ebû Hâşim ve Ebû Hafs b. Şâhin hadis rivayet etmiştir. Ailesinde mevcut geleneğin aksine Hâkānî ilim ve ibadet yolunu tercih ederek kendini tamamen Kur’an öğretimine, hadis rivayetine ve ibadete vermiştir. Kaynaklarda onun sünnete bağlı, dindar ve güvenilir bir kişiliğe sahip olduğu belirtilir. Hâkānî 11 Zilhicce 325’te (20 Ekim 937) Bağdat’ta vefat etti.
Eserleri. Hâkānî’nin bilinen eserleri şunlardır:
1. el-Ḳaṣîdetü’r-râʾiyye (el-Ḳaṣîdetü’l-Ḫâḳāniyye). Hâkānî’nin tecvide dair ilk eserin müellifi olarak tanınmasını sağlayan bu kaside elli bir beyitten ibarettir. Kıraat ilmiyle ilgili daha önceki dönemlere ait kaynaklarda tecvid konularına da yer verilmişti. Ancak bunlardan farklı olarak Hâkānî bu kaside ile tecvide dair meseleleri ayrı bir eser içinde toplamayı denemiştir. Tecvid ilminin bütün konularının yer almadığı eserde, Kur’an’ı doğru okuyamayanların bir başkasına Kur’an okutamayacağı, kıraatin bu ilmin inceliklerini bilen âlimlerden alınmasının gerekli olduğu, mütevâtir kıraat imamlarının adları, Kur’an’ın “tertîl” ile okunması, kıraat esnasında harflerin usulüne uygun bir şekilde çıkarılması, medler, izhar, ihfâ gibi uygulamalarla hemze, hâ ve râ harflerinin özellikleri, vakf ve ibtidâ, mîm ve nûn harflerinin okunuşlarından doğan özellikler, Kur’an’ı okuyan kişinin aynı zamanda onun emir ve yasaklarına uymasının icap ettiği gibi hususlar ele alınmıştır. Âlimler tarafından çok beğenilen ve beyitleri sonraki müellifler tarafından yer yer delil olarak gösterilen kasideyi Ebû Amr ed-Dânî Şerḥu Ḳaṣîdeti’l-Ḫâḳānî fi’t-tecvîd adıyla şerhetmiştir. Bu şerhin bir nüshası Haydarâbâd’da (Muhammed Ghouse, I, 34), diğer bir nüshası da Meşhed’de (Brockelmann, I, 720) bulunmaktadır. İbn Hayr Hâkānî’nin bu kasidesini birkaç hocasından rivayet etmiştir (Fehrese, s. 72-73). Gānim Kaddûrî Hamed’in neşrettiği eser (Mecelletü Külliyyeti’ş-şerîʿa, sy. 6 [Bağdat 1980], s. 365-377), Ali Hasan el-Bevvâb tarafından Ebû Amr ed-Dânî’nin şerhinden özetler verilerek açıklamalı şekilde yeniden yayımlanmıştır (bk. bibl.). Kasidenin bir nüshası Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Kütüphanesi’nde mevcut olup (Hâfız Ali Üsküdarlı, nr. 36, vr. 158-159) ayrıca Ḳaṣîde fi’t-tecvîd, Ḳaṣîde fî ḥüsni edâʾi’l-Ḳurʾân adlarıyla çeşitli kütüphanelerde nüshaları vardır (Brockelmann, I, 329-330; Sezgin, I, 14).
2. el-Ḳaṣîde fi’l-fuḳahâʾ. On sekiz beyitten ibaret olduğu belirtilen kasidenin Berlin (nr. 7562, vr. 40-41; nr. 486, vr. 40) ve Zâhiriyye (Umumi, nr. 3782) kütüphanelerinde nüshaları bulunmaktadır (Sezgin, I, 15).
3. el-Ḳaṣîde fi’s-sünne. İbnü’l-Cezerî Hâkānî’nin bu eserinden bahsetmiş, onu el-Ḳaṣîdetü’r-râʾiyye’siyle birlikte Ebû Hafs Ömer b. Hasan el-Merâgī’den okuduğunu bildirmiştir (Ġāyetü’n-Nihâye, II, 321).
Kâtib Çelebi’nin el-Ḳaṣîdetü’r-râʾiyye fî ʿilmi’l-inşâʾ adıyla Hâkānî’ye nisbet ettiği eser (Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1339) el-Ḳaṣîdetü’r-râʾiyye olmalıdır. Onun ayrıca el-Ḳaṣîdetü’n-nûniyye fi’t-tecvîd adıyla zikrettiği eserin de (II, 1348) aynı kaside olması muhtemeldir.
BİBLİYOGRAFYA
Merzübânî, Muʿcemü’ş-şuʿarâʾ (nşr. F. Krenkow), Kahire 1354 → Beyrut 1402/1982, s. 380.
Hatîb, Târîḫu Baġdâd, XIII, 59.
Sem‘ânî, el-Ensâb (Bârûdî), II, 310.
İbn Hayr, Fehrese, s. 72-74.
İbnü’l-Cevzî, el-Muntaẓam (Atâ), XIII, 372.
İbnü’l-Esîr, el-Lübâb, I, 412.
Alemüddin es-Sehâvî, Cemâlü’l-ḳurrâʾ ve kemâlü’l-iḳrâʾ (nşr. Ali Hüseyin el-Bevvâb), Kahire 1408/1987, II, 546.
Zehebî, Maʿrifetü’l-ḳurrâʾ (Altıkulaç), II, 554.
a.mlf., Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XV, 94-95.
a.mlf., Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, III, 822.
İbnü’l-Cezerî, Ġāyetü’n-Nihâye, II, 320-321.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 354; II, 1337, 1339, 1348.
İbnü’l-İmâd, Şeẕerât, II, 307.
Brockelmann, GAL Suppl., I, 329-330, 720.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, II, 478.
Ziriklî, el-Aʿlâm, VIII, 275.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, XIII, 42.
Sezgin, GAS, I, 14-15.
Muhammed Ghouse, The Sayeedie Library-Hyderabad (A.F.) India A Catalogue of Arabic Manuscripts, India 1968, I, 34.
Ali Hasan el-Bevvâb, “el-Ḳaṣîdetü’l-Ḫâḳāniyye fi’l-ḳırâʾat ve ḥüsni’l-edâʾ”, el-Mevrid, XVI/1, Bağdad 1987, s. 115-128.