https://islamansiklopedisi.org.tr/hamza-b-turgut-aydini
Aydın’da doğdu, Aydınî ve Rûmî nisbeleriyle anılır. Küçük Nûreddin lakabıyla meşhur olması muhtemelen, hocası Halvetî tarikatı şeyhlerinden Nûreddinzâde Mustafa Muslihuddin Efendi ile karıştırılmaması içindir. Bazı kaynaklarda Küçük Hamza lakabıyla da zikredilir (Baltacı, I, 332). Şeyhülislâm Kadızâde Ahmed Şemseddin Efendi’den icâzet aldı ve mülâzemet dönemini onun yanında tamamladı. el-Mesâlik’in dîbâcesinde hac yolculuğu esnasında Kazvînî’nin Telḫîṣü’l-Miftâḥ’ını ezberlediğini söyler. İlk olarak 20 akçe ile Bursa Hamza Bey Medresesi’nde müderrisliğe tayin edildi. Burada iken 961’de (1554) Şeyhülislâm Ebüssuûd Efendi’nin Bedîʿiyye’sini şerhedip kendisine takdim edince 25 akçe ile yine Bursa’da Molla Hüsrev Medresesi müderrisliğine getirildi. Ardından 30 akçe ile İstanbul’da Şeyhülislâm Efdalzâde Medresesi’ne müderris oldu. 974’te (1566-67) hocası Kadızâde Ahmed Şemseddin’in Rumeli kazaskeri oluşu sırasında bu medresede kırklı pâyesine yükseltildi. Daha sonra Halvetiyye şeyhlerinden Nûreddinzâde Mustafa Muslihuddin Efendi’ye intisap etti. 978’de (1570) Seydîgāzî (Seyitgazi) müftülüğüne tayin edildi ve aynı yılın ramazan ayına kadar burada görev yaptı. 979’da (1571) Çorlu’da tayin edildiği 50 akçeli Ahmed Paşa Medresesi’nde vefatına kadar kaldı. Talebeleriyle ilgili tek bilgi olarak Aydın’ın Kestel kasabasından Ebû Bekir Efendi’nin ismi zikredilir (Atâî, s. 498). Ayrıca şeyhi Nûreddinzâde Mustafa Muslihuddin Efendi’nin aracılığıyla Semiz Ali Paşa’nın oğluna da hocalık yaptı. Kaynaklarda, Hamza b. Turgut’un Çorlu’da 979 yılı Safer ayında (Temmuz 1571) veya 981 yılı Zilkade/Zilhicce ayında (Mart 1574) vefat ettiği şeklinde iki rivayet aktarılırsa da ilk tarih daha yaygındır. Kabri Çorlu’dadır. Tabakat kitaplarında kendisinden ve eserlerinden övgüyle söz edilmekte, günümüze çok sayıda nüshaları ulaşan el-Mesâlik adlı eseri ile bunun şerhi ilmî ve edebî kişiliğini yeterli ölçüde yansıtmaktadır. Atâî’ye göre Hamza b. Turgut Arap dil bilimlerinde sağlam, edebî ilimlerde ise yeterli bilgiye sahip, ilmi ve faziletiyle bilinen bir kişi olup eserleri âlimler nezdinde kabul görmüştür (Zeyl-i Şekāik, s. 152).
Eserleri. 1. el-Mesâlik fi’l-meʿânî ve’l-beyân. Hatîb el-Kazvînî’nin Telḫîṣü’l-Miftâḥ’ının ihtisarıdır. Nüshaları yirmi-yirmi beş varak arasında değişmektedir. Müellif bu eserini, 962’de (1555) hacdan dönüş yolculuğu sırasında Dımaşk’ta kaleme almaya başladığını dîbâcede ifade etmektedir. Eser bir mukaddime, “mesâlik” adlı üç bölüm ve bir hâtimeden oluşmaktadır. Hac yolculuğu esnasında kaleme alındığından ana bölümlerine “meslek” (yol), alt bölümlerine de “menzil” (konak) denilmiştir. Eserin, çoğu Türkiye kütüphanelerinde mevcut yetmiş civarında yazma nüshası bulunmaktadır. Üzeyir Tuna, Hamza b. Turgut el-Aydînî ve Kitâbü’l-Mesâlik Adlı Eseri adıyla bir yüksek lisans tezi hazırlamıştır (2003, Dokuz Eylül Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü).
2. el-Hevâdî fî şerḥi’l-Mesâlik. Bir önceki eserin şerhidir. Bazı yazmalarında “Hevâdî Ṭavâʾifü’ş-şâriḥât”, “Ṭavâʾifü’ş-şâriḥât bi’l-Hevâdî” gibi isimlerle zikredilmiştir (krş. Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 5857, Kasîdecizâde Süleyman Sırrı, nr. 539; TSMK, Bağdat Köşkü, nr. 119; Manisa İl Halk Ktp., nr. 294/3). Müellifin bu şerhine el-Hevâdî (rehberler) adını vermesinin sebebi de muhtemelen el-Mesâlik ismine uyması içindir. Eserin tamamına yakını Türkiye’de olmak üzere 100’den fazla nüshası tesbit edilmiştir. Aydınî bu şerhinde asıl metinde geçen şiirleri tahlil etmiş, âyetleri açıklamış, beyitleri de izah edip şairlerini belirlemiştir. Eserde Abdülkāhir el-Cürcânî, Zemahşerî, Fahreddin er-Râzî, Sekkâkî, Kazvînî, Teftâzânî gibi meşhur belâgat âlimlerine ait kitaplar temel kaynak olarak kullanılmıştır. el-Hevâdî üzerine yine Aydınlı bir âlim olan Sobicevî Mehmed tarafından Mirṣâdü’l-hâdî ʿale’l-Hevâdî ismiyle bir hâşiye yazılmıştır. Bu hâşiyenin de kütüphanelerde çok sayıda nüshası bulunmaktadır. Ali Bulut, eseri Süleymaniye Kütüphanesi’nde kayıtlı (Lâleli, nr. 2864) müellif nüshasını esas alıp Hamza b. Turgut el-Aydınî ve el-Hevâdî fî Şerhi’l-Mesâlik İsimli Eseri adıyla neşretmiştir (Samsun 2008).
3. Risâle fî îżâḥi baʿżi’l-eḥâdîs̱i’ş-şerîfe (Süleymaniye Ktp., Reşid Efendi, nr. 1003, vr. 109-139).
4. Risâle fi’t-taṣavvuf (Süleymaniye Ktp., Reşid Efendi, nr. 1003, vr. 92-93).
Bunların dışında bazı kaynaklarda, müellifin Ekmeleddin el-Bâbertî’nin el-ʿİnâye şerḥu’l-Hidâye adlı eserine yazdığı bir ta‘likten bahsedilmektedir (Atâî, s. 152).
BİBLİYOGRAFYA
Atâî, Zeyl-i Şekāik, s. 151-152, 498.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 2047.
Ahlwardt, Verzeichniss, III, 404-405.
Sicill-i Osmânî, IV, 1266.
Osmanlı Müellifleri, I, 401.
Bursalı Mehmed Tâhir, Aydın Vilâyetine Mensûb Meşâyih, Ulemâ, Şuarâ, Müverrihîn ve Etibbânın Terâcim-i Ahvâli (nşr. M. Akif Erdoğru), İzmir 1994, s. 58.
Brockelmann, GAL, I, 356; Suppl., I, 519.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 338.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, IV, 79.
R. Sellheim, Materialien zur Arabischen Literaturgeschichte, Wiesbaden 1976, s. 315.
Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), II, 277-278.
Reşat Öngören, Osmanlılar’da Tasavvuf, İstanbul 2003, s. 50.
Üzeyir Tuna, Hamza b. Turgut el-Aydînî ve Kitâbü’l-Mesâlik Adlı Eseri (yüksek lisans tezi, 2003), Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Cahid Baltacı, XV-XVI. Asırlarda Osmanlı Medreseleri, İstanbul 2005, I, 332.
Ali Bulut, Hamza b. Turgut el-Aydınî ve el-Hevâdî fî Şerhi’l-Mesâlik İsimli Eseri, Samsun 2008, tür.yer.