HAMZA BEY CAMİİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

HAMZA BEY CAMİİ

Müellif: SEMAVİ EYİCE
HAMZA BEY CAMİİ
Müellif: SEMAVİ EYİCE
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1997
Erişim Tarihi: 02.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/hamza-bey-camii--rodos
SEMAVİ EYİCE, "HAMZA BEY CAMİİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/hamza-bey-camii--rodos (02.11.2024).
Kopyalama metni

Adanın merkezi olan Rodos şehrinde kalenin içinde bulunmaktadır. Üstünde kitâbesi olmadığından yapım tarihi ve kurucusuna dair bilgi edinilememiştir. Her ne kadar Zeki Çelikkol, inşasının pek eski olmadığı şeklinde bir rivayetten söz ederse de mimarisi bunu doğrulamaz. Hamza Bey Camii XVI-XVII. yüzyılların mimari ve teknik özelliklerine sahip görünmektedir.

Hamza Bey Camii klasik kare planlı harime sahip küçük bir yapıdır. Son cemaat yeri üstü saç kaplı, öne meyilli basit bir sundurmadan ibarettir. Ancak bu kısmın minare tarafındaki yan cephesinin muntazam kesme taştan bir duvar halinde olması, evvelce mimari karakteri olan bir son cemaat yerine sahip bulunduğuna işaret eder. Fakat Rodos’ta İtalyan hâkimiyeti yıllarında da ince direklere dayanan saç kaplı özensiz sundurmanın varlığı H. Balducci’nin kitabındaki rölöveden anlaşılmaktadır. Harimin kare kitlesiyle kubbenin üzeri alaturka kiremitlerle kaplıdır. Yan cephelerde altta ikişer, üstte tek olmak üzere üçer pencere, giriş cephesinde iki, kıble cephesinde ise üstte tek pencere içeriyi aydınlatır. Kubbe yaklaşık 7 m. çapında olup sekizgen biçimli sağır bir kasnağa oturur. Kubbenin baskısı beden duvarları içindeki dört sivri kemer tarafından taşınmıştır. Balducci, çizdiği kesitte belirtmemekle beraber harimde kare mekândan kubbeye geçişi sağlayan kemerlerin altta üçgenler, üstte arı petekleri ve stalaktitlerle süslenmiş olduğunu yazmıştır. Caminin ahşap bir minberiyle mukarnaslı bir mihrabı vardır.

Girişi dıştan olan minarenin gövde ve şerefesi geç bir döneme işaret etmektedir. Fakat çokgen biçimli kürsü kısmından gövde yuvarlağına geçişi sağlayan pabuçta bulunan yayvan baklavaların genellikle XVI. yüzyılın ilk yarısına kadar yapıldığı bilindiğine göre bunlar caminin de tarihlenmesine yardımcı olur.

Artık cemaati olmayan Hamza Bey Camii gurbetteki pek çok Türk eseri gibi kaderine terkedilmiş bir halde bulunmaktadır.


BİBLİYOGRAFYA

H. Balducci, Rodos’ta Türk Mimarisi (trc. Celâlettin Rodoslu), Ankara 1945, s. 85-86, rs. 67.

Zeki Çelikkol, Rodos’taki Türk Eserleri ve Tarihçe, Ankara 1992, s. 79, rs. 225-227.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1997 yılında İstanbul’da basılan 15. cildinde, 506-507 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER