https://islamansiklopedisi.org.tr/hanbalik
1260’ta büyük kağan ilân edilen ve arkasından Sung hânedanını yıkarak Kuzey Çin topraklarını ele geçiren Kubilay Han 1264 yılında idare merkezini, kendilerinin Hanbalık (han şehri) dedikleri Çin hükümdarlarının oturduğu Chungtu’ya (İslâm kaynaklarında Çünkdü [چونكدو], Pekin) nakletti. Burada üç yıl oturduktan sonra şehrin kuzeydoğusunda yeni bir şehir kurdurdu ve buna Yeni Hanbalık (Çin kaynaklarında Ta-tu “büyük saray”, Avrupa kaynaklarında “Tatar şehri”) denildi. Şehrin kurulmasında iki ünlü müslüman mimar görev almış, Orta Asyalı olduğu sanılan İhtiyârüddin adlı bir diğer müslüman da sarayın inşasında ustabaşılık yapmıştı. Kubilay Han, Tsiatung (Zeytûn) gibi önemli şehirlerden Hanbalık’a kadar uzanan ve “imparator kanalları” denilen, gemilerle yolculuk yapmaya ve yük taşımaya uygun geniş kanallar açtırmıştı. İbn Battûta 1345’te Hanbalık’a gemiyle gittiğini ve dünyanın en büyük şehirlerinden biri olarak nitelendirdiği bu şehrin planının Çin şehirlerinden farklı olduğunu kaydeder (er-Riḥle, s. 642). Marco Polo (ö. 1324) ve diğer Batılı seyyahlar da şehrin yapısından ve planının düzgünlüğünden bahsetmişlerdir.
Tam bir kare biçiminde olan şehrin etrafını uzunluğu 40 kilometreye yaklaşan surlar çeviriyordu. Birbirini dik açı ile kesen düzgün sokakların her iki tarafında çeşitli malların satıldığı dükkânlar ve tezgâhlar bulunmaktaydı. Sokakların arasında kalan kare alanlarda bir ev, avlu ve bir bahçe yer alıyordu. Kare planlı şehrin etrafını çeviren surların her yönde üçer adet olmak üzere toplam on iki kapısı vardı. Köşelerde ve kapıların üzerinde birer burç bulunuyor ve bunlarda şehrin korunması için kullanılan silâhlar saklanıyordu; kapılarda da çok sayıda asker nöbet bekliyordu. Kubilay Han burada, Çinli ve müslüman âlimler tarafından idare edilen iki de rasathâne yaptırmıştı. Marco Polo’nun bildirdiğine göre şehirde 1.100.000 kişi yaşıyor ve sur kapılarından içeri günde 1000 araba yükü ham ipek giriyordu. Batılı ziyaretçilerden rahip Odoric de Pordenone de (ö. 1331) bu şehrin planının güzelliğini anlatır.
Moğollar’ın Hanbalık’ı başşehir yapmasının sebebi Çin’in tamamını ele geçirmeyi ideal edinmeleri, mevkiin Moğolistan’a yakınlığı ve belki de daha önce Moğol asıllı Liao Devleti zamanında önem kazanmış olmasıdır. Kubilay Hanbalık’ı muazzam bir idare merkezi haline getirmeyi planlamış ve bunu Çin’in o zamana kadar görmediği biçimde büyük bir ihtişamla başarmıştı. Buna rağmen kendisi yalnız kışın burada oturur, yazları 250 km. kuzeydeki Dolonnor bölgesinde bulunan yazlık sarayında geçirirdi.
Hanbalık şehrinin kuzeyinde, ahalisi Batı Türkistan’daki Semerkant yöresinden geldiği için bu adla anılan müslüman göçmenlerin kurduğu bir kasaba vardı. Buradaki müslümanlara saygı gösterildiği gibi Hanbalık’ta da müslüman âlim ve idarecilerin büyük bir nüfuz ve itibarı vardı. Meselâ İbn Battûta’yı ağırlayan Şeyh Burhâneddin es-Sâgırcî, Hint hükümdarlarından birinin 40.000 dinar gönderip kendisini ülkesine davet etmesine rağmen bu teklifi kabul etmemiş ve taşıdığı “sadr-ı cihân” unvanı altında yakın ilgisini gördüğü Moğol hanının yanında Hanbalık’ta kalmayı tercih etmişti (İbn Battûta, s. 643). Ayrıca Mahmud Yalvaç da Kuzey Çin’in genel valisi sıfatıyla Hanbalık’ta yaşamış, Ahmed Benâkitî (Fenâketî) ise 652’de (1254) öldürülünceye kadar başvezir sıfatıyla Hanbalık’ta bulunmuştu.
Çin’deki Moğol hâkimiyetinin 1368’de sona ermesinden sonra Pekin şehri uzun süre Hanbalık adıyla anılmaya devam etmiştir. Timurlu Hükümdarı Şâhruh’un Çin’e gönderdiği elçilik heyetinin raporunda bu şehirden Hanbalık olarak bahsedilmektedir (Abdürrezzâk es-Semerkandî, s. 510). XVIII. yüzyılda Kâşgar’da yazılmış anonim bir tarih kitabında da Hanbalık söz konusu edilir. XIV ve XV. yüzyıl Batı kaynaklarında ise şehrin adına “Cambaluc” yazılışıyla rastlanır.
Hanbalık’a ait hâtıralarını destanlarında hâlâ yaşatan Moğollar’ın Pekin’de bıraktıkları eserlerden bazı harabeler günümüze kadar ulaşmıştır. Bunlar arasında, Marco Polo’nun Farsça Pül-i Sengîn adıyla zikrettiği Lao-ku-ch’ia Köprüsü (Fou-chen demiryolu köprüsünün yanındaki taş köprü) en önemli olanıdır.
BİBLİYOGRAFYA
Sung Lien – Wang Wei, Yuan Shih, Taipei 1977, IV, 57, 81, 105, 127, 147, 231; LVIII, 1347.
Reşîdüddin, Câmiʿu’t-tevârîḫ (nşr. Behmen Kerîmî), Tahran 1338 hş., I, 641, 642, 643, 650, 651, 653, 654, 655, 657, 658, 659.
Marco Polo, The Travels of Marco Polo (nşr. Yule), London 1931, I, 108, 262.
İbn Battûta, er-Riḥle, Beyrut, ts. (Dâru Sâdır), s. 42, 642-643.
D’Ohsson, Histoire de mongols, depuis Tchinguiz jusqu’à Timour ou Tamerlan, La Haye-Amsterdam 1834-35.
E. Bretschneider, Recherches sur Pekin, Paris 1907, s. 52, 84.
a.mlf., Medieval Researches, London 1967, I, 236, 248, 270, 271, 272.
H. Cordier, Histoire de la Chine, Paris 1920, II, 282, 283, 284, 285, 286.
A. Vissiere, Recherches sur les musulmans chinois, Paris 1941.
Abdürrezzâk es-Semerkandî, Maṭlaʿ-ı Saʿdeyn (nşr. Muhammed Şefî‘), Lahor 1360/1941, I, 510.
P. Pelliot, Notes on Marco Polo, Paris 1959.
Lin Yu-tang, Pekin Imperial, Paris 1961, s. 62, 206, 207, 208.
Bahaeddin Ögel, Sino-Turcica, Taipei 1964, s. 192-204, 354, 356, 358, 359.
Zeki Velidi Togan, Umumî Türk Tarihine Giriş, İstanbul 1981, s. 136, 137, 138.
a.mlf., “Hanbalık”, İA, V/1, s. 208-209.
Barthold, Türkistan, s. 478-482.
a.mlf., “K̲h̲anbalik”, EI2 (İng.), IV, 1020.
Ömer Güngören, Marco Polo’nun Gezileri Kitabı, İstanbul 1985, s. 89, 90.
Ahmet Temir, Moğolların Gizli Tarihi, Ankara 1986, s. 173, 174, 185, 195, 231, 252, 263, 273.
W. Eberhard, Çin Tarihi, Ankara 1987, s. 259, 260, 262.
M. Rossabi, Khubilai Khan His Life and Times, Berkeley-California 1988, tür.yer.
F. Herbert, “Seng-ge, das Leben eines uigurischen Staatsbeamten”, Sinica, XVIII, Leiden 1942, s. 9 vd.
Hsiao Ch’i-ch’ing, “Yüan-tai-te-su wei chih-tu”, Pien-cheng-yen-chiosuo-nien-pao, nr. 4, Taipei 1973, s. 43-96.
R. Rahmeti Arat, “Kubilay”, İA, VI, 948-949.