https://islamansiklopedisi.org.tr/hanzale-b-rebi
Temîm kabilesinin Üseyyidoğulları koluna mensuptur. Câhiliye devri şair ve hatiplerinden Eksem b. Sayfî’nin kardeşinin oğlu ve ashaptan Rebâh (Riyâh) b. Rebî‘in kardeşidir. Hz. Peygamber’e vahiy kâtipliği yaptığı için “Hanzaletü’l-kâtib” veya sadece “Kâtib” diye anılır. Resûl-i Ekrem’in diğer yazışmalarında da ona kâtiplik yaptı. Mekke’nin fethine katılan Hanzale’yi Resûlullah, Tâif Muhasarası’nda barış isteyip istemediklerini öğrenmek için Tâif halkına elçi olarak gönderdi. Hz. Ebû Bekir döneminde de kâtiplik görevine devam eden Hanzale, Irak bölgesinde Sâsânîler’e karşı yapılan savaşta Hâlid b. Velîd kumandasındaki orduya katıldı. Hâlid onu ganimetleri halifeye ulaştırmakla görevlendirdi. Hz. Ömer döneminde Kādisiye ve Nihâvend savaşlarına katıldı. Hz. Osman’ın muhasara edilmesi üzerine Mısırlı muhasaracılara karşı Medineliler’e yardımda bulunulmasını teşvik etti. Hz. Osman’ın şehâdetinden sonra fitneden uzak kalmak düşüncesiyle Cemel Vak‘ası ve Sıffîn Savaşı’na katılmadı. Kûfe’ye yerleşmekle beraber Hz. Osman’a yapılan hakaretlere bir tepki olmak üzere buradan ayrıldı. Fırat ile Habur nehri arasında bulunan Karkīsiyâ şehrine yerleştiği ve 45 (665) yılında burada vefat ettiği tahmin edilmektedir. Onun Hz. Ömer döneminde (634-644) (Mes‘ûdî, s. 283) veya 50 (670) yılında (Safedî, XIII, 209) öldüğü de rivayet edilmektedir. Hanzale’nin Uhud’da şehid olduğunu söyleyen Diyarbekrî’nin (Târîḫu’l-ḫamîs, II, 181) onu Hanzale b. Ebû Âmir ile karıştırmış olduğu anlaşılmaktadır.
Hz. Peygamber Hanzale’den unuttuğu hususları kendisine hatırlatmasını ister, bazan da mührünü ona bırakırdı. Bir ara, Resûl-i Ekrem’den ayrı kaldığı zamanlarda onun yanında iken aldığı mânevî hazzı duyamadığı için kendisinin münafık olduğunu düşünmüş ve bu durumu önce Ebû Bekir’e, daha sonra Hz. Peygamber’e bildirmişti. Hz. Peygamber de insanın her zaman aynı mânevî seviyede bulunamayacağını belirterek bu durumun münafıklık alâmeti olmadığını söylemiştir (Müslim, “Tevbe”, 12-13; Tirmizî, “Ḳıyâme”, 59).
Ebû Osman en-Nehdî, Yezîd b. Abdullah eş-Şıhhîr, Kays b. Züheyr ve Hasan-ı Basrî gibi kişiler Hanzale’den hadis rivayet etmişlerdir. Ondan nakledilen iki hadis Müslim’in el-Câmiʿu’ṣ-ṣaḥîḥ’i ile Tirmizî, Nesâî, İbn Mâce’nin sünenlerinde ve Ahmed b. Hanbel’in el-Müsned’inde (IV, 178-179, 346) yer almaktadır.
BİBLİYOGRAFYA
Müsned, IV, 178-179, 267, 346.
Müslim, “Tevbe”, 12-13.
Tirmizî, “Ḳıyâme”, 59.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, VI, 55.
Halîfe b. Hayyât, eṭ-Ṭabaḳāt (Zekkâr), I, 97, 289.
Buhârî, et-Târîḫu’l-kebîr, III, 36.
İbn Kuteybe, el-Maʿârif (Ukkâşe), s. 299-300.
Belâzürî, Fütûḥ (Rıdvân), s. 247, 459.
Taberî, Târîḫ (Ebü’l-Fazl), III, 173, 368-369, 371, 460, 560, 570; IV, 129, 352, 386; VI, 179.
İbn Ebû Hâtim, el-Cerḥ ve’t-taʿdîl, III, 239.
İbn Abdürabbih, el-ʿİḳdü’l-ferîd, IV, 161-163.
Cehşiyârî, el-Vüzerâʾ ve’l-küttâb, s. 12-13, 15.
Mes‘ûdî, et-Tenbîh, Leiden 1967, s. 283.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb (Bicâvî), I, 379.
Sem‘ânî, el-Ensâb, X, 303-304.
İbn Asâkir, Târîḫu Dımaşḳ (Amrî), XV, 322-329.
Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân, IV, 328.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe (Bennâ), II, 65.
a.mlf., el-Kâmil, II, 456, 480; III, 10, 160.
Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, VII, 438-443.
Zehebî, Târîḫu’l-İslâm: sene 41-60, s. 44-45.
a.mlf., Tecrîdü esmâʾi’ṣ-ṣaḥâbe, Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), s. 142.
Safedî, el-Vâfî, XIII, 209.
İbn Hudeyde el-Ensârî, el-Miṣbâḥu’l-muḍî fî küttâbi’n-nebiyyi’l-ümmî (nşr. Muhammed Azîmüddin), Beyrut 1405/1985, I, 81-83.
Huzâî, Taḫrîcü’d-delâlâti’s-semʿiyye, s. 166-167.
İbn Hacer, el-İṣâbe, I, 359-360.
Diyarbekrî, Târîḫu’l-ḫamîs, II, 181.
M. Mustafa el-A‘zamî, Küttâbü’n-nebî, Riyad 1401/1981, s. 55-56.