https://islamansiklopedisi.org.tr/hasan-b-ali-es-sanhaci
502 yılı Receb ayında (Şubat 1109) Sûse’de doğdu. Babasının ölümü üzerine tahta geçtiğinde henüz on iki yaşındaydı. Bu sebeple devletin idaresi Sandal el-Hâdim adlı siyasetten anlamayan cahil bir memlükün eline geçti. Kısa bir süre sonra yönetimde gevşeme ve çözülme meydana geldi. Bu durumu fırsat bilen Norman Kralı II. Ruggero, Murâbıt Hükümdarı Ali b. Yûsuf b. Tâşfîn’in kumandanlarından Ebû Abdullah İbn Meymûn’un Sicilya’ya hücumundan Hasan b. Ali’yi sorumlu tutarak Zîrîler hânedanının merkezi Mehdiye’ye asker sevketti. Ancak şehri ele geçirmeye muvaffak olamadı (516/1122). Ertesi yıl 300 gemi ve 1000 süvariyle Hâsî adasına saldıran ve Deymas Kalesi’ni alan Normanlar, Hasan b. Ali’nin gönderdiği kuvvetler ve onların yardımına gelen öteki Arap ve Berberî kabileler tarafından ağır bir yenilgiye uğratıldı.
Hammâdî Emîri Yahyâ’nın kumandanlarından Mutarrif b. Hamdûn b. Ali, 529 (1135) yılında Mehdiye’yi denizden ve karadan muhasara altına alınca zor durumda kalan Hasan b. Ali, bölgedeki Benî Hilâl kabilesine mensup Araplar’dan ve Norman Kralı II. Ruggero’dan yardım istedi. Hammâdî kuşatması onların yardımı sayesinde başarısızlıkla sonuçlandı. Hasan Hammâdîler’i bozguna uğratarak bazı gemilerini ele geçirdi. Bu vesile ile Ruggero’yla bir saldırmazlık anlaşması imzaladı. Ruggero 531’de (1137) Cerbe’yi işgal ettikten sonra bütün İfrîkıye sahillerini istilâ etti. 538’de (1143) Sefâkus’a saldıran Normanlar iki yıl sonra Karkane’yi işgal edip halkını kılıçtan geçirdiler. Hasan b. Ali, Kral Ruggero’ya aralarındaki anlaşmayı hatırlatınca da Ruggero Zîrîler’e tâbi olmayan bölgelere saldırdığını, anlaşmanın yürürlükte olduğunu söyledi. Ancak 543’te (1148) yeniden Mehdiye’ye hücum etti. Ruggero’nun emriyle yola çıkan Norman donanmasının kumandanı Corcî b. Mîhâîl el-Antâkî, müslümanların zaaflarını ve kıtlık yüzünden şehrin müdafaasız bırakıldığını bildiğinden bu defa şehri işgale muvaffak oldu (2 Safer 543 / 22 Haziran 1148). Hasan b. Ali ailesi ve askerleriyle birlikte şehri terketti. Böylece İfrîkıye’deki Zîrîler hânedanı tarihe karışmış oldu.
Mehdiye’den ayrıldıktan sonra Mâleka Emîri Muhriz b. Ziyâd’ın yanına giden Hasan b. Ali es-Sanhâcî, burada beklediği ilgiyi göremeyince iyi ilişkiler içinde olduğu Fâtımîler’in hâkimiyetindeki Mısır’a gitmek istedi. Ancak Corcî tarafından sürekli takip edildiği için amcazadesi Yahyâ b. Azîz el-Hammâdî’nin yanına Bicâye’ye gitti. Muvahhidler’in kurucusu Abdülmü’min’in Bicâye’yi zaptına kadar orada kaldı (547/1152). Abdülmü’min ile birlikte İfrîkıye seferine katıldı (555/1160) ve daha sonra Mehdiye’de öldü.
BİBLİYOGRAFYA
İbn İzârî, el-Beyânü’l-muġrib, I, 308-314 vd.
İbnü’l-Hatîb, Aʿmâlü’l-aʿlâm (nşr. E. Lévi-Provençal), Beyrut 1956, s. 33.
İbn Haldûn, el-ʿİber, VI, 161.
Kalkaşendî, Ṣubḥu’l-aʿşâ, V, 121.
Muhammed el-Bâcî el-Mes‘ûdî, Ḫulâṣatü’n-naḳıyye fî ümerâʾi İfrîḳıyye, Tunus 1283, s. 51.
H. R. Idris, La Berbérie orientale sous les Zīrīdes Xe-XIIe siècles, Paris 1962, I-II, tür.yer.
Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), II, 202-203.
Seyyid Abdülazîz Sâlim, el-Maġribü’l-kebîr: el-ʿaṣrü’l-İslâmî, Beyrut 1981, II, 678-681.
Abduh Abdülazîz Kalkīle, el-Belâṭu’l-edebî li’l-Muʿiz b. Bâdîs, Riyad 1403/1983, s. 40 vd.
Afîfî Mahmûd İbrâhim, Benû Zîrî ve ʿalâḳatühümü’s-siyâsiyye bi’l-ḳuva’l-İslâmiyye fî ḥavżi’l-baḥri’l-mütevaṣṣıṭ: 362-543 h., Kahire 1989, s. 40-43, 46, 74, 109-110, 165-166.
G. Marçais, “Zîrîler”, İA, XIII, 576.