https://islamansiklopedisi.org.tr/hashas
Haşhaş kelimesi, bitkinin kapsülü sallandığında tohumların çıkardığı sesten kaynaklanan taklidî (onomatopeik) bir isim olmalıdır; çivi yazılı Hitit tabletlerinde rastlanan en eski adı ḥaššikanın da yine aynı sesten türediği düşünülebilir.
Haşhaş (Papaver somniferum), gelincikgiller familyasından 30-200 cm. boyunda bir yıllık otsu bir bitkidir. Yaprakları sapsız ve kenarları dişli, dalların ucunda tek başına açan beyaz veya mor renkli çiçekleri büyük ve meyveleri (kapsül) 4-5 cm. çapında yaklaşık küre biçimindedir. Meyvesi tepeciğinin altından delikler halinde açılanına p. s. spontaneum (açık haşhaş), açılmayanına p. s. anatolicum (Anadolu haşhaşı, kör haşhaş) denir. Tohumlar küçük, böbrek biçiminde ve beyaz, kirli sarı veya morumsu siyah renkli olur. Dünya genelinde birçok kültür formu bulunan haşhaşın eskiden beri Türkiye’de hemen hemen yalnız kör haşhaş türünün tarımı yapılır. Bu türün, çiçekleriyle tohumları beyaz (var. albascens) veya mor (var. violascens) olmak üzere iki önemli çeşidi vardır. Bunlardan beyaz çiçekli olanı (ak haşhaş) afyon, diğeri yağ elde etmek için ekilir. Birçok türü bulunan yabani haşhaşların çoğu bir yıllıktır. Kiremit kırmızısı renkli büyük çiçekleri olan çok yıllık türlerin ise (p. orientale, p. pseudo-orientale) morfin taşımadıkları için uyuşturucu bir etkileri yoktur.
Haşhaş kapsülüne haşhaş başı veya kellesi denir. Kapsül, henüz olgunlaşmadan özel bir bıçakla çizilmesi sonucu kısa sürede katılaşan bir süt salgılar. Bu sütlerin bir araya toplanıp yoğrulmasıyla afyon denilen uyuşturucu ve ağrı kesici madde elde edilir. Bugün Türkiye’de Bolvadin’de kurulmuş olan afyon alkaloitleri fabrikasında ham afyon işlenerek morfin ve kodein gibi alkaloitler üretilmektedir. Kapsülün olgunlaşmasının ardından kırılarak çıkarılan haşhaş tohumunun kavrulduktan sonra sıkılmasıyla haşhaş yağı elde edilir. Açık sarı renkli, uçucu ve lezzeti hafif tatlı olan bu sıvı yağ haşhaş yetiştirilen bölgelerde yemeklere konur. Haşhaş yağı, aslında uyuşturucu etkisi bulunmamakla birlikte kapsül kırılırken küçük parçaların ve tozun tohuma karışması sebebiyle çok az miktarda afyon alkaloitleri ihtiva eder ve bu yüzden alışık olmayanlara baş ağrısı verir. Ezilen tohumların hamura katılması ile haşhaşlı ekmek yapılır; haşhaş küspesi de çok değerli bir hayvan yemidir.
Anadolu’da haşhaş tarımının insanların yerleşik hayata geçtikleri yıllara kadar gittiği tahmin edilmekte, hakkındaki ilk yazılı bilgilere de milâttan önce II. binyıla ait Hitit tabletlerinde rastlanmaktadır. Zamanla haşhaş tarımı buradan çevredeki bölgelere, daha sonra da afyon üretimi kuvvetli bir ihtimalle İslâm tıbbının etkisi ve müslüman tâcirlerin aracılığıyla Hindistan ve Çin’e kadar yayılmıştır.
Bütün dünya devletlerinde olduğu gibi Türkiye’de de afyon kullanımını engellemek amacıyla haşhaş ekimine Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinden bu yana belli sınırlamalar getirilmiştir. 1933 yılından beri özel izne tâbi olan haşhaş tarımı, 1974’te alınan Bakanlar Kurulu kararı uyarınca sadece Afyon, Burdur, Denizli, Isparta, Konya, Kütahya ve Uşak illerinde yapılmakta ve toplanan kapsüller fabrikada işlenmek üzere çizilmeden Toprak Mahsulleri Ofisi’ne satılmaktadır (haşhaşın dinî ve hukukî hükümleri için bk. AFYON).
BİBLİYOGRAFYA
Fethi İncekara, Türkiye’de Haşhaş Çeşitleri ve Bunların Tohum ve Afyon Bakımından Değerleri (doktora tezi, 1949, AÜ Ziraat Fakültesi).
Turhan Baytop, Türkiye’nin Tıbbi ve Zehirli Bitkileri, İstanbul 1963, s. 148-176.
a.mlf., Farmakognozi Ders Kitabı, İstanbul 1974, II, 113-128.
a.mlf., Türkiyede Bitkiler ile Tedavi, İstanbul 1984, s. 244-248.
Hayri Ertem, Boğazköy Metinlerine Göre Hititler Devri Anadolu’sunun Florası, Ankara 1987, s. 16-19.