HATUNİYE CAMİİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

HATUNİYE CAMİİ

Müellif: İ. AYDIN YÜKSEL
HATUNİYE CAMİİ
Müellif: İ. AYDIN YÜKSEL
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1997
Erişim Tarihi: 21.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/hatuniye-camii--amasya
İ. AYDIN YÜKSEL, "HATUNİYE CAMİİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/hatuniye-camii--amasya (21.11.2024).
Kopyalama metni

Hatuniye mahallesindedir. Yeşilırmak’ın kuzey kıyısına II. Bayezid’in hanımlarından Bülbül Hatun tarafından bir sıbyan mektebi ve bir imaretle birlikte yaptırılmıştır. Doğusunda Dânişmendliler’e ait Enderun Camii, batısında Selçuklular’a ait Yıldız Hamamı (Çukur Hamam) yer alır. Amasya Târihi müellifi Hüseyin Hüsâmeddin, mektebin kâgir ve çok sağlam olduğunu, 1300 (1882) yılında yine aynı amaçla kullanıldığını, imaretin yanlarında da büyükçe birer tabhâne bulunduğunu kaydetmektedir. Caminin doğusundaki basit yapının zikredilen mektep olması ihtimal dahilindedir. Camiye, kuzeyindeki yoldan yuvarlak kemerli bir kapıyla girilen ve basamaklarla inilen küçük bir avludan geçilmektedir. Avlunun sağında sivri kemerli derince bir niş içinde hazneli bir çeşme ve sivri tonozlu bir helâ mevcuttur. Daha sonra da bir tarafından caminin son cemaat yerine, diğer tarafından Yıldız Hamamı’na bitişik olan ve içinde dört adet dolap bulunan tonozlu bir oda gelmektedir. Eski resimlerden küçük avluda bir kuyu bulunduğu anlaşılmaktadır.

Cami, arka arkaya eksende yer alan ve boyutları farklı iki dikdörtgen kâgir pâyeye oturan iki küçük kubbe ve yanlarındaki daha alçak ikişer çapraz tonozla örtülü hacimlerden teşekkül etmiştir. Bu plan tipinin özellikle XV. yüzyılda Bursa, Alaşehir, Manisa, Dimetoka gibi yerlerde ve XVI. yüzyılda zaman zaman İstanbul’da kullanıldığı görülür. Beş kubbeli olan son cemaat yerinin yan duvarları uzatılmıştır. Minare sağda ve camiye bitişiktir. Bina moloz taştan yapılarak sıvanmış ve tuğladan kirpi saçakla çevrilmiştir. Son cemaat yerinin alın duvarı ise kısmen araları üç sıra dikine tuğlalı taşla örülmüş ve tuğladan hendesî bir su ile bezenmiştir. Son cemaat yerinin orta kubbesine tromplarla ve yan kubbelerine pandantiflerle geçiş sağlanmıştır. Kaidesiz mermer sütunların başlıkları basit ve sade, kemer gergileri ahşaptır. İri söveli ve basık kemerli kapı mermer bir silme ile çevrilidir; üzerindeki kitâbe yerine 1980’de sarı zemin üstüne siyah yağlı boya ile, “Yâ müfettiha’l-ebvâb iftah lenâ hayre’l-bâb” ibaresi yazılmıştır. Caminin iç ölçüleri 15,70 × 12,20 metredir. Kalınlığı 1 metreyi bulan duvarlardan Yeşilırmak yönündeki taşkınlara karşı üst sıra pencere hizasına kadar takviye edilerek 2,50 metreye ulaştırılmıştır. Yan duvarların alt ve üst sıralarında ikişer, kıble duvarında altta mihrabın iki yanında mazgal gibi daralan iki, üstte beş ve kubbelerde de dörder pencere vardır; son cemaat yerine bakan kuzey duvarındaki iki pencere ise örülerek dolap haline getirilmiştir. Mihrap basit bir yuvarlak niş şeklindedir; ahşap minber yenidir. Gövdesi ve bindirmeli tarzda yapılan şerefe altı tuğladan, korkuluğu taştan olan minarenin girişi caminin içindedir.


BİBLİYOGRAFYA

, I, 133, 137, 262, 263.

Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, Ankara 1972, I, 242.

, s. 35.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1997 yılında İstanbul’da basılan 16. cildinde, 500-501 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER