https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-ebu-akil
Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Nisbesinden Umanlı olduğu anlaşılmaktadır. Küleynî’nin (ö. 329/940) çağdaşı olan (Abdullah Efendi el-İsfahânî, I, 209) İbn Ebû Akīl’in kendisi ve eserlerinden ilk defa bahseden Ahmed b. Ali en-Necâşî künyesini Ebû Muhammed, baba adını Ali (er-Ricâl, I, 153), Ebû Ca‘fer et-Tûsî ise künyesini Ebû Ali, baba adını Îsâ şeklinde kaydetmektedir (er-Ricâl, s. 471; el-Fihrist, s. 83). Fakat kaynaklarda genel olarak Necâşî’nin tesbiti esas alınmış, Îsâ’nın dedesi olabileceği düşüncesinden hareketle iki görüşün telifi yoluna da gidilmiştir (Aʿyânü’ş-Şîʿa, V, 158).
Şiî âlimlerince hadis konusunda güvenilir kabul edilen İbn Ebû Akīl, Ca‘feriyye fıkıh tarihinin imamlardan sonraki döneminde yetişmiş önemli şahsiyetlerden biri olup fıkhın hadisten ayrılması ve aklî istidlâl ve yorum metodunun kullanılması yönündeki çabalarıyla Ca‘ferî fıkhının tedvininde önemli rol oynamıştır. Bu sebeple aynı yöndeki çalışmalarıyla tanınan çağdaşı İbnü’l-Cüneyd el-İskâfî ile birlikte “Kadîmeyn” lakabıyla anılmışlardır. Kendisinden sonra gelen Şiî fakihleri eserlerinde onun görüşlerine yer verme ve fetvalarını nakletme konusunda özen göstermişlerdir. İbn Ebû Akīl’in bilinen en meşhur öğrencisi Ebü’l-Kāsım İbn Kūleveyh (ö. 369/979) olup bütün eserlerinin rivayeti konusunda ona icâzet vermiş, Ca‘ferî fıkıh tarihinde ictihadın ağırlık kazanmasıyla temayüz eden üçüncü dönemin önemli şahsiyetlerinden Şeyh Müfîd de İbn Ebû Akīl’in eserlerini İbn Kūleveyh’ten rivayet etmiştir.
İbn Ebû Akīl’in kendine has bazı görüşleri olduğu belirtilmektedir. Meselâ sünnet namazlarda birinci rek‘atta sûrenin bir kısmını okuyan kişinin diğer rek‘ata kalktığında Fâtiha’yı okumadan kaldığı yerden devam edeceği görüşü bunlardan biri olup Şîa ulemâsı arasında bununla ilgili tartışmalar yapılmıştır (a.g.e., V, 159).
Kaynaklarda İbn Ebû Akīl’in şu iki eserinden söz edilmektedir:
1. Kitâbü’l-Mütemessik bi-ḥabli âli’r-Resûl. Mezhep âlimleri arasında önemli kitaplardan kabul edilen esere daha sonraki kaynaklarda atıfta bulunulmaktadır.
2. Kitâbü’l-Ker ve’l-fer. Necâşî, imâmetle ilgili meseleleri ele alan bu eseri Şeyh Müfîd’den okuduğunu söyleyerek müellifi için takdirkâr bir ifade kullanmaktadır (er-Ricâl, I, 154).
BİBLİYOGRAFYA
Necâşî, er-Ricâl (nşr. M. Cevâd en-Nâînî), Beyrut 1408/1988, I, 153-154.
Ebû Ca‘fer et-Tûsî, er-Ricâl (nşr. M. Sâdık Bahrülulûm), Necef 1381/1961, s. 471.
a.mlf., el-Fihrist, Beyrut 1403/1983, s. 83.
İbnü’l-Mutahhar el-Hillî, er-Ricâl (nşr. M. Sâdık Bahrülulûm), Necef 1392/1972, s. 74-75.
Şüşterî, Mecâlisü’l-müʾminîn (nşr. Seyyid Ahmed – Abdümenâfî), Tahran 1365 hş., I, 427-428.
Hür el-Âmilî, Emelü’l-ʿâmil (nşr. Ahmed el-Hüseynî), Necef 1385/1965, II, 61, 68, 75.
Abdullah Efendi el-İsfahânî, Riyâżü’l-ʿulemâʾ ve ḫıyâżü’l-fużalâʾ (nşr. Ahmed el-Hüseynî), Kum 1401, I, 209-211.
Bahrülulûm-i Tabâtabâî, Ricâlü’s-Seyyid Baḥri’l-ʿulûm (nşr. M. Sâdık Bahrülulûm – Hüseyin Bahrülulûm), Tahran 1363, II, 211-223.
Aʿyânü’ş-Şîʿa, V, 157-159.
Abbas el-Kummî, el-Künâ ve’l-elḳāb, Beyrut 1983, I, 199.
Hüseyin Müderrisî Tabâtabâî, Muḳaddimeʾî ber Fıḳh-i Şîʿa (trc. M. Âsaf Fikret), Meşhed 1368 hş./1990, s. 40-41.
Âgā Büzürg-i Tahrânî, eẕ-Ẕerîʿa ilâ teṣânîfi’ş-Şîʿa, Beyrut 1398, XVII, 280.
Ebü’l-Kāsım el-Hûî, Muʿcemü ricâli’l-ḥadîs̱, Beyrut 1409/1989, V, 22-23.
Hasan Yûsufî Eşkûrî, “İbn Ebî ʿAḳīl”, DMBİ, II, 683-684.
“İbn Ebî ʿAḳīl”, DMT, I, 299.