https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-hicce
767’de (1366) Hama’da doğdu. Küçük yaşta Kur’an’ı ezberledikten sonra ipekçilik ve düğmecilik işleriyle meşgul oldu. Bu sebeple “düğmeci” anlamına gelen Ezrârî nisbesiyle de anılır. Ardından tahsil için gittiği Hama’da Alâeddin el-Kadâemî, Şeyh Şemseddin el-Heytî, İzzeddin Ali b. Hüseyin el-Mevsılî ve Ebû Bekir İbnü’l-Haysemî el-Hanefî gibi âlimlerden dil ve edebiyat dersleri aldı. Bunlar arasında özellikle Alâeddin el-Kadâemî’nin halk şiiri alanındaki geniş bilgisinden faydalanan İbn Hicce başlangıçta zecel ve mevâliyyâ gibi halk şiiri türlerinde manzumeler yazdı. Daha sonra Hama’nın ileri gelenleri ve âlimleri için kasideler kaleme aldı. Dımaşk Kadısı Burhâneddin İbn Cemâa’ya 790 (1388) yılından önce yazıp gönderdiği methiyesiyle büyük şöhret kazandı.
İbn Hicce Dımaşk, Halep, Trabluşşam ve Kahire’ye birçok seyahatte bulundu. 791 (1389) yılında Kahire’de vezir ve şair Fahreddin İbn Mekânis ve oğlu Mecdüddin, İbn Haldûn, İbn Hacer el-Askalânî, Dımaşk’ta Makrîzî gibi dönemin önde gelen şahsiyetleriyle tanıştı. Dostu ve hemşerisi Nâsırüddin Muhammed İbnü’l-Bârizî, Mısır Sultanı el-Melikü’l-Müeyyed Seyfeddin el-Mahmûdî’nin sır kâtibi olunca onu Dîvân-ı İnşâ kâtipliğine tayin etti (815/1412). Sultanın yakınları arasına girmeyi başaran İbn Hicce uzun süre bu görevde kaldı. Hâmisi Nâsırüddin İbnü’l-Bârizî’nin ölümünden (823/1420) sonra yerine geçen oğlu Kemâleddin İbnü’l-Bârizî zamanında da aynı görevi sürdürdü. 830’da (1426) Hama’ya dönerek telifle meşgul olmaya başladı. Teʾhîlü’l-ġarîb adlı eserini 835’te (1431-32) burada tamamladı. 15 Şâban 837’de (27 Mart 1434) Hama’da vefat etti.
İbn Hicce kendine aşırı derecede güvenen, başka şair ve müelliflere tepeden bakan bir kişiliğe sahipti. Kaynaklarda bu yüzden çok sayıda hasmı olduğu, hatta talebesi Muhammed b. Hasan en-Nevâcî’nin onun aleyhinde el-Ḥücce fî seriḳāti İbn Ḥicce adlı bir eser yazdığı kaydedilmektedir.
Eserleri. 1. el-Bedîʿiyye. Safiyyüddin el-Hillî ile İzzeddin el-Mevsılî’nin bedîiyyelerine nazîre olmak üzere Hz. Peygamber için kaleme aldığı, 147 bedîî sanatı içeren 142 beyitlik kasidedir. Müellif, Nâsırüddin İbnü’l-Bârizî’nin isteği üzerine Bûsîrî’nin Ḳaṣîdetü’l-bürde’siyle aynı vezin ve kafiyede yazdığı manzumeyi Taḳdîmü Ebî Bekr adıyla şerhetmiştir. Eser Osman b. Tâhir, Muhammed b. Îsâ İbn Kennân, Muhammed b. Hasan es-Semennûdî ve Hûrî Bûlus Avvâd tarafından da şerhedilmiş olup Avvâd’ın şerhi basılmıştır (el-ʿİḳdü’l-bedîʿ fî fenni’l-bedîʿ, Beyrut 1881). el-Bedîʿiyye ve şerhi kendisinden sonra kaleme alınan bu tür eserleri büyük ölçüde etkilemiştir. Süyûtî esere Tanẓîmü’l-bedîʿ fî medḥi’ş-şefîʿ adıyla bir nazîre yazmıştır.
2. Ḫizânetü’l-edeb ve ġāyetü’l-ereb. el-Bedîʿiyye’nin şerhidir. Asıl adı Taḳdîmü Ebî Bekr iken şerhin zengin muhtevası göz önüne alınarak Ebü’l-Vefâ Nasr el-Hûrînî (ö. 1291/1874) ve İbrâhim Abdülgaffâr gibi nâşirler tarafından Ḫizânetü’l-edeb olarak adlandırılmıştır. Eserin ilk baskısı (Bulak 1273), daha sonraki neşirleri (Kahire 1291, 1304) ve Muhammed Ebü’l-Fazl İbrâhim tarafından yapılan ilmî neşri (Kahire, ts. [Mektebetü’l-Hancî]) bu adla yayımlanmıştır. İbn Hicce, 826’da (1423) tamamladığı bu şerhi 100 kadar kaynağa başvurarak hazırlamıştır. Eser bedî‘ türlerinin tanımı, türün tarihî seyri, ilgili âyet ve hadislerle çok sayıda şiir örnekleri ihtiva eder. Muhyiddin Abdülkādir b. Muhammed et-Taberî (ö. 1033/1624), İbn Hicce’nin esere Taḳdîmü Ebî Bekr adını vermesini uygun bulmamış, bu konuda ʿAliyyü’l-ḥücce bi-teʾḫîri İbn Ḥicce adıyla bir tenkit kaleme almıştır. Ḫizânetü’l-edeb, Abdülhay İbnü’l-İmâd el-Hanbelî tarafından Şerḥu Ebi’l-Felâḥ adıyla ihtisar edilmiştir.
3. S̱emerâtü’l-evrâḳ (fi’l-muḥâḍarât). Kıssa, fıkra, ilginç haber, güzel cevap, atasözü ve seçme şiirlerden oluşan bir mecmua olup Harîrî’nin Dürretü’l-ġavvâṣ’ı, İbnü’l-Cevzî’nin İmtiḥânü’l-eẕkiyâʾ ve İbn Hallikân’ın Vefeyâtü’l-aʿyân’ı başta olmak üzere kırk kadar kaynaktan yapılmış seçmeleri ihtiva eder. İlk defa Râgıb el-İsfahânî’nin Muḥâḍarâtü’l-üdebâʾı kenarında yayımlanan eserin (Kahire 1287) daha sonra çeşitli baskıları yapılmış, son olarak Muhammed Ebü’l-Fazl İbrâhim (Kahire 1391/1971) ve Müfîd Muhammed Kumeyha (Beyrut 1403/1983) tarafından neşredilmiştir. Esere İbrâhim b. Ali el-Ahdeb’in Teʾhîlü’l-ġarîb ve’ẕ-ẕeyl li-S̱emerâti’l-evrâḳ adıyla yazdığı zeyil Kahire (1300) baskısında yer almaktadır. Kitaba Muhammed b. Muhammed es-Sâbık el-Hamevî de bir zeyil yazmıştır. Ya‘kūb Abdünnebî’nin bu zeyilden yaptığı seçmeleri Hâmid Abdülkādir neşretmiştir (Kahire 1392/1972).
4. Ẕeylü S̱emerâti’l-evrâḳ (Teʾhîlü’l-ġarîb). Nesir ve şiir seçmelerine ait olmak üzere iki bölümden oluşan zeyil aslıyla birlikte birkaç defa basılmıştır (Kahire 1287; nşr. M. Ebü’l-Fazl İbrâhim, Kahire 1971; nşr. Müfîd Muhammed Kumeyha, Beyrut 1403/1983).
5. Bulûġu’l-emel fî fenni’z-zecel. Zecel, müveşşah, mevâliyyâ, kâne ve kân, kūmâ gibi halk şiiri türlerine ait zengin örneklerle bunların açıklamalarını ihtiva eden eser Rızâ Muhsin el-Kureyşî tarafından neşredilmiştir (Dımaşk 1394/1974).
6. Keşfü’l-lis̱âm ʿan vechi’t-tevriye ve’l-istiḫdâm. Tevriye ve türleriyle istihdam sanatlarını bol örnekle açıkladığı bu eserinde İbn Hicce’nin lafızdan ziyade anlama önem verdiği görülmektedir. Cinânü’l-cinâs adlı eserin müellifi Selâhaddin es-Safedî’nin, edebî sanatlarda lafzı öne çıkaran bir anlayışı benimsediğini söyleyen İbn Hicce, bu eseri onun Fażżü’l-ḫitâm ʿani’t-tevriye ve’l-istiḫdâm adlı kitabını yetersiz bulduğu için kaleme almıştır. Özellikle Kādî el-Fâzıl, İbn Senâülmülk, İbn Nübâte el-Mısrî ve Ali b. Muzaffer el-Vedâî’nin manzum ve mensur eserlerinden alınmış tevriye ve istihdam örneklerine geniş yer veren eser, aslında Ḫizânetü’l-edeb’deki ilgili bölümün müstakil kitap haline getirilmiş şeklidir (Beyrut 1312/1894).
7. S̱übûtü’l-ḥücce ʿale’l-Mevṣılî ve Ḥillî li’bn Ḥicce. İbn Hicce bu eseri, el-Bedîʿiyye ve onun şerhi olan el-Ḫizâne’sinin Safiyyüddin el-Hillî ve İzzeddin el-Mevsılî’nin bedîiyyelerinin taklidi olduğu yolundaki iddialara cevap olarak kaleme almıştır. Eserde üç bedîiyyeyi ve şerhini karşılaştırarak kendi bedîiyyesinin ve şerhinin üstünlüğünü ortaya koymaya çalışan müellif İbn Hacer el-Askalânî, Bedreddin İbnü’d-Demâmînî ve Muhammed İbnü’l-Cezerî’nin onun bedîiyyesini diğer ikisine üstün tutan görüşlerine de yer vermiştir (İzmir Millî Ktp., nr. 1751).
8. Ḳahvetü’l-inşâʾ. Müellifin mektuplarından meydana gelen bir mecmuadır. “er-Resâʾilü’d-dîvâniyyât” ve “er-Resâʾilü’l-iḫvâniyyât” olmak üzere iki bölüme ayrılır. Mısır’da Dîvân-ı İnşâ’da kâtipken kaleme aldığı ilk bölümdeki mektupları, zamanın ileri gelen devlet ricâline hitap ettiği için tarih açısından da önemlidir. İkinci bölüm, Trablus’tan Mısır’a gittiği sırada İbnü’d-Demâmînî’ye yazdığı er-Risâletü’l-baḥriyye, 819’da (1416) Kādî el-Fâzıl ve İbn Nübâte’ye muâraza için yazdığı Risâletü vefâʾi’n-Nîl, edebî gücünü göstermek amacıyla kaleme aldığı Risâletü’s-sikkîn’i ile 791’de (1389) el-Melikü’z-Zâhir Berkuk tarafından yakılıp yıkılmış olan Dımaşk’ı görünce teessürlerini dile getirdiği ve Mısır’daki Vezir İbn Mekânis’e gönderdiği Yâḳūtü’l-kelâm fîmâ nâbe’ş-Şâm (Risâle li’bn Mekânis) adlı risâlelerinden oluşur. Ömer Mûsâ Bâşâ tarafından neşredilen eser (baskı yeri ve tarihi yok), S̱emerâtü’l-evrâḳ ve Teʾhîlü’l-ġarîb gibi eserlerin içinde de yayımlanmıştır. Ayrıca Yâḳūtü’l-kelâm’ı Ahmed Tarbîn de neşretmiştir (MMLADm., XXXI/4 [1376/1956], s. 611-630).
9. Bulûġu’l-murâd mine’l-ḥayevân ve’n-nebât ve’l-cemâd. Câhiz’in el-Ḥayevân’ı ile Demîrî’nin Ḥayâtü’l-ḥayevân’ında sadece hayvanlara dair bilgi ve şiirlere yer verilirken İbn Hicce, 829’da (1425) kaleme aldığı eserinde bunlara bitki ve değerli taşlarla ilgili olanları da ekleyerek alfabetik sıraya göre düzenlemiştir.
10. Bulûġu’l-merâm min Sîreti İbn Hişâm ve’r-Ravżü’l-ünüf ve’l-İʿlâm. İbn Hişâm’ın Sîret’i ile onun şerhleri olan er-Ravżü’l-ünüf (Süheylî) ve el-İʿlâm’ın (Ahmed b. Ömer el-Kurtubî) muhtasarıdır (Nuruosmaniye Ktp., nr. 3060).
11. Bürûḳu’l-Ġays̱ (elleẕî insecem fî şerḥi Lâmiyyetü’l-ʿAcem). Tuğrâî’nin Lâmiyyetü’l-ʿAcem kasidesine Selâhaddin es-Safedî’nin yazdığı el-Ġays̱ü’l-müseccem adlı şerhe eleştiri ağırlıklı hâşiyedir.
12. Şerḥu Ḳaṣîdeti Bânet Süʿâd. Kâ‘b b. Züheyr’in meşhur kasidesinin şerhidir (nşr. Ali Hüseyin el-Bevvâb, Riyad 1985).
13. Ezhârü’l-envâr. Kısa hikâye ve fıkra mecmuası olup yer yer şiir parçaları da ihtiva eder.
14. Mülteḳaṭâtü İbn Ḥicce. Varlık ve türleriyle ilgili bir eserdir.
15. Mecra’s-sevâbıḳ. At tasvirlerine dair şiirlerden derlenen bir mecmuadır (nşr. Ömer Mûsâ Bâşâ, Cezayir 1974).
16. Taḫmîsü Ḳaṣîdeti’l-bürde (li’l-Bûṣîrî) (Nuruosmaniye Ktp., nr. 3712).
17. Taġrîdü’ṣ-Ṣâdıḥ. Muhammed İbnü’l-Hebbâriyye’nin (ö. 504/1111) Kelîle ve Dimne tarzında kaleme aldığı eṣ-Ṣâdıḥ ve’l-bâġım adlı 2000 beyitlik urcûzesinden seçmeleri ihtiva eder.
18. Taḥrîrü’l-Ḳīrâṭî. Burhâneddin el-Kīrâtî’nin divanından seçilmiş on iki kaside ve bazı kıtalardan oluşmaktadır (Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye, nr. 7729).
19. Zâviyetü Şeyḫi’ş-şüyûḫ. Hama şeyhüşşüyûhu Abdülazîz el-Ensârî’nin tevriyelerinden seçmeler olup müellifin Keşfü’l-lis̱âm adlı eserinin içinde de yer almaktadır.
20. Beyâżü’n-nebât. İbn Nübâte el-Mısrî’den seçme şiirler olmalıdır (TSMK, nr. 2355).
21. Emânü’l-ḫâʾifîn min ümmeti seyyidi’l-mürselîn. Hz. Peygamber için yazılan bir kasidedir (Beyazıt Devlet Ktp., nr. 7934, vr. 50b-52a).
22. Lezḳatü’l-bayṭâr fî ʿaḳri İbni’l-ʿAṭṭâr. Şair Şerefeddin Yûsuf İbnü’l-Attâr’ın hicviyesine cevap olarak kaleme alınmıştır.
23. Reşfü’l-menhel(eyn). Ebü’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Mahmûd b. Abdülkādir el-Cîlânî’nin bir kasidesinin tahmîsidir.
24. Dîvân (ed-Dîvânü’l-Ḥamevî, Cene’l-cenneteyn, es̱-S̱emerâtü’ş-şehiyye mine’l-fevâkihi’l-Ḥameviyye ve’z-zevâʾidi’l-Mıṣriyye) (Dımaşk 1929). Müellifin, bedîî sanatların ve özellikle tevriyenin yoğun biçimde kullanıldığı şiirlerinin çoğunu övgü, muâraza ve nazîreler oluşturur (bu eserlerin yazma nüshaları için bk. Brockelmann, GAL, II, 18-19; Suppl., II, 9).
İbn Hicce’nin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Taḫmîsü’s-Süheylî (Abdurrahman es-Süheylî’nin el-Ḳaṣîdetü’l-ʿayniyye’sinin tahmîsi); Büyûtü’l-ʿaşere (İbn Nübâte el-Mısrî’nin beş kasidesine yazdığı muâraza olup eserin mukaddimesi Ḳahvetü’l-inşâʾda yer almaktadır); Ḳabûlü’l-beyyinât (İbn Nübâte, Burhâneddin el-Kīrâtî ve İbn Hicce’ye ait üç el-Ḳaṣîdetü’t-tâʾiyye’nin mukayesesidir); Ḥadîḳatü Züheyr (Bahâ Züheyr’in şiirlerinden seçmeler olmalıdır); Nâḍıcü Ḳalâḳıs (İbn Kalâkıs’ın şiirlerinden seçmeler olmalıdır); Ḳaṭrü’n-nebâteyn (İbn Nübâte’den seçme şiirler veya ona nazîre olmalıdır); Leṭâʾifü’t-talṭîf (şiir, hikâye ve fıkra seçmelerini içeren bir mecmuadır); Nevâdirü’l-üdebâʾ (seçme şiirler mecmuası olmalıdır); es-Sîretü’ş-Şeyḫiyye (Mısır Sultanı el-Melikü’l-Müeyyed Şeyh el-Mahmûdî’nin biyografisidir).
BİBLİYOGRAFYA
İbn Hicce, Bulûġu’l-emel fî fenni’z-zecel (nşr. Rızâ Muhsin el-Kureyşî), Dımaşk 1394/1974, neşredenin girişi, s. 11-37.
a.mlf., S̱emerâtü’l-evrâḳ (nşr. Müfîd M. Kumeyha), Beyrut 1403/1983, neşredenin girişi, s. 7-14; a.e. (nşr. M. Ebü’l-Fazl İbrâhim), Kahire 1971, neşredenin girişi, s. 4-6.
a.mlf., Ḫizânetü’l-edeb ve ġāyetü’l-ereb, Kahire 1304, s. 3.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 233-234, 254, 336, 524; II, 1366, 1593.
Brockelmann, GAL, II, 18-19; Suppl., II, 8-9.
a.mlf., “İbn Hicce”, İA, V/2, s. 753-754.
a.mlf., “Ibn Ḥid̲j̲d̲j̲a”, EI2 (İng.), III, 799-800.
C. Zeydân, Âdâb (Dayf), III, 135-136.
Mahmûd Rızk Selîm, Taḳıyyüddîn İbn Ḥicce el-Ḥamevî, Kahire 1962.
Şevkī Dayf, Târîḫu’l-edeb, I, 791-793.
a.mlf., el-Belâġa: Teṭavvür ve târîḫ, Kahire 1965, s. 362-363.
Ömer Ferruh, Târîḫu’l-edeb, III, 839-844.
Mahmûd er-Rebdâvî, İbn Ḥicce el-Ḥamevî, Dımaşk 1402/1982.
Ali Ebû Zeyd, el-Bedîʿiyyât fi’l-edebi’l-ʿArabî, Beyrut 1403/1983, s. 93-95.
Ömer Mûsâ Bâşâ, Târîḫu’l-edebi’l-ʿArabî: el-aṣrü’l-memlûkî, Dımaşk 1409/1989, s. 582-597.
Sâlihiyye, el-Muʿcemü’ş-şâmil, II, 163-166.
Hulusi Kılıç, “Bedîiyyât”, DİA, V, 323.
Meryem Sâdıkī, “İbn Ḥicce el-Ḥamevî”, DMBİ, III, 333-336.