https://islamansiklopedisi.org.tr/ibn-mende-ebul-kasim
383’te (993) İsfahan’da dünyaya geldi. 381 (991) veya 388’de (998) doğduğu da söylenmiştir. Aynı aileden yetişen diğer âlimler gibi Ebü’l-Kāsım da büyük dedesi İbrâhim’in lakabıyla tanındı. Tahsiline İsfahan’da başladı. Babası Ebû Abdullah b. Mende en çok faydalandığı hocası olup Ebû Ca‘fer İbnü’l-Merzübân el-Ebherî, İbn Merdûye, İbn Mencûye, Ebü’l-Feth Hilâl b. Muhammed el-Haffâr, Muhammed b. İbrâhim el-Cürcânî, Ebû Zer İbnü’t-Taberânî diğer hocalarından bazılarıdır. İbn Mende 406 (1015) yılında hadis tahsili için Bağdat’a gitti. Burada bazı hocaları henüz hayatta iken 407’de (1016) hadis rivayet etmeye başladı (Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XVIII, 354). Vâsıt, Mekke, Nîşâbur, Hemedan, Şîraz ve Dînever’de tahsilini devam ettirdi. Zâhir b. Ahmed es-Serahsî, Abdurrahman b. Ebû Şüreyh, Hâkim en-Nîsâbûrî ve daha birçok muhaddisten icâzet aldı. Kendisi de hadisleri bu metotla rivayet ettiğini söyler (Zehebî, Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, III, 1165). Ebû Nasr Ahmed b. Ömer el-Gāzî, Ebû Sa‘d el-Bağdâdî, Ebû Abdullah Hüseyin b. Abdülmelik el-Hallâl, Ebû Bekir el-Bâğbân, İbnü’l-Hâdıbe gibi muhaddisler onun talebeleri arasında yer alır. İbn Mende 6 (veya 16) Şevval 470’te (22 Nisan veya 2 Mayıs 1078) İsfahan’da vefat etti. Ölüm tarihi 469 ve 487 (1094) olarak da zikredilmiştir.
Zehebî, İbn Mende’nin hadisleri titizlikle seçmediğini, bazı değersiz rivayetleri derlemekten çekinmediğini söylemektedir (Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XVIII, 354). Hadis öğrenmeye ve öğretmeye önem veren İbn Mende’ye Şu‘be b. Haccâc’ın, “Kimden bir hadis yazdımsa onun kölesi olurum” dediği nakledilince, kendisi, “Kim benden bir hadis yazarsa ben onun kölesi olurum” demiş, Eş‘arîler’e muhalif olduğu için onlardan dinlediği hadisleri rivayet etmemiştir.
Yeğeni Ebû Amr İbn Mende’nin belirttiğine göre Ebü’l-Kāsım İbn Mende bid‘atçılara karşı acımasız davranan, iyiliği emredip kötülükten sakındırmaya çalışan sabırlı ve ağır başlı bir âlimdi. Bulunduğu yerlerde pervasız tavrıyla sünneti savunduğu için onu Mücessime veya Müşebbihe’den, hatta Hâricîler’den olduğu iddiasıyla suçlayanlar olmuşsa da İbn Mende Ehl-i sünnet dışı cereyanlardan uzak durmuştur. İbnü’l-Esîr, İsfahan’da İbn Mende’nin itikadî ve amelî görüşlerini benimseyen ve kendilerine Abdurrahmaniyye denen bir grubun mevcut olduğunu belirtmiştir. İbn Mende’ye su bulunduğu halde teyemmümü câiz gördüğü, teravih namazını bid‘at kabul ettiği gibi bazı görüşler isnat edilmişse de bunların doğru olmadığı belirtilmiştir (İbn Receb, I, 30).
Eserleri. 1. (et-Târîḫu’l-)Müstaḫrec min kütübi’n-nâs li’t-teẕkire ve’l-müsteṭraf min aḥvâli’n-nâs li’l-maʿrife. Eserin günümüze gelip gelmediği bilinmeyen I. cildinde Hz. Peygamber’in hayatı ile aşere-i mübeşşerenin biyografilerinin yer aldığı tahmin edilmektedir (Hamed el-Câsir, VIII/1-3 [1974], s. 56). Kronolojik bir tarih mahiyetindeki II. ciltte 198 (813-14) yılına kadar meydana gelen olaylarla birlikte tanınmış şahsiyetlerin biyografileri bulunmaktadır. Eserin bu cildinin bir nüshası Köprülü Kütüphanesi’nde kayıtlıdır (Fâzıl Ahmed Paşa, nr. 242).
2. er-Red ʿalâ men yeḳūl “elif lâm mîm” ḥarfün li-yenfiye’l-elif ve’l-lâm ve’l-mîm ʿan Kelâmillâh ʿazze ve celle (nşr. Abdullah b. Yûsuf el-Cüdey‘, Riyad 1409/1989).
3. Taḥrîmü ekli’ṭ-ṭîn ve ḥâlü âkilih fi’d-dünyâ ve’l-âḫire (Cüzʾ fî ekli’ṭ-ṭîn). Kitapta çamur yemenin haram olduğuna dair rivayetler bir araya getirilmiş olup Ahmed b. Hüseyin el-Beyhakī eserdeki hadislerin hiçbirinin sahih olmadığını söylemiştir (Sehâvî, s. 146). Yazma nüshası Kudüs’teki Jewish National and University Library’de (Yahuda Ar. 409) bulunan eser üzerinde Georges Vajda tarafından bir çalışma yapılmıştır (bk. bibl.).
4. Kitâbü’l-Kifâye. Son tarafından önemli bir kısmı eksik nüshası Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye’dedir (Mecmua, nr. 42, vr. 33-35).
İbn Mende’nin kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Ḥurmetü’d-dîn, Ṣıyâmü yevmi’ş-şek, Târîḫu İṣbehân, Târîḫu Mekke, el-Müsned, Kitâbü’l-Vefeyât, Ṭabaḳātü’t-tâbiʿîn, Künâ men yuʿrafü bi’l-esâmiʾ, el-Vaṣiyye, el-Ḳunût. İbn Mende ayrıca Ebû Amr İbn Mende’ye ait el-Fevâʾid’in (nşr. Musad Abdülhamîd es-Sa‘dânî, Tanta 1991) tahrîcini yapmıştır.
BİBLİYOGRAFYA
İbn Ebû Ya‘lâ, Ṭabaḳātü’l-Ḥanâbile, II, 242.
İbnü’l-Esîr, el-Kâmil, X, 108.
İbnü’l-Cevzî, el-Muntaẓam, VIII, 315.
a.mlf., Menâḳıbü’l-İmâm Aḥmed b. Ḥanbel (nşr. Abdullah b. Abdülmuhsin et-Türkî), Kahire 1399/1979, s. 630.
Ebü’l-Fidâ, el-Muḫtaṣar, İstanbul 1286, II, 203.
İbnü’l-Verdî, Tetimmetü’l-Muḫtaṣar fî aḫbâri’l-beşer (nşr. Ahmed Rif‘at el-Bedrâvî), Beyrut 1389/1970, I, 571.
Zehebî, Teẕkiretü’l-ḥuffâẓ, III, 1165-1170.
a.mlf., Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XVIII, 349-354.
Safedî, el-Vâfî (nşr. Eymen Fuâd Seyyid), Stuttgart 1988, XVIII, 233-234.
Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, II, 288-289.
İbn Abdülhâdî, ʿUlemâʾü’l-ḥadîs̱, III, 361-363.
İbn Kesîr, el-Bidâye, XII, 118.
İbn Receb, eẕ-Ẕeylü ʿalâ Ṭabaḳāti’l-Ḥanâbile, Kahire 1372/1952 → Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), I, 26-31.
İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, V, 105.
Sehâvî, el-Maḳāṣıdü’l-ḥasene (nşr. M. Osman el-Hût), Beyrut 1985, s. 146.
Süyûtî, el-Leʾâli’l-maṣnûʿa fi’l-eḥâdîs̱i’l-mevżûʿa, Kahire, ts. (el-Mektebetü’t-ticâriyyetü’l-kübrâ), II, 248-253.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1671-1672.
İbnü’l-İmâd, Şeẕerât, III, 337.
Nâme-i Dânişverân-ı Nâṣırî, Kum, ts. (Dârü’l-fikr), V, 291-292.
F. Rosenthal, A History of Muslim Historiography, Leiden 1968, s. 475, 481, 513.
a.mlf., “Ibn Manda”, EI2 (İng.), III, 863-864.
Elbânî, Maḫṭûṭât, s. 120-121.
Kettânî, er-Risâletü’l-müstetrafe (Özbek), s. 31, 32, 47, 121, 131, 139, 211.
Nuri Topaloğlu, Selçuklu Devri Muhaddisleri, Ankara 1988, s. 75-76.
Hamed el-Câsir, “el-Kitâbü’l-Müstaḫrec min kütübi’n-nâs li’t-teẕkire ve’l-müsteṭraf min aḥvâli’r-ricâl li’l-maʿrife”, el-ʿArab, VIII/1-3, Riyad 1974, s. 55-72, 115-127.
Georges Vajda, “De la condamnation de la géophagie dans la tradition musulmane: ‘Abd al-Rahmān b. Muhammad Ibn Manda, Taḥrīm ‘akl al-ṭīn wa ḥāl ‘ākilih fi’l-dünyā wa’l-āḫira”, RSO, LV (1981), s. 5-38.
M. Mehdî Müezzin-i Câmî, “İbn Mende”, DMBİ, IV, 699-700.