https://islamansiklopedisi.org.tr/ibnud-dureyhim
Zengin ve kültürlü bir ailenin çocuğu olarak Şâban 712’de (Aralık 1312) Musul’da doğdu ve ilk tahsilini orada yaptı. Ebû Bekir b. Alemüddin Sencer el-Mevsılî’den Kur’an, Zeynüddin İbn Şeyhü’l-Uveyne ile Şerefeddin Abdullah b. Yûnus’tan fıkıh ve Alâeddin İbnü’t-Türkmânî ile Şemseddin el-İsfahânî’den hadis dersleri aldı. Ayrıca Ebû Hayyân el-Endelüsî’den bazı kitaplarını okudu. Ergenlik çağına gelince küçük yaşta kaybettiği babasının Musul şeyhülbeledinin velâyetinde bulunan zengin mirasını almaya çalıştı; ancak sadece bir kısmını kurtarabildi ve bunu sermaye yaparak ticarete başladı. Bu amaçla önce Dımaşk’a, ardından Kahire’ye gitti (733/1333) ve burada büyük bir servet edinerek Memlük sultanlarıyla yakın ilişki kurdu. Fakat sattığı mal karşılığında devletin kendisine 200.000 dirhem borçlanması, bundan sonraki hayatının önemli bir kısmını, alacağını tahsile yönelik mücadele ile geçirmesine sebep oldu. Bu yüzden el-Melikü’l-Muzaffer tarafından Dımaşk’a sürüldü (748/1347); arkasından da evine baskın yapılarak kitaplarına el konuldu. Bundan sonra Halep, Dımaşk ve Kahire arasında bir hayli dolaşmak zorunda kaldı. Nihayet Emeviyye Camii’ne müderris olarak tayin edildi; bir süre de çeşitli divanlarda görev yaptı. 760 (1359) yılında Mısır’a döndü ve Sultan en-Nâsır Hasan tarafından elçi sıfatıyla Habeşistan’a gönderildi; ancak istemeyerek çıktığı bu yolculuk sırasında Kūs şehrine varınca vefat etti (Safer 762 / Aralık 1360). Şevkânî onun 766 (1365) yılında öldüğünü söylüyorsa da çağdaşı ve dostu Safedî’nin verdiği yukarıdaki tarih (Aʿyânü’l-ʿaṣr, II, 251) doğru olsa gerektir.
Safedî’ye göre deha derecesinde bir zekâya sahip bulunan İbnü’d-Düreyhim çok yönlü ve çok zengin bir bilgi birikimini temsil etmekteydi. Mücadelelerle geçen elli yıllık ömründe değişik ilim dallarına ait olmak üzere seksen civarında eser kaleme almıştır. Kaynaklardan öğrenildiğine göre bunların önemli bir kısmı sûrelerin esrar ve faziletleriyle hurûf-ı mukattaanın yorumu hakkındadır. Ayrıca onun ibadetlerin esrarı, miras hukukundaki münâseha hesapları, Kitâb-ı Mukaddes’in tahrifi ve satranç oyunu gibi çok çeşitli konulara dair kitap ve risâleler yazdığı bilinmektedir. Ancak daha ziyade, şifre ve semboller halinde yazılan bir metni çözmenin usul ve kurallarını belirleyen “muamma” ile anlaşılır durumdaki bir metni şifreyle yazma demek olan “ta‘miye” alanlarındaki çalışmaları ile dikkat çekmiştir.
Eserleri. 1. Miftâḥu’l-künûz fî îżâḥi’r-rumûz. Müellifin günümüze ulaşmayan Îżâḥu’l-mübhem fî ḥalli’l-mütercem adlı hacimli eserinde yer alan bilgilerin özetidir. Beş fasıldan meydana gelen eserin ilk faslında şifreyle yazılan metinleri anlayabilmek için çok iyi bir dil ve lugat bilgisine ihtiyaç bulunduğu hatırlatılır; bu arada Arap, Türk, Rum, Ermeni, Süryânî, İbrânî, Yunan, Hint, Kıptî ve Moğol alfabeleri hakkında bilgi verilir. Bu durum İbnü’d-Düreyhim’in kültürünün genişliğini göstermektedir. İkinci fasıl ta‘miye çeşitlerine ayrılmıştır. Üçüncü fasılda Arap dilinin morfolojik yapısı incelenmekte ve bu dildeki beş ve altı harfli (humâsî, südâsî) kelimelerin başka dillerden alınma olduğu ileri sürülmektedir. Dördüncü fasıl şifreyle yazılan metinleri çözmenin yöntemlerine ayrılmıştır. Beşinci fasılda verilen iki örnekle şifrelerin nasıl çözüldüğü gösterilmektedir. Eser, Muhammed Merâyâtî, Muhammed Hassân et-Tayyân ve Yahyâ Mîr Ali tarafından ʿİlmü’t-taʿmiye ve istiḫrâcü’l-muʿammâ ʿinde’l-ʿArab içinde yayımlanmıştır (Dımaşk 1407/1987, I, 321-365).
2. Ġāyetü’l-maġnem fi’l-ismi’l-aʿẓam (Süleymaniye Ktp., Hacı Mahmud Efendi, nr. 627).
3. Nehcü’ṣ-ṣavâb fî ḳubḥi istiktâbi ehli’l-kitâb.
4. Ḳaṣîde fî medḥi’r-Resûl. Otuz beyitlik bir kaside olup içinde geçen kelimelerin lugat ve gramer açısından tahlillerini de vermektedir (Dârü’l-kütübi’z-Zâhiriyye, nr. 3342; bu eserlerin yazma nüshaları için ayrıca bk. DMBİ, III, 507).
5. Kitâbü Menâfiʿi’l-ḥayevân. Müellif nüshasıyla karşılaştırılan 3 Rebîülevvel 755 (28 Mart 1354) tarihli bir yazması Madrid’de Escurial Library’de (nr. 898) mevcut olup ihtiva ettiği 250 kadar hayvan minyatürüyle de büyük önem taşımaktadır (Sarton, III/2, s. 1638-1639).
İbnü’d-Düreyhim’in kaynaklarda adı geçen eserlerinden bazıları da şunlardır: en-Nesemâtü’l-fâʾiḥa limâ fî âyâti’l-Fâtiḥa, el-Âs̱ârü’r-râʾiʿa fî esrâri’l-Vâḳıʿa, Kenzü’d-dürer fî ḥurûfi evâʾili’s-süver, Ġāyetü’l-iʿcâz fi’l-aḥâc ve’l-elġāz, Süllemü’l-ḥirâse fî ʿilmi’l-firâse, Bestü’l-fevâʾid fî ḥisâbi’l-ḳavâʿid, Nefʿu’l-cedvâ fi’l-cemʿ beyne eḥâdîs̱i’l-ʿadvâ, İşrâḳu’n-nefs fi’l-ḥamdelâti’l-ḫams, İdâʾetü bûh ʿalâ “ve yesʾelûneke ʿani’r-rûḥ”, Menâmü’n-naṣûḥ fi’l-kelâm ʿalâ sûreti’n-Nûḥ, el-İftiḥâṣ ʿalâ sûreti’l-İḫlâṣ, Seyrü’ṣ-ṣarf fî sırri’l-ḥarf, Bevâdirü’l-ḥulûm fî nevâdiri’l-ʿulûm, er-Red ʿalâ Taḳıyyüddîn el-Aḥnâʾî (diğer eserleri için bk. Safedî, Aʿyânü’l-ʿaṣr, II, 250-251).
BİBLİYOGRAFYA
Safedî, Aʿyânü’l-ʿaṣr (nşr. Fuat Sezgin), Frankfurt 1410/1990, II, 248-251.
a.mlf., el-Vâfî, XXII, 67-69.
İbn Kādî Şühbe, Ṭabaḳātü’ş-Şâfiʿiyye, III, 107.
İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, Beyrut, ts. (Dârü’l-cîl), III, 106-108.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 214, 245, 410, 485, 486, 987.
Şevkânî, el-Bedrü’ṭ-ṭâliʿ, Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), I, 477.
Brockelmann, GAL, II, 214; Suppl., II, 213.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 723.
Sarton, Introduction, III/2, s. 1638-1639.
İzzet Hasan, Fihrisü maḫṭûṭâti Dâri’l-kütübi’ẓ-Ẓâhiriyye: eş-Şiʿr, Dımaşk 1384/1964, s. 347-348.
M. Ullmann, Die Natur- und Geheimwissenschaften im Islam, Leiden 1972, s. 38-39.
Nüveyhiz, Muʿcemü’l-müfessirîn, s. 379.
Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), V, 6.
Ali Refîî, “İbn Düreyhim”, DMBİ, III, 506-507.