https://islamansiklopedisi.org.tr/ibnul-muneyyir
3 Zilkade 620’de (28 Kasım 1223) doğdu (İbnü’l-Furât, VIII, 12). Pek çok âlim yetiştiren bir aileye mensup olup babası Muhammed, anne tarafından dedesi Kemâleddin (Necîbüddin) Ahmed b. Fâris, dayısı Şeyhülkurrâ Kemâleddin b. Fâris, kardeşi İskenderiye kadılarından ve Buhârî şârihlerinden Zeynüddin Ali ve yeğeni İskenderiye Başkadısı Abdülvâhid b. Şerefeddin tanınmış ilim adamlarıdır. Nâsırüddin lakabıyla da anılan ve hayatı İskenderiye’de geçen İbnü’l-Müneyyir çeşitli hocalardan aldığı fıkıh dersleriyle bu alanda derinleşti. Özellikle Mâlikî fakihlerinden Cemâleddin İbnü’l-Hâcib’den istifade etti ve kendisinden fetva için icâzet aldı. Bu arada İbnü’l-Hâcib’in muhtasarlarını (Muḫtaṣaru Müntehe’s-sûl ve’l-emel, Muḫtaṣar fî fıḳhi’l-Mâlikiyye [Câmiʿu’l-ümmehât]) ezberledi. Babasından ve Ebû Bahr Abdülvehhâb b. Revâc et-Tûsî, İbnü’l-Mehîlî Yûsuf b. Abdülmu‘tî gibi âlimlerden hadis dinledi. İbnü’l-Müneyyir, uzun bir öğrenim döneminden sonra İskenderiye’nin önde gelen âlimlerinden biri oldu. Edebiyat başta olmak üzere nahiv, fıkıh, usul ve tefsir sahalarında “imam” unvanını aldı; iyi bir şair ve hatip olarak tanındı. İzzeddin b. Abdüsselâm’ın Mısır’ın iki âlimle iftihar ettiğini söylemesi ve bunlardan birinin Kūs’ta İbn Dakīkul‘îd, diğerinin İskenderiye’de İbnü’l-Müneyyir olduğunu belirtmesi de bunu teyit etmektedir. Çeşitli medreselerde hocalık yapan İbnü’l-Müneyyir’in talebeleri arasında kardeşinin oğlu Abdülvâhid b. Şerefeddin ve Ebû Hayyân el-Endelüsî gibi âlimler yer almaktadır. Bu arada çeşitli görevlerde bulunan İbnü’l-Müneyyir İskenderiye kadılığına 651’de (1253) vekâleten, bir yıl sonra da asaleten tayin edildi; aynı zamanda İskenderiye hatipliği görevi de uhdesine verildi. Vakıfların, mescidlerin ve Dîvânü’n-nazar’ın denetimiyle de görevlendirildi. Ancak 680 (1281) yılında muhalifleri tarafından yapılan baskında evine içki şişeleri bırakılarak şişelerin önceden burada bulunduğu iddia edildi ve bütün görevlerinden azledilmesine sebebiyet verildi. Bu tertibe boyun eğmeyen İbnü’l-Müneyyir, Kahire’ye gidip el-Melikü’l-Mansûr Seyfeddin Kalavun’la görüştü ve görevine döndü, bir müddet sonra tekrar azledildi.
Vezir Şerefeddin Ebû Saîd Hibetullah b. Saîd el-Fâizî’ye hitaben yazdığı şiirlerden toplumun meseleleriyle de ilgilendiği anlaşılan İbnü’l-Müneyyir 1 Rebîülevvel 683’te (18 Mayıs 1284) İskenderiye’de vefat etti ve el-Câmiu’l-garbî yanındaki babasının türbesine defnedildi (küçük bir mescid iken 1891 yılında genişletilen yapı aynı zamanda İbnü’l-Müneyyir Camii olarak da bilinmektedir). Onun zehirlenerek öldürüldüğü de ileri sürülmüştür. İbnü’l-Müneyyir Mâlikî mezhebine mensup olmakla birlikte mezhepte taassup göstermemiş, yeri geldikçe İmam Mâlik’in görüşüne katılmadığını söyleyerek ictihadda bulunmuş, itikadda kelâmcıların yolunu takip etmiştir.
Eserleri. 1. el-İntiṣâf fîmâ teḍammenehü’l-Keşşâf mine’l-iʿtizâl. Zemahşerî’nin el-Keşşâf’ındaki Mu‘tezilî görüşlerin eleştirildiği eser müellifin gençlik yıllarında kaleme alınmış olup el-Keşşâf’ın kenarında basılmıştır (Kahire 1307, 1966; Beyrut 1366/1947).
2. el-Kevâkibü’d-derârî fî münâsebâti terâcimi’l-Buḫârî (Münâsebâtü terâcimi’l-Buḫârî). Buhârî’nin bab başlıklarıyla ilgili olan eser, Selâhaddin Makbûl Ahmed tarafından el-Mütevârî ʿalâ terâcimi ebvâbi’l-Buḫârî (Küveyt 1407/1987) ve Ali Hasan Ali Abdülhamîd tarafından el-Mütevârî ʿalâ ebvâbi’l-Buḫârî (Beyrut 1411/1990) adıyla yayımlanmıştır.
3. et-Teysîrü’l-ʿacîb fî tefsîri’l-ġarîb. Kur’ân-ı Kerîm’deki garîb kelimeleri açıklayan manzum bir eser olup Süleyman Mollaibrahimoğlu’nun tahkikiyle neşredilmiştir (Beyrut 1994).
4. el-Baḥrü’l-kebîr fî baḥs̱i (nüḫabi)’t-tefsîr. Zerkeşî’nin el-Burhân fî ʿulûmi’l-Ḳurʾân’ının kaynakları arasında yer alan eserin (meselâ bk. Zerkeşî, I, 86, 267, 442; II, 57, 58; III, 16, 278, 279) bir nüshası Gotha Kütüphanesi’nde (nr. 534), Bakara sûresinin 253. âyetinden Nisâ sûresinin başına kadar gelen 158 varaklık bir nüshası da Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’de (Hidîviyye, nr. 60) kayıtlıdır.
5. Taḥrîrü’t-tenzîh ve taḥẕîrü’t-teşbîh. Müşebbihe ve Muattıla’ya reddiye mahiyetinde olup bir nüshası Berlin’de Staatsbibliothek’te (Ahlwardt, VII, 530-531; Brockelmann, GAL Suppl., I, 738), diğer bir nüshası da Halep’te (Mektebetü’l-medreseti’l-Osmâniyye er-Rızâiyye, nr. 577; bk. el-Münteḫab mine’l-maḫṭûṭâti’l-ʿArabiyye, IV, 223-224) bulunmaktadır.
İbnü’l-Müneyyir’in kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: Muḫtaṣarü’t-tehẕîb li’l-Beġavî, Dîvânü ḫuṭab (ʿUḳūdü’l-cevâhir ʿalâ ecyâdi’l-menâbir), Esrârü’l-esrâr, eż-Żiyâʾü’l-müteleʾliʾü fî taʿayyübi’l-İḥyâʾ li’l-Ġazzâlî, Tefsîrü ḥadîs̱i’l-İsrâ, el-İḳtifâ fî feżâʾili’l-Muṣṭafâ, Menâḳıbü’ş-Şeyḫ Ebi’l-Ḳāsım b. Manṣûr el-Ḳabbârî.
BİBLİYOGRAFYA
Safedî, el-Vâfî, VIII, 128.
Kütübî, Fevâtü’l-Vefeyât, I, 149.
Zerkeşî, el-Burhân, I, 86, 267, 442; II, 57, 58; III, 16, 278, 279.
İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müẕheb, I, 243-246.
Nâsırüddin İbnü’l-Furât, Târîḫ (nşr. K. Züreyḳ – Neclâ İzzeddin), Beyrut 1939, VIII, 12.
İbn Nâsırüddin, Tavżîḥu’l-Müştebih (nşr. M. Naîm el-Araksûsî), Beyrut 1414/1993, VIII, 289-290.
İbn Tağrîberdî, ed-Delîlü’ş-Şâfî ʿale’l-Menheli’ṣ-ṣafî (nşr. Fehîm M. Şeltût), Kahire 1399/1979, I, 86.
a.mlf., en-Nücûmü’z-zâhire, VII, 361-362.
Süyûtî, Buġyetü’l-vuʿât, I, 384.
a.mlf., Ḥüsnü’l-muḥâḍara, I, 316-317.
Dâvûdî, Ṭabaḳātü’l-müfessirîn, I, 88-90.
Taşköprizâde, Miftâḥu’s-saʿâde, II, 112-113.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 82, 136, 517.
Ahlwardt, Verzeichniss, VII, 530-531.
Fihristü’l-Kütübḫâneti’l-Ḫidîviyye, I, 130.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 99.
Îżâḥu’l-meknûn, I, 166.
Mahlûf, Şeceretü’n-nûr, I, 188.
Brockelmann, GAL, I, 346, 529-530; Suppl., I, 509, 738, 748.
el-Münteḫab mine’l-maḫṭûṭâti’l-ʿArabiyye fî Ḥaleb, Beyrut 1407/1986, IV, 223-224.
“İbn Müneyyir”, DMBİ, IV, 710-711.