İMTİYAZ MADALYASI - TDV İslâm Ansiklopedisi

İMTİYAZ MADALYASI

Müellif:
İMTİYAZ MADALYASI
Müellif: FİLİZ KARACA
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2000
Erişim Tarihi: 19.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/imtiyaz-madalyasi
FİLİZ KARACA, "İMTİYAZ MADALYASI", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/imtiyaz-madalyasi (19.04.2024).
Kopyalama metni

Devlete ve ülkeye bağlılık gösterenlere, millet ve memleket yararına bir keşifte bulunanlara ve devletin verdiği görevleri başarıyla yerine getirenlere verilmek üzere 21 Zilkade 1300 (23 Eylül 1883) tarihinde II. Abdülhamid tarafından ihdas edilmiş, madalyanın bizzat padişah tarafından verileceği nizamnâmesinde belirtilmiştir. Altın ve gümüş olmak üzere iki ayrı madenden imal edilen imtiyaz madalyasının bir yüzünde saltanat arması, diğer yüzünde, “Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye uğrunda fevkalâde sadakat ve şecaat ibraz edenlere mahsus madalyadır” ibaresi ve altında iç kısmına verilen kişinin adının yazıldığı bir hilâl bulunmaktadır. Üzerindeki ibareden dolayı madalyaya “sadakat ve şecaat madalyası” da denilmiş, bu yüzden zaman zaman ikincisinin imtiyaz madalyasından ayrı olduğu zannedilmiştir.

Genel olarak hizmeti görülenlere önce gümüş, ikinci defa verilmesi icap ettiğinde ise altın imtiyaz madalyası takılırdı. Ancak hizmete göre ilk defa altın olanı da ihsan edilebilir, bu durumda gümüşü de birlikte verilirdi. İmtiyaz madalyasının veriliş sebebi verilen kişinin adıyla birlikte madalya beratına kaydedilirdi. Mülkiye memurları madalyalarını ancak resmî günlerde, askeriyeye mensup olanlar ise devamlı takarlardı. Madalyanın kurdelesi imtiyaz nişanı kurdelesiyle aynı renkte olup yarısı yeşil, yarısı kırmızı idi.

İmtiyaz madalyası, nizamnâmesinde bu madalyanın askeriye mensuplarına tek tek veya toplu olarak verilebileceği ifade edildiğinden savaş madalyası özelliği de taşıyordu. Savaş sırasındaki başarılarından dolayı askeriye veya mülkiye mensuplarına verilecek imtiyaz ve liyakat madalyaları kurdelelerine madalya ile aynı madenden yapılmış iki kılıçla bir levha asılması kararlaştırıldı (16 Kasım 1914). Bu levhada savaşın ismi de belirtilir ve madalyaya sahip olan kişinin hizmetinin her tekrarlanışında yenisi verilerek aynı madalya kurdelesi üzerine sıralanırdı. Böylece savaşta verilen imtiyaz ve liyakat madalyaları normal zamanda verilenlerden ayırt edilmiş olurdu. Daha sonra savaş esnasında askerî erkâna verilecek imtiyaz ve liyakat madalyaları harçtan muaf tutuldu (1 Mart 1915). Ayrıca rütbe ve unvan farkı gözetmeksizin, Osmanlı Devleti ve müttefiklerinin ordu ve donanmalarında görevli veya gönüllü olarak bulunan ve savaş sırasında yararlılık gösterenlere verilmek üzere tek rütbeli ve tunçtan yapılmış savaş madalyası ihdas edildi (1 Mart 1915). Bu madalyanın ihdası ile birlikte, imtiyaz ve liyakat madalyalarının savaşa mahsus olarak ancak savaş madalyasına sahip olanlara verilmesi kararlaştırıldı. Daha önce savaşa mahsus olarak ihsan edilen imtiyaz ve liyakat madalyaları için uygulanan usul esasen savaşa mahsus olmayan, fakat savaş sırasında da verilebilen bütün madalya ve nişanlar için geçerli kılındı. Böylece savaş madalyaları dışında savaş sırasında verilen bütün madalyaların şeritlerine çift kılıçla bir levha ve nişanların üzerine de çift kılıç ilâve edilmeye başlandı (3 Mart 1917).

Nizamnâmede imtiyaz madalyasının mirasçılara intikali konusunda bir açıklık bulunmamaktadır. Bununla birlikte madalyalar genel olarak sahibinin ölümünden sonra büyük evlâdına intikal ederdi. Fakat şahsa mahsus olmaları sebebiyle taşıma hakkı ancak padişahın izniyle verilebilirdi. İmtiyaz madalyasının ihdasından bir süre sonra da bu husus bir nizama bağlandı (24 Eylül 1887). Buna göre sahibinin ölümü halinde madalya, taşıma hakkı olmaksızın sadece bir iftihar vesilesi olarak veresesine intikal ederdi. Ölen kişinin güzel ahlâkı ile tanınmış ve devlet tarafından iyi hizmetleri görülmüş erkek evlâdı bulunması durumunda bir beratla kendisine taşıma hakkı da verilebilirdi. Bir ara imtiyaz madalyasının evlâda intikal ettirilmemesi ve kullandırılmaması konusunda bir irade çıkmışsa da (22 Ekim 1900) mevcut usul bir süre daha yürürlükte kaldı. Nihayet 1920 yılında taşıma hakkı verilmeksizin iftihar vesilesi olmak üzere veresesine intikali kabul edildi.

İmtiyaz madalyası, bir savaşta veya diğer bazı olaylar sırasında önemli hizmetleri görülenlere verilen madalyalardan farklıdır. Genel nitelikteki diğer madalyalar (iftihar ve liyakat) içinde en değerli olanı imtiyaz madalyasıdır. Farklı madenlerden imal edilmiş türleri bulunan umumi madalyaların itibar sırasının tayininde maden türleri de önem taşırdı. Liyakat ve imtiyaz madalyalarının itibar sırası altın imtiyaz, altın liyakat, gümüş imtiyaz ve gümüş liyakat şeklindeydi. Ayrıca aynı madenden yapıldığı halde savaş vesilesiyle verilenleri normal zamanda verilenlerinden daha değerli sayılırdı. Sol göğüs üzerine ve omuza yakın biçimde takılan genel madalyalar itibar sırasına göre önden kola doğru sıralanır ve itibarı az olan madalya kola daha yakın olurdu. Değişik tarihlerde farklı ebatlarda basılmış türlerine de rastlanan bu madalya Osmanlı Devleti’nin sona erişine kadar kullanılmıştır.


BİBLİYOGRAFYA

, Meclis-i Tanzîmat Defteri, nr. 35, s. 18, 22-23, 36, 46-48, 56.

, Gelen Giden / Devâir-Nezâret, nr. 908, s. 27.

, Sadâret Defterleri, nr. 373, vr. 20b.

, Teşrifat Kalemi, nr. 240/99/3; 263/100/4-5, 9, 12; 268/20; 280/28/2-4, 7, 9.

Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye Salnâmesi (1326), İstanbul 1326, s. 45.

Düstûr, İkinci tertip, İstanbul 1927, XII, 329.

Darphane Müzesi Madenî Para ve Madalya Kataloğu, [baskı yeri yok] 1973 (Damga Matbaası), s. 89-90.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2000 yılında İstanbul’da basılan 22. cildinde, 240-242 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER