https://islamansiklopedisi.org.tr/ishak-b-huneyn
215 (830) yılı civarında doğdu. Aslen Hîreli olan İbâd isimli bir Nestûrî Arap kabilesine mensuptur. Eğitimini büyük ölçüde ünlü bir hekim, mütercim ve filozof olan babası Huneyn b. İshak’a borçlu olduğu anlaşılmaktadır. Bağdat’ta yoğun olarak tercüme faaliyetlerinin sürdürüldüğü bir ortamda yetişti. Yunanca, Süryânîce ve Farsça öğrendi. Câlînûs’tan yaptığı tıp tercümelerinde babasına yardım etti. İbnü’n-Nedîm, onun Arapça’ya hâkimiyetinin babasından daha ileri derecede olduğunu söyler. Bilgisi ve kültürü yanında edebî zevki de olan seçkin kişiliği sayesinde Halife Mu‘temid-Alellah, Mu‘tazıd-Billâh ve Müktefî-Billâh ile Mu‘tazıd’ın veziri Kāsım b. Ubeydullah’ın dostluğunu kazandı, saray hekimliği yaptı. Beyhakī, onu Müktefî’nin nedimi ve müneccimi diye tanıtıp ayrıca iyi bir müslüman olarak takdim ederse de ihtida ettiğine dair bilgi diğer kaynaklarca teyit edilmemiştir. Özellikle hayatının sonlarına doğru Kāsım b. Ubeydullah’ın en yakın sırdaşı oldu (İbnü’n-Nedîm, s. 343; İbnü’l-Kıftî, s. 80). Çağının birçok ilim ve fikir adamı gibi İshak b. Huneyn de şiirle meşgul olmayı sever ve kendisi de şiir yazardı (bazı şiirleri için bk. İbn Ebû Usaybia, s. 275); ayrıca ona edebî ve hikemî mahiyette sözler de nisbet edilir. Fakat İshak şöhretini tercümedeki başarısıyla kazanmıştır. İshak b. Huneyn felç olarak Rebîülevvel veya Rebîülâhir 298’de (Kasım-Aralık 910) Bağdat’ta öldü.
İshak b. Huneyn babasının etrafında oluşan tercüme grubunun en aktif üyelerindendir. Ancak tıp konusundaki eserlerin çevirisine fazla ilgi göstermemiş, bu tür çevirileri grubun diğer üyelerine bırakarak kendisi başta felsefe, matematik ve astronomi olmak üzere başka alanlara ağırlık vermiştir. Yunanca’dan Süryânîce’ye ve daha çok Arapça’ya yaptığı bu çevirilerinde, ona babası Huneyn ile aynı tercüme grubunun üyeleri olan halasının oğlu Hubeyş b. Hasan el-A‘sem ve Îsâ b. Yahyâ’nın yardımcı oldukları, Sâbit b. Kurre’nin de onun yaptığı çevirileri gözden geçirdiği belirtilmektedir.
Eserleri. İshak b. Huneyn’in kendi telifleri daha çok tıp ve eczacılık alanlarındadır. Bunlardan Târîḫu’l-eṭıbbâʾ ve’l-felâsife, eski Yunan tabiplerinin biyografisine dair Arapça olarak yazılmış ilk eser kabul edilir. Müellif, Vezir Kāsım b. Ubeydullah’ın isteği üzerine yazdığını bildirdiği eserde Yahyâ en-Nahvî’nin aynı konudaki bir çalışmasından yararlandığını belirtmektedir. Kitap, başlangıç döneminde tıp ilminin din ve felsefe tarihiyle olan ilişkisini tesbit etmek üzere yapılmış ilk inceleme denemesi özelliğini taşır. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi’nde (Hekimoğlu Ali Paşa, nr. 691) kayıtlı mecmua içindeki nüshası (vr. 125a-128a) Franz Rosenthal tarafından bir tanıtma yazısı ve İngilizce çevirisiyle birlikte neşredilmiştir (Oriens, VII [1954], s. 61-71). Kitabın diğer bir neşrini de Fuâd Seyyid gerçekleştirmiştir (Beyrut 1405/1985). Eser İbn Cülcül’ün kaynaklarındandır. İshak b. Huneyn’in diğer bazı çalışmaları da şunlardır: Kitâbü’l-Edviyeti’l-müfrede ʿale’l-ḥurûf, Maʿrifetü’l-bevl, Kitâbü’l-Künnâş el-laṭîf, el-Muḫtaṣar fi’ṭ-ṭıb, el-Edviyetü’l-mevcûde bi-külli mekân, Kitâbü’t-Tiryâḳ, Âdâbü’l-felâsife ve nevâdirühüm. Kitâbü’n-Nefs de ona nisbet edilerek Ahmed Fuâd el-Ehvânî tarafından neşredilmiştir (Kahire 1950).
İshak b. Huneyn’in yaptığı tercümelerden bazıları da şunlardır: Aristo’nun Kitâbü’l-Maḳūlât, Kitâbü’l-ʿİbâre (babasının Süryânîce çevirisinden Arapça’ya); I. Analitikler (bir kısmını babası, bir kısmını da kendisi çevirmiştir); II. Analitikler (Süryânîce’ye); Kitâbü Mevâżıʿi’l-cedel (Süryânîce’ye); Kitâbü’l-Ḫaṭâbe, Kitâbü’l-Kevn ve’l-fesâd, Kitâbü’n-Nefs, Kitâbü’l-Aḫlâḳ adlı eserleriyle Metafizika’nın “küçük a” bölümü; Eflâtun’un Sofistler’i; Öklid’in Kitâbü’l-Uṣûl, Kitâbü’l-Menâẓır ve Kitâbü’l-Muʿṭayât’ı; Batlamyus’un el-Mecisṭî, Archimedes’in el-Küre ve’l-üsṭuvâne, Menelaos’un el-Eşkâlü’l-küriyye, Autolicus’un Kitâbü’l-Küreti’l-müteḥarrike başlıklı eserleri (telif ve tercümeleriyle bunların yazma nüshaları hakkında geniş bilgi için bk. Brockelmann, I, 207; Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 198-199; Sezgin, III, 268; V, 273; Ferîd Vecdî, I, 268). Ayrıca Grek kültürüne ait felsefî mahiyette özdeyişlerin toplandığı Nevâdir felsefiyye başlıklı bir tercümesi yayımlanmıştır (nşr. Selâhaddin Abdullah, MMMA [Kahire], XLII/2 [1988], s. 65-108).
BİBLİYOGRAFYA
İshak b. Huneyn, Târîḫu’l-eṭıbbâʾ (nşr. Franz Rosenthal, Oriens içinde), VII (1954), s. 61-71; ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 55-60.
İbnü’n-Nedîm, el-Fihrist (Teceddüd), s. 343.
Beyhakī, Tetimme, Dımaşk 1365/1946, s. 18-19.
İbnü’l-Kıftî, İḫbârü’l-ʿulemâʾ (Lippert), s. 80.
İbn Ebû Usaybia, ʿUyûnü’l-enbâʾ, s. 274-275.
Brockelmann, GAL, I, 207.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 198-199.
Sezgin, GAS, III, 268; V, 273.
Ferîd Vecdî, DM, I, 268.
Nabil Shehaby, “Ishāq ibn Hunayn”, DSB, VIII, 24-26.
Mahmut Kaya, İslâm Kaynakları Işığında Aristoteles ve Felsefesi, İstanbul 1983, s. 89, 95, 98, 102, 107, 118, 155, 192, 231-232, 263.
Kemâl es-Sâmerrâî, Muḫtaṣaru târîḫi’ṭ-ṭıbbi’l-ʿArabî, Bağdad 1404/1984, I, 459-462.
H. Suter, “İshak”, İA, V/2, s. 1075.
G. Strohmaier, “Isḥāḳ b. Ḥunayn”, EI2 (Fr.), IV, 115.
Muhammed Ali Mevlevî, “İsḥâḳ b. Ḥuneyn”, DMBİ, VIII, 232-235.