https://islamansiklopedisi.org.tr/kabbani-abdulkadir-b-mustafa
Beyrut’ta doğdu. Akkâ Valisi Abdullah Paşa tarafından kumandan tayin edilen babası Mustafa Ağa, 1832’de Mehmed Ali Paşa’nın oğlu İbrâhim Paşa’nın Akkâ’yı istilâsı sırasında esir alınıp Mısır’a götürülerek hapse atıldı. Buradan İstanbul’a kaçan Mustafa Ağa’ya Osmanlı idaresi maaş bağladı. Bunun üzerine İbrâhim Paşa aileyi Beyrut’tan Kıbrıs’a sürdü. 1840’ta İbrâhim Paşa Suriye ve Lübnan’dan çıkınca Mustafa Ağa ailesiyle birlikte Beyrut’a döndü.
Butrus b. Bûlus el-Bustânî’nin yaptırdığı Medresetü’l-vataniyye’de öğrenimine devam eden Kabbânî, Abdülkādir el-Halîlî, Yûsuf el-Esîr, Muhyiddin el-Yâfî ve İbrâhim el-Ahdeb gibi âlim ve ediplerden ders alarak kendini yetiştirdi. 1873’te ilme ve yoksullara hizmet için kurulan Cem‘iyyetü’l-fünûn’a üye oldu. Ertesi yıl cemiyetin tesis ettiği Matbaatü’l-fünûn’da müdür olarak görevlendirildi. Daha sonra aynı cemiyetin çıkardığı haftalık S̱emerâtü’l-fünûn adlı gazetenin imtiyaz sahipliğini üstlendi. 1878’de bazı arkadaşlarıyla birlikte Cem‘iyyetü’l-makāsıdi’l-hayriyyeti’l-İslâmiyye’yi kurdu. 1880’de Beyrut sancağı idare meclisi üyesi oldu. On yılı aşkın bir süre Beyrut’ta mahkeme üyeliklerinde bulunduktan sonra 1898’de Beyrut belediye başkanı seçildi. 1902-1908 yılları arasında Beyrut maarif müdürlüğü yaptı. Bu görevi sırasında okulların ıslahı ve eğitim düzeyinin yükseltilmesi için çalıştı. 1908’de Meşrutiyet’in ilânının ardından idareyi ele alan İttihat ve Terakkî yönetimine uyum sağlayamadı. Maarif müdürlüğü görevinin yanı sıra otuz dört yıldan beri sürdürdüğü gazeteciliği bıraktı ve S̱emerâtü’l-fünûn’un yayını böylece sona erdi (1908). Daha sonra Alman mühendislerin nezâretinde Suriye ve Lübnan topraklarında demir ve petrol çıkarmak üzere bir şirket kurdu. I. Dünya Savaşı sırasında Suriye ve Lübnan’da kurulan Fransız manda idaresi tarafından Evkāf-ı İslâmiyye müdürlüğüne getirildi. Vakıfların yönetimi 1920’li yılların ortalarında bölgedeki Fransız yüksek komiserliğine bağlanıncaya kadar bu görevini sürdürdü. Kabbânî Beyrut’ta vefat etti.
Üstün hizmetlerinden dolayı çok sayıda madalya ve nişan alan Kabbânî’nin en önemli yönü gazeteciliği ve eğitim hizmetleridir. Cem‘iyyetü’l-fünûn başkanı Hamâde’nin vefatı ve cemiyetin kapanması üzerine S̱emerâtü’l-fünûn bütün haklarıyla Kabbânî’ye intikal etti. Kabbânî, ilk sayısı 20 Nisan 1875’te çıkan gazetede aralarında İbrâhim el-Ahdeb, Yûsuf el-Ezherî, İsmâil Zihnî, Sâmî Kayserî, Yûsuf el-Esîr, Avnî İshak, Selîm Şelfûn, İskender Tavrâd, Ahmed Hasan Tabbâre, Muhammed Mahmûd el-Habbâl, M. Reşîd Rızâ, Ya‘kūb Sarrûf’un da bulunduğu seçkin bir yazar kadrosu oluşturdu. Hıristiyan yazarların da yer aldığı gazetede Kabbânî Osmanlı idaresini öven makaleler yazdı. Zamanla gazete Osmanlı Devleti’nin büyük şehirlerinde bürolar açtı. Gazetede Katolikler’in yayımladığı el-Beşîr ve İstanbul’da çıkan el-Cevâʾib gazeteleriyle polemiklere girişilmiş, ancak dinî tartışmalardan kaçınmaya özen gösterilmiştir.
Kabbânî’nin kurduğu Cem‘iyyetü’l-makāsıdi’l-hayriyyeti’l-İslâmiyye müslüman çocukların eğitimi amacıyla Beyrut’ta erkek ve kız okulları açmıştır. Cemiyetin bu faaliyeti bölgede örnek olmuş ve valiliğin de desteğiyle kısa zamanda Dımaşk, Trablusşam, Humus ve Akkâ’da benzer cemiyetler kurularak okullar açılmıştır. 1882 yılına kadar faaliyetlerine özel statüyle devam eden adı geçen hayır cemiyetleri bu tarihte Suriye vilâyetinde 1869 Maârif-i Umûmiyye Nizamnâmesi’nin uygulamaya konulmasıyla kurulan Meclis-i Maârif’in şubelerine dönüştürülerek resmî hüviyet kazanmışlardır. Buna göre Kabbânî’nin kurduğu cemiyet de şubeye dönüşmüş ve başına Cemâleddin Abdullah Efendi getirilmiştir. Cemiyet üyelerinden tabip, şair ve edip Beşîr el-Kassâr hayatının sonuna kadar (1935) cemiyetin kurduğu okullarda öğretmen ve müfettiş olarak görev yapmıştır. Bu cemiyetin bir uzantısı olan ve günümüzde Lübnan’da ilme hizmet eden en önemli derneklerden sayılan Cem‘iyyetü’l-makāsıd’a bağlı yetmiş beş okulda 26.000’den fazla öğrenci okumakta ve 1300 öğretim elemanı hizmet vermektedir. Ayrıca bir hastahanesi ve çok sayıda sosyal hizmet birimi bulunmaktadır. Kabbânî Kitâbü’l-Hicâʾ li-taʿlîmi’l-eṭfâl adıyla bir eser yazmıştır (Beyrut 1295).
BİBLİYOGRAFYA
Filib dî Tarrâzî, Târîḫu’ṣ-ṣıḥâfeti’l-ʿArabiyye, Beyrut 1913, I, 25-27, 99-101.
Mârûn Abbûd, Ruvvâdü’n-nehḍati’l-ḥadîs̱e, Beyrut 1952, s. 72-77.
Edîb Mürüvve, eṣ-Ṣıḥâfetü’l-ʿArabiyye, Beyrut 1961, s. 176.
Cüheyne Eyyûbî, Cemʿiyyetü’l-maḳāṣıdi’l-ḫayriyyeti’l-İslâmiyye, Beyrut 1966.
Şemseddin er-Rifâî, Târîḫu’ṣ-ṣıḥâfeti’s-Sûriyye, Kahire 1969, I, 94-95.
Enîs el-Makdisî, el-Fünûnü’l-edebiyye ve aʿlâmühâ fi’n-nehḍati’l-ʿArabiyyeti’l-ḥadîs̱e, Beyrut 1980, s. 39, 42.
Hisham Nashabi, “Shaykh ‘Abd al-Qadir al-Qabbani and Thamarat al-Funun”, Intellectual Life in the Arab East: 1890-1939 (ed. Marwan R. Buheiry), Beirut 1981, s. 84-91.
C. Zeydân, Âdâb, IV, 56, 72.
Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), IV, 46.
A. Ayalon, The Press in the Arab Middle East, New York 1995, s. 36-37.
Donald J. Cioeta, “Islamic Benevolent Societies and Public Education in Ottoman Syria, 1875-1882”, IQ, XXVI/1 (1982), s. 43-55.