KEŞŞÂFÜ ISTILÂHÂTİ’l-FÜNÛN ve’l-ULÛM - TDV İslâm Ansiklopedisi

KEŞŞÂFÜ ISTILÂHÂTİ’l-FÜNÛN ve’l-ULÛM

كشّاف اصطلاحات الفنون و العلوم
KEŞŞÂFÜ ISTILÂHÂTİ’l-FÜNÛN ve’l-ULÛM
Müellif: NASUHİ ÜNAL KARAARSLAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2022
Erişim Tarihi: 27.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/kessafu-istilahatil-funun-vel-ulum
NASUHİ ÜNAL KARAARSLAN, "KEŞŞÂFÜ ISTILÂHÂTİ’l-FÜNÛN ve’l-ULÛM", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/kessafu-istilahatil-funun-vel-ulum (27.04.2024).
Kopyalama metni

Hayatı hakkında eserinin önsözünde yer alan ve kaynaklarda tekrarlanan sınırlı mâlûmattan başka bilgi bulunmayan müellifin tam adı Muhammed A‘lâ b. Ali b. Muhammed Hâmid b. Muhammed Sâbir el-Ömerî el-Fârûkī et-Tehânevî’dir. Hindistan’da Delhi şehrinin 170 km. kuzeybatısındaki Tehâne’de (Tahâne) doğdu. Nisbeleri onun Hz. Ömer’in soyundan geldiğini, mezhep bakımından Ehl-i sünnet’e mensup, amel yönünden ise Hanefî olduğunu gösterir. Ayrıca babasının “şeyh”, dedesinin “kādî” ve büyük dedesinin “mevlânâ” ve “etka’l-ulemâ” sıfatlarıyla anılması Hindistan’da tanınmış bir ilim ailesinden geldiğini ifade eder. Tehânevî’nin de Bâbürlü Sultanı Evrengzîb’in (1658-1707) son zamanlarında Tehâne’de kadılık yaptığı kaydedilir (Abdülhay el-Hasenî, VI, 278). Müellif Arapça ve dinî ilimleri babasından tahsil ettikten sonra başka hocalara gitmemiş, mantık, hikmet, felsefe, tıp, hey’et, hesap, hendese gibi ilimlere dair topladığı eserleri okuyarak kendini yetiştirmiştir. Bu arada terimlere merak saran Tehânevî her ilmin özel terimleri bilindiği takdirde ilim ve fenlerin tahsilinde hocalara “teberrüken” ihtiyaç kalacağını düşünerek bütün ilimleri kapsayan bir terimler ansiklopedisi telif etmeye karar vermiştir. Eserin müsveddesi 1158’de (1745) tamamlanmıştır. XVIII. yüzyılın ortalarında vefat eden müellifin kabri Tehâne’de olup günümüzde de ziyaret edilmektedir; hatta onun yanında kitap okuyanlara ince mânaların keşfolunduğuna dair yaygın bir söylenti de vardır (a.g.e., a.y.).

Keşşâf ilimlere dair uzun bir mukaddime ile başlar. Müellif burada ilim ve âlimle ilgili kısa tariflerden sonra ilimleri çeşitli bakımlardan tasnife tâbi tutmuş, haklarında ansiklopedik bilgi vererek bunları üç ana başlık altında toplamıştır. 1. Arap dili ve edebiyatıyla ilgili ilimler (sarf, nahiv, belâgat, beyân, bedî, aruz, kafiye, hat, inşâ, muhâdarât gibi). 2. Şer‘î ilimler (kelâm, tefsir, kıraat, hadis, fıkıh ve ahlâk gibi). 3. Hakiki (aklî) ilimler (mantık, hikmet, ilâhiyyât, matematik ve tabii ilimler). Ayrıca fizik, kimya, tıp, veterinerlik, ziraat ve astronomiyle birlikte rüya tabiri, sihir, tılsım ve simya gibi birçok ilim de bu başlığın altına girmiştir. Elli beş kadar ilim konusu, çeşitli bölümleri, amacı ve faydası, diğer ilimler arasındaki yeri, öğretim notları gibi yönleriyle tanıtılmıştır.

Mukaddimeden sonra bu ilimlerin terimlerinin alfabetik olarak sıralandığı kitabın asıl kısmına geçilmiş, terimler sözlük anlamları ve çeşitli ilimlerdeki özel anlamlarıyla açıklanmıştır. Bu terimler Arapça ve Farsça olmak üzere iki temel kategoriye ayrılmış, eserin sonunda çok az yer tutan Farsça terimlerin tamamı bu dille açıklanmıştır. Arapça terimlerde alfabetik sistem kelimelerin kök harflerinden ilki bab, sonuncusu fasıl, ortadakiler de kendi sırası içinde olmak üzere kurulmuştur. Farsça terimlerde ise kelimenin ilk harfi bab, ikinci harfi fasıl kabul edilerek alfabetik dizime tâbi tutulmuştur. Eserin tamamında Arapça açıklamalar ağırlıkta olmakla birlikte yer yer Farsça izahlara da yer verilmiştir. Eserde 3045 terim açıklanmıştır.

Tehânevî bu çalışmasında birçok eseri kaynak olarak kullanmıştır. Bunlardan bazıları şöyle sıralanabilir: Seyyid Şerîf el-Cürcânî’nin et-Taʿrîfât ve Şerḥu’l-Mevâḳıf’ı; Teftâzânî’nin el-Muṭavvel, Muḫtaṣarü’l-meʿânî, et-Telvîḥ, Tehẕîbü’l-manṭıḳ ve’l-kelâm ve Şerḥu’ş-Şemsiyye’si; Kādî Beyzâvî’nin Ṭavâliʿu’l-envâr, Lübbü’l-elbâb ve Minhâcü’l-vüṣûl’ü; Sekkâkî’nin Miftâḥu’l-ʿulûm’u; Hatîb el-Kazvînî’nin Telḫîṣü’l-Miftâḥ’ı ile onun bazı şerhleri; Mahmûd b. Abdurrahman el-İsfahânî’nin Meṭâliʿu’l-enẓâr’ı; Sirâceddin el-Urmevî’nin Meṭâliʿu’l-envâr’ı; Burhâneddin el-Mergīnânî’nin el-Hidâye’si ile Bidâyetü’l-mübtedî’si; Burhânüşşerîa Mahmûd b. Sadrüşşerîa el-Evvel’in Viḳāyetü’r-rivâye’si; Kuhistânî’nin Câmiʿu’r-rumûz’u; Nasîrüddîn-i Tûsî’nin Telḫîṣü’l-Muḥaṣsal, Şerḥu’l-İşârât ve Şerḥu’l-İlâhiyyât’ı; İbn Sînâ’nın el-İşârât’ı; İsâmüddin el-İsferâyînî’nin el-Aṭvel fî şerḥi’t-Telḫîṣ’i; İbnü’l-Hâcib’in el-Kâfiye fi’n-naḥv’iyle onun bazı şerhleri; Zemahşerî’nin el-Mufaṣṣal fi’l-ʿArabiyye’si ile tefsiri; Radıyyüddin es-Sâgānî’nin el-ʿUbâb’ı; Fîrûzâbâdî’nin el-Ḳāmûsü’l-muḥîṭ’i; Mutarrizî’nin el-Muġrib’i. Müellifin, kendisinden bir asır önce yaşamış olan Osmanlı ulemâsından Ebü’l-Bekā’nın el-Külliyyât’ından nakil yapmamış olması ilgi çekicidir. İlimlerin tanım, taksim ve terminolojisine dair ansiklopedik eserlerin telifi IV. (X.) yüzyılın başlarından itibaren ortaya çıkmış, İḥṣâʾü’l-ʿulûm (Fârâbî), er-Resâʾil (İhvân-ı Safâ), Mefâtîḥu’l-ʿulûm (Hârizmî) ve Câmiʿu’l-ʿulûm (Havrânî) gibi kitaplar kaleme alınmışsa da Tehânevî’nin bu çalışması en kapsamlı olanıdır.

Keşşâf ilk defa, Aloys Sprenger ile William Nassau Lees’in nezâreti altında Mevlevî M. Vecîh, Mevlevî Abdülhak ve Mevlevî Gulâm Kādir’in tashihleriyle Bengal Asya Cemiyeti tarafından iki cilt olarak Kalküta’da basılmıştır (1278/1862). II. cildin sonunda Necmeddin el-Kâtibî’nin er-Risâletü’ş-şemsiyye fi’l-ḳavâʿidi’l-manṭıḳıyye adlı eserinin metniyle, bunun Sprenger tarafından yapılmış İngilizce tercümesi ve eserde geçen terimlerin indeksi de yer almaktadır. Musahhihlerin aynı yöntemle yeni maddeler ekleyip ilâveler yaptığı bu neşir, eserin en mükemmel baskısı olup bundan birçok ofset baskı gerçekleştirilmiştir. 1967 Tahran ve ayrıca Beyrut (ts., Dâru Sâdır) baskısı ile Ahmed Hasan Besîc neşri de (I-IV, Beyrut 1418/1998) bu baskıya dayanır. Son baskının orijinal yanı terimlerin kırmızı renkte yazılması, asıl nüshada metinle karışmış olan âyet, hadis ve şiirlerin ayırt edilip dipnotlarda tahrîclerinin yapılması, imlâ işaretleriyle gerekli harekelerin konulması, her cildin sonunda terimlerin indeksinin yer almasıdır. 1317’de (1899) yapılan İstanbul baskısı sâd harfinin sonuna kadar olup tek cilttir. 1382 (1963) Kahire neşri (I-IV), Emîn el-Hûlî nezâretinde Lutfî Abdülbedî‘ ve Abdünnaîm M. Haseneyn tarafından gerçekleştirilmiş, Aligarh Üniversitesi Liton Kütüphanesi’nde kayıtlı (nr. 9/1) müellif nüshası esas alınarak Kalküta ve İstanbul baskıları ile karşılaştırılıp farklar dipnotlarda belirtilmiş, Farsça kısımlar Arapça’ya çevrilmiş, Farsça orijinal metinler dipnotlara alınmış, bazı terimler yazarın kaynaklarına dayanılarak dipnotlarda daha ayrıntılı biçimde açıklanmıştır. Ancak bu baskı da sâd harfinin sonuna kadar gelebilmiştir. Keşşâf’ın son zamanlarda yapılan mükemmel neşirlerinden biri Refîk el-Acem nezâretinde Ali Dahrûc’ün tahkiki, Abdullah el-Hâlidî’nin Farsça metinleri Arapça’ya nakli ve Curc Zînâtî’nin terimlerin İngilizce, Fransızca ve kısmen Latince karşılıklarını bulmasıyla gerçekleştirilmiştir (Beyrut 1416/1995, I-II). Bu neşrin baş tarafında Refîk el-Acem imzasıyla ıstılah, mustalah, delâlet, lafız-mâna kavram ve ilişkilerinin açıklandığı, yazarın ve eserin tanıtıldığı, tahkik yönteminin anlatıldığı kırk üç sayfalık bir mukaddime yer aldığı gibi sonunda da çeşitli indeksler bulunmaktadır. Neşrin orijinal yanı, terimlerin kökleri dikkate alınmadan yazıldıkları şekilde alfabetik olarak dizilmiş olmasıdır. Ayrıca Kalküta baskısı esas alınarak Kahire ve İstanbul baskısıyla karşılaştırılıp farklar gösterilmiş, âyetler belirtilmiş, hadis, şiir ve atasözlerinin tahrîcleri yapılmış, fırka, kabile, yer ve şahıs adları açıklanmış, Farsça metinler dipnotlara alınıp yerlerine farklı karakterde Arapça tercümeleri konulmuş, terim başlıkları mavi ile belirginleştirilmiştir.

Tehânevî’nin ayrıca, özellikle Hindistan toprakları dikkate alınarak dinî açıdan arazi mülkiyetiyle vergilendirme sisteminden bahseden Aḥkâmü’l-arâżî (Levy, Catalogue, II/3 [fıkıh], nr. 1730) ve tefsire dair Sebḳu’l-ġāyât fî nesḳi’l-âyât adlı iki eseri daha vardır. İkinci eser Serkîs’e göre 1316’da (1898) Hindistan’da basılmıştır (Muʿcem, I, 645).


BİBLİYOGRAFYA

Tehânevî, Keşşâf (nşr. A. Sprenger v.dğr.), Kalküta 1278/1862, I, 1-6; a.e. (nşr. Lutfî Abdülbedî‘ v.dğr.), Kahire 1382/1963, I, 1-2; a.e. (Dahrûc), I, 1-69; ayrıca bk. Refîk el-Acem’in girişi, I, s. I-XLIII; a.e. (nşr. Ahmed Hasan Besîc), Beyrut 1418/1998, neşredenin girişi, I, 3-4.

, I, 645.

R. Levy, Catalogue of the Arabic Manuscripts, London 1937, II/3 (fıkıh), nr. 1730.

, II, 555; , II, 628.

, VI, 278.

, s. 69-70.

R. Sellheim, “al-Tahānawī”, , X, 98.

C. E. Bosworth, “al-Tahānawī”, Encyclopedia of Arabic Literature (ed. J. S. Meisami – P. Starkey), London 1998, II, 752.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2022 yılında Ankara’da basılan 25. cildinde, 330-331 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER