https://islamansiklopedisi.org.tr/kudayberdiev-sakerim
24 Haziran 1858’de Semey ili Abay ilçesine bağlı Karavıl köyünde doğdu. Orta Cüz Kazakları’ndan Argın boyunun Tobıktı koluna mensuptur. Babası Kudayberdi, Kazak şair ve düşünürü Abay (İbrâhim) Kunanbayev’in baba bir kardeşidir. Kudayberdiev, daha yedi yaşında iken babası ölünce amcası tarafından büyütüldüğünden edebî şahsiyeti ve sanatı üzerinde Abay’ın büyük etkisi olmuştur. Köylerine gelen mollalardan ilkokul düzeyinde eğitim aldı. Bunun dışında herhangi bir okula gitmediği halde Abay’ın teşvikiyle Arapça, Farsça ve Rusça öğrendi.
Abay’ın ölümünden sonra 1905-1906 yıllarında İstanbul üzerinden hacca giden Kudayberdiev, İstanbul’da bulunduğu sırada kütüphanelerde Türk tarihiyle ilgili araştırmalar yaptı. Memleketine döndüğünde yalnızlığı seven mizacının da etkisiyle bir köşeye çekilerek kendini eser yazmaya verdi. Muhtemelen bundan dolayı kitaplarında 1916 ayaklanması, 1917 Bolşevik İhtilâli ve hemen ardından Sovyet komünist rejiminin Kazakistan’da hâkim olması gibi siyasî konulara pek rastlanmaz. Sadece 1917’de kurulmuş olan Alaş Partisi ve Alaş Orda hükümetiyle bir müddet yakınlığı oldu. Alaş Orda hükümeti bir ara Kudayberdiev’i Semey eyaleti hâkimler kuruluna getirdi, fakat siyasetten hoşlanmadığı için halktan uzakta Şıngıs (Cengiz) dağında çalışmalarına devam etti. Sovyet hükümetinin 1930’lardaki tasfiye hareketi sırasında pek çok aydın gibi o da rejime ihanet etmekle suçlanıp gözaltına alındı. Bir süre hapiste kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Ancak 2 Ekim 1931’de isyancı olduğu öne sürülerek Şıngıs dağında askerler tarafından öldürüldü. Ardından da eserlerinin basılması ve okunması yasaklandı. Bu yasağın kalkması için Kruşçev döneminde yapılan başvuru kabul edildi; böylece ancak yirmi yedinci ölüm yıldönümü olan 2 Ekim 1958’de aklanarak itibarı iade edildi. Eserlerinin derlenmesi ve yayımı için 1964’te bir komisyon kurulduysa da 1988 yılına kadar birkaç şiiri dışında hiçbir eseri neşredilmedi. Kudayberdiev’in çalışmalarının yayımlanmaya ve tanınmaya başlaması, Sovyetler Birliği’nde 1980 sonlarında başlayan açıklık politikalarının da etkisiyle yazarların aklanması neticesinde olmuştur. Kudayberdiev, Kazak edebiyatında daha çok “öleñ” diye adlandırılan halk şiiri türünde verdiği eserlerle tanınmıştır. Onun eserlerinde aşk ve sevginin yanı sıra öğretici ve düşünmeye sevkedici konularla birlikte dünyanın kötülüklerine dikkat çeken gerçekçilik de hâkimdir.
Eserleri. Daha çok edebî türde eser veren Kudayberdiev’in kitapları şiir, destan, nesir yazıları ve çeviriler olmak üzere dört grupta ele alınabilir.
1. Türk, Kırgız, Kazak Hem Hanlar Şeceresi (1911).
2. Musulmandık Şartı (Müslümanlık şartı) (1911).
3. Kazak Aynası (1912). Şairin yedi yaşından beri yazdığı şiirlerinden bir kısmı bu ad altında yayımlanmıştır. Büyük ölçüde Abay’ın etkisi altında kalan şair onun en iyi takipçisi olarak kabul edilir. Şiirlerinde özellikle din, inanç, hayat, hürriyet, aşk gibi konular dikkati çekmektedir. Bu yönüyle klasik Kazak halk edebiyatı örneklerinden ayrılır.
4. Kalkaman-Mamır (1912). “Mutılgan” (Unutulan) takma adıyla yayımladığı bu destanda 1722 yılında Orta Cüz Kazakları arasında geçen bir olay anlatılmaktadır.
5. Enlik-Kebek (1912). Başlık parası ve kadının toplumsal hayattaki yerini konu edinen destanının diğer adı Jolsız Jaza ya ki Kez Bolgan İs’tir (Haksız ceza ya da başa gelen iş).
Kudayberdiev, Kazak edebiyatında XX. yüzyıl başlarında ilk örnekleri görülmeye başlanan nesir alanında da eserler vermiştir. Aykap dergisi (1911-1915) ve Kazak gazetesinde (1913-1918) çıkan birkaç makalesi dışındaki nesirleri ancak 1988’de yayımlanabilmiştir. Yazdığı kısa hikâyeler Bayşeşek Bakşası (Çiçek bahçesi) adı altında toplanmış, Adil-Mariya (Kaygılı Roman) adlı bir de romanı çıkmıştır.
Kudayberdiev’in çevirileri arasında Fuzûlî’nin Leylâ vü Mecnûn’u ile Hâfız-ı Şîrâzî’nin bazı gazelleri bulunmaktadır. Puşkin’in iki hikâyesini Dubrovskiy Engimesi (Dubrovski hikâyesi, 1924) ve Boran (1936) adlarıyla, Tolstoy’un bazı hikâyelerini de Asarhanod Patşa (Padişah Asarhanod) ve Üş Saval (Üç sual) ismiyle Kazakça’ya çevirmiştir.
BİBLİYOGRAFYA
Kayım Mukamethanov, “Şakerim”, Bes Arıs (nşr. D. Eşimhanov), Almatı 1992, s. 10-39.
a.mlf., “Şakarim Kudayberdiev”, Kazakhskaya SSR: Kratkaya Entsiklopediya, Almatı 1991, IV, 599-600.
B. Abdigaziev, “Kudayberdiulı Şakerim”, Abay Entsiklopediya, Almatı 1995, s. 367-369.
B. Därimbetov, 20-30 Jıldardağı Kazak Edebieti, Almatı 1997, s. 265-306.
Müsilim Bazarbaev, “Şakerim Akın”, Juldız, sy. 2, Almatı 1989, s. 192-197.