LATİFOĞLU KONAĞI - TDV İslâm Ansiklopedisi

LATİFOĞLU KONAĞI

Müellif: SELDA KALFAZADE
LATİFOĞLU KONAĞI
Müellif: SELDA KALFAZADE
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2003
Erişim Tarihi: 22.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/latifoglu-konagi
SELDA KALFAZADE, "LATİFOĞLU KONAĞI", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/latifoglu-konagi (22.12.2024).
Kopyalama metni

Latifzâdeler, Tokat’ın nüfuzlu âyan ailelerinden biri olup tapu sicil kayıtlarından öğrenildiğine göre konak 1291 (1874) yılında Latifzâde Mûsâ ve Osman tarafından yaptırılmıştır (Özgen, s. 45-46). Ayrıca cephe mimarisi ve süsleme özelliklerinden XIX. yüzyıla ait olduğu anlaşılan yapıda klasik üslûpta bazı eski parçaların kullanılması, burada daha önceleri bir evin bulunduğunu ve Latifoğlu Konağı’nın söz konusu evin yerine onun bazı parçalarından da yararlanmak suretiyle yapıldığını göstermektedir.

Bilhassa iç kısımdaki süslemeleriyle dikkat çeken iki katlı konak Türk ev mimarisinde “dış sofalı” denilen plan tipine göre inşa edilmiştir. “L” şeklinde bir planın görüldüğü konağın arkasında, ortasında geniş havuza sahip taş döşeli bir avlu bulunur. Konağın bugün beyaz bir badana tabakasıyla örtülü beden duvarlarının ağaç karkasların arasının kerpiçle doldurulmasından ibaret bir teknikle (hımış) örüldüğü bilinmektedir. Alaturka kiremit kaplı kırma bir çatısı olan yapıda çatı ile beden duvarlarını dışa taşkın geniş bir saçak ayırır. Ahşap saçağın alt yüzeyi bezemelidir.

Konakta her iki katta da “L” şeklinde bir plan uygulanmıştır. Alt katta birbiriyle bağlantılı iki ayrı sofa ve bu sofaya açılan odalarla bir hamamdan oluşan düzenleme görülür. İç kısımda yer alan sofaya üç, avluya bağlanan diğer sofaya ise hamamla bağlantılı durumda olan bir oda açılır. Kubbeli, iki birimli küçük hamamın dışında bu katta bir de mutfak yer alır. Üst katta uzunlamasına dikdörtgen bir sofa ve bu sofayla bağlantılı durumda üç oda mevcuttur. Aynı doğrultuda sıralanmış bu odalardan en büyüğüne sofanın diyagonal bir geçişle köşeden bağlandığı bey odası, paşa odası ya da selâmlık denilmektedir. İki bölümlü olarak düzenlenen bu oda önde yatık dikdörtgen bir kısımla bunun arkasındaki kubbeli bölümden oluşur. Arada bu iki bölümü birbirine bağlayan dilimli kemer burmalı sütunlara oturmaktadır.

Latifoğlu Konağı’ndaki iç süsleme ahşap, alçı ve duvar resmi olarak üç grupta toplanabilir. Ahşap süslemeler iç mekânda oldukça geniş yer tutar. Odaların ve sofaların tavanlarında, duvarları üstten kuşatan kornişlerde, dolap kapakları, kapılar, pencereler, raflar, nişlerle kemer ve sütun gibi mimari öğelerde dekoratif bir ahşap işçiliği görülmektedir.

Odaların çivisiz olarak tamamen geçme tekniğinin başarıyla uygulandığı, rölyef tarzında yüksek kabartma motiflere sahip kapıları kayda değer örneklerdir. Özellikle bey odasının tavan süslemesi ön plana çıkar. Ahşap bezemeli tavanın zengin bordürlerle çevrili, aşağıya doğru sarkıt şeklinde uzanan yivli göbeğiyle son derece zengin bir görünüm meydana getirilmiştir. Aynı odada yer alan ocağın davlumbaz kısmında küçük nişler ve iri yaprak motiflerinden oluşan alçı süsleme görülür. Ayrıca alt katta bey odasının altına gelen, doğu yönündeki oda süsleme özellikleri açısından dikkat çekicidir. Burada, yine tavanda yoğunlaşan ahşap süslemelerin dışında duvarlarda bazı kısımlarda çift sıra halinde olmak üzere cami, manzara, meyve, çiçek buketi tasvirli resimlere yer verilmiştir. Gerçekçi bir anlayışın hâkim olduğu bu çok renkli kompozisyonlar benzerlerine Anadolu’da XVIII-XIX. yüzyıllarda cami, ev gibi yapılarda rastlanan örneklerdir. Odadaki ocağın davlumbazı ve dayandığı duvar, Osmanlı çinilerinin desenlerini hatırlatır tarzda tekrarlanan çiçekli vazo motifleriyle tekstil karakterli bir bezemeye sahiptir. Bezeme alçı üzerine renklendirilerek uygulanmıştır.

Uzun yıllar kendi haline terkedilen ve bu sebeple tahribata uğrayan yapı, kapsamlı bir restorasyonun ardından 1989 yılında müze olarak ziyarete açılmıştır. Geçirdiği restorasyonla bugün tamamen yenilenmiş olan Latifoğlu Konağı dış sofalı tipteki planıyla geleneksel Türk evlerine ait bir şemayı sürdürür. Yapının cephe mimarisi ve süsleme özelliklerinde ait olduğu dönemin etkisi açıkça görülür. Konağın üst katında porselen eşya, silâh, takı ve el işlerinden oluşan eserler sergilenmektedir.


BİBLİYOGRAFYA

Ersal Yavi, Tokat, İstanbul 1986, s. 108-111.

Mehmet Önder, Türkiye Müzeleri, Ankara 1995, s. 252-253.

Mutlu Özgen, Geleneksel Anadolu Konutu’nun Oluşumu Kapsamında Tokat Latifoğlu Konağı’nın Halkbilimi Açısından Değerlendirilmesi (lisans tezi, 2002), Hacettepe Üniversitesi Ed. Fak.

Mahmut Akok, “Tokat Şehrinin Eski Evleri”, AÜ İlâhiyat Fakültesi Yıllık Araştırmalar Dergisi, II, Ankara 1958, s. 144-145.

Özkan Ertuğrul, “Zengin Bir Kültür Mirası, Tokat Evleri ve Latifoğlu Konağı”, Türkiyemiz, sy. 63, İstanbul 1991, s. 54-61.

Halit Çal, “Türk Sivil Mimarisinin En Güzel Örnekleri, Tokat Evleri”, Kültür ve Sanat, Tokat özel sayısı, sy. 24, Ankara 1994, s. 42-45.

Metin Sözen – Zeki Sönmez, “Anadolu Türk Mimarisinde Konut”, Anadolu Uygarlıkları Ansiklopedisi, İstanbul 1982, V, 870-874.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 27. cildinde, 112-113 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER