https://islamansiklopedisi.org.tr/mahmud-zokaydi
Siirt’in Halenze (Bağtepe) köyünde doğdu. Babası Şeyh Abdülkahhâr Zokaydî, annesi Sâliha Hanım’dır. Dedesi Mahmud, büyük dedesi meşhur âlimlerden Molla Halil Siirdî’dir (ö. 1843). Hz. Ömer’e nisbet edilen ailesi Bitlis Hizan’dan Siirt’e gelerek Zokayd (Kayabağlar) beldesine yerleşti ve “Beytâ Melle Halîl” (Molla Halilgiller) diye tanındı. Mahmud, klasik medrese tahsili yaptı ve Şeyh Abdurrahman Tâhî’nin halifesi olan babası Şeyh Abdülkahhâr Zokaydî’den icâzet aldı. Arapça, fıkıh, akaid, tefsir, hadis ve tasavvuf alanında iyi bir öğrenim gördü ve babasının Zokayd’daki medresesinde müderris olarak ders vermeye başladı. Daha sonra bölgenin ileri gelen âlimlerinden Hazret lakaplı Şeyh Ziyâeddin Nurşînî’den mânevî terbiye aldı ve şeyhi tarafından halife tayin edilerek irşadla görevlendirildi. Zokaydî memleketine dönünce babasının vefatı üzerine onun medrese ve tekkesinin başına geçti. Adı kısa zamanda yayıldı, vaazları ve sohbetleriyle halkı eğitmeye çalıştı, sosyal ve siyasal sorunların çözümünde önemli rol oynadı. Başta kendi çocukları Ahmed, Haydar, Ma‘sum, Cüneyd, Selâhaddin, Fudayl ve Yahyâ olmak üzere çok sayıda talebe yetiştirdi.
Millî Mücadele yıllarında talebeleriyle beraber Ruslar’a ve Ermeniler’e karşı Bitlis dağlarında savaştı. 1922-1923’te büyük oğlu Molla Ahmed’in hastalığı sebebiyle Beyrut’a gitti. Burada kaldığı süre içerisinde yörenin âlim ve şeyhleriyle tanıştı, onlarla ilmî müzakerelerde bulundu. Bu seyahati esnasındaki izlenimleriyle ilgili es-Seyâḥa ilâ Beyrût adlı bir kitap yazdı. Herhangi bir ilişkisi olmadığı halde Şeyh Said hadisesinden sonra 1925’te tutuklanarak hapse atıldı ve Antalya’ya sürgüne gönderildi, hapishanelerde işkencelere mâruz kaldı. Bu sürgün sırasında Said Nursi ve diğer bazı âlimlerle mektuplaştı. İnsanları sürgüne yollamanın yanlışlığını Başvekil İsmet Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Dahiliye Nâzırı Cemil Paşa’ya dilekçeler yazarak bildirdi (Fudayl Zokaydî, s. 20-21). Sürgün esnasında başından geçenleri et-Tebʿîd ilâ Anṭalya ve’s-seyâḥa fî diyâri’l-İslâm isimli kitabında anlattı. Dönemin ulemâ profilini gözler önüne serdiği eserinde Cumhuriyet dönemi hakkında kayda değer bilgiler yer alır (Sevgili, İbrahim Hakkı ve Siirt Uleması, s. 447-471). Bu kitabında Burdur’da bir ilmî münazara vesilesiyle tanıştığı M. Said Hatipoğlu’nun babası Hacı Muhammed Efendi Hatipzâde ile olan dostluklarından bahseden Zokaydî, Antalya ve Korkuteli’nde sık sık görüştüğü şahsiyetler arasında Antalya müftüsü Ahmed Hamdi Efendi, Hacı Rifat Efendi, Korkuteli müftüsü Hüseyin Efendi, Abdurrahman Çelebi, Mısır asıllı Ahmed Bedevî ve kardeşi İbrâhim ed-Desûkī’nin adlarını anar. İki yıl Korkuteli ilçesinde, bir yıl Antalya merkezde olmak üzere toplam üç yıl süren sürgünün ardından Mustafa Kemal, düzenlediği kongrelere destek vermesi için onunla mektuplaştı. Fevzi Çakmak, doğudaki aşiret isyanları hakkında fikrini almak için bizzat Zokayd’a gelerek kendisiyle görüştü. Zokaydî vefatında babasının kabrinin bulunduğu Zokayd Kabristanı’na defnedildi.
Eserleri: ed-Dâʾ ve’d-devâʾ (mezhepler tarihi, tasavvuf ve İslâm tarihine dair çeşitli konuları içeren eserde doğudaki aşiret isyanları hakkında bilgi verilir. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde bir proje kapsamında eser Abdullah Ünalan tarafından tercüme edilmiş [Molla Mahmûd es-Siirdî’nin ed-Dâu ve’d-Devâu Adlı Eserinin Tahkik, Tercüme, Hadislerinin Tahrici, 2008], Âbid Sevgili de Şeyh Mahmud ez-Zokaydî ve ed-Dâ’ ve’d-Devâ Adlı Eseri başlığıyla yüksek lisans tezi hazırlamıştır [2011, Dicle Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü]), Şerḥu’l-Maʿfüvvât (büyük dedesi Molla Halil Siirdî’nin eseri üzerine yazdığı bir şerh olup yazma nüshası torunlarından Molla Sıbgatullah’ın Zokayd’daki kütüphanesinde bulunmaktadır), Kitâbü’l-Ḥuḳūḳ ve’ṣ-ṣoḥbe, Kitâb fî baḥs̱i’l-eymân ve’ṭ-ṭalâḳ, Târîḫu ensâbi’l-enbiyâʾ, Ḫulâṣatü Edebi’d-dîn ve’d-dünyâ (Mâverdî’nin eserinin özetidir), es-Seyâḥa ilâ Beyrût, et-Tebʿîd ilâ Anṭalya ve’s-seyâḥa fî diyâri’l-İslâm (yazma nüshası Molla Sıbgatullah’ın kütüphanesinde mevcuttur), er-Risâle fî ʿilmi’l-ḳavâfî ve’l-ʿarûż, er-Risâle fi’l-ferâʾiż, er-Risâle fi’t-tecvîd, Risâletü İzâleti’ş-şübehi fî teẕkiyeti’l-luḥum fi’l-İslâm, er-Risâletü’l-menḳūle min Fetâvâ İbn Teymiyye fî baḥs̱i’l-eymân, er-Risâle fi’ḍ-ḍâdi ve’t-tâ (“dâd” ve “tâ” harflerinin mahreçleri hakkındadır), Risâle fî beyâni’l-muʿâşere, Risâle fî resmi’l-ḫaṭ, Ḫulâṣatü’n-Nuḥbe fî fenni muṣṭalaḥi’l-ḥadîs̱, Tavżîḥu’l-mesâlik (İbn Mâlik’in el-Elfiyye’sinin şerhidir).
Müellifin bunların dışında Türkçe, Arapça, Kürtçe ve Farsça çok sayıda şiiri, hutbesi ve mektubu vardır (et-Tebʿîd, s. 87-108; Sevgili, İbrahim Hakkı ve Siirt Uleması, s. 446).
BİBLİYOGRAFYA
Mahmud Zokaydî, et-Tebʿîd ilâ Anṭalya ve’s-seyâḥa fî diyâri’l-İslâm, Sıbgatullah Sevgili özel kütüphanesi, s. 87-108.
Fudayl Zokaydî, Menâḳıbü’l-vâlidi’l-üstâẕ eş-Şeyḫ Maḥmûd ez-Zokaydî ve’l-ced eş-Şeyḫ ʿAbdülḳahhâr, Sıbgatullah Sevgili özel kütüphanesi, s. 20-21, 38, 39, 41, 42, 43, 44, 81.
Metin Bozan, “Şeyh Mahmud ez-Zokaydî ve Kitâbü’d-Dâ’ ve’d-Devâ’ Adlı Eseri”, Uluslararası Siirt Sempozyumu Bildirileri (haz. Mehmet Bilen v.dğr.), İzmir 2007, s. 226-237.
a.mlf., “Şeyh Cüneyd ez-Zokaydî ve 73 Fırka’ya Dair Haşiyesi”, Şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi, VIII (2012), s. 5.
Mehmet Macit Sevgili, “Şeyh Mahmud Zokaydî ve Şeyh Fudayl Zokaydî’nin Hayatları”, Uluslararası Siirt Sempozyumu Bildirileri, s. 725-734.
a.mlf., “Şeyh Mahmud Zokaydî’nin Antalya Sürgün Hatıraları”, İbrahim Hakkı ve Siirt Uleması Sempozyumu Bildirileri (haz. Ahmet Erkol – Abdurrahman Adak), Siirt 2008, s. 443, 444, 446, 447-471.
Adnan Memduhoğlu, “Molla Halil es-Siirdî ve Usûlü’l-Fıkh Adlı Yazma Eseri”, a.e., s. 294-297.