https://islamansiklopedisi.org.tr/makbili
1047 (1637) yılında Kevkebân’ın Makbil köyünde dünyaya geldi. Muhammed b. Abdullah el-Habeşî doğum yılını 1040 (1630-31), yerini de Sülâ olarak kaydeder. Ziriklî ise kendisindeki el-Ebḥâs̱ü’l-müseddede nüshasında, müellifin bu eseri 1097’de (1686) ve elli dokuz yaşında iken yazdığını belirttiğini, dolayısıyla 1038’de (1629) doğmuş olması gerektiğini söyler. Makbilî Sülâ’da yetişti; burada, Şibâm, Kevkebân ve 1077’de (1666-67) gittiği San‘a’da Muhammed b. İbrâhim b. Mufaddal, Ahmed b. Abdülhâdî el-Misverî, Mehdî b. Abdülhâdî el-Hasûse, Hasan b. Ahmed el-Haymî ve İmam Mütevekkil-Alellah İsmâil b. Kāsım gibi âlimlerden ders okudu. Arap dili ve edebiyatı, fıkıh ve usulü, kelâm, hadis ve tefsir konularında yetişerek adını duyurdu. Taklide karşı olması ve taklid taraftarlarını şiddetle eleştirmesi yüzünden San‘a ulemâsıyla arasında tartışmalar çıktı ve İmam Mütevekkil-Alellah ile arası açıldı. Bunun üzerine 1080 (1669) yılında Mekke’ye göç etti. Burada faydalandığı hocalar içinde İbrâhim el-Kürdî’nin adı geçmektedir. Yöneticilerle iyi ilişkiler kurmakla birlikte taklid konusundaki sert tavrı ve Mekke ulemâsından bazılarını eleştirmesi sebebiyle burada da şimşekleri üzerine çekti. Ulemânın kendisini zındıklıkla suçlayarak Osmanlı sultanına şikâyet ettiği, sultanın gönderdiği bir âlimin yaptığı araştırma sonunda olumlu bir kanaatle döndüğü kaydedilir. Şevkânî Dağıstanlı bazı âlimlerin ondan faydalanıp izinden gittiklerini ve bir kısım kitaplarını naklettiklerini belirtir. Talebeleri arasında müctehid âlimlerden Abdülkādir b. Ali el-Bedrî’nin adı geçmektedir. Makbilî Mekke’de vefat etti.
Islahatçı kimliğiyle tanınan Makbilî İslâm dininden başka mezhebi bulunmadığını (el-ʿAlemü’ş-şâmiḫ, s. 10), İslâm’dan ve Hz. Peygamber’e intisaptan başka bir şeye razı olamayacağını (a.g.e., s. 22) söyler. Belli bir mezhebe taassupla bağlanmayı, mezhebi merkez kabul edip Kitap ve Sünnet’i ikinci derecede görmeyi şiddetle eleştirir (a.g.e., s. 48-49, 146-147, 153, 193, 198, 203-204, 226 vd.). İctihad kapısının kapandığını söyleyenleri, Kitap ve Sünnet’i anlama yolunu kapatarak bunları delil olmaktan çıkarmakla itham eder (a.g.e., s. 203-204, 225). Müteahhirîn devri ulemâsı içinde kendisi gibi düşünen ve belli bir mezhebe bağlılığı reddeden bir kimseyi ne gördüğünü ne de duyduğunu söyleyen Makbilî (a.g.e., s. 147) çeşitli alanlarda tanınmış birçok âlime ağır tenkitler yöneltir ve ilmî mevkilerini kabul ettiği Fahreddin er-Râzî (a.g.e., s. 134, 145, 149, 153), Gazzâlî (a.g.e., s. 136, 170, 240, 244) ve İbn Teymiyye (a.g.e., s. 87, 109) yanında Buhârî (a.g.e., s. 142), Ahmed b. Hanbel (a.g.e., s. 198) ve Ebû Hanîfe’yi de (a.g.e., s. 243) eleştirmekten geri durmaz. Muhyiddin İbnü’l-Arabî’yi “sapık ve saptıran” diye niteleyerek ağır şekilde tenkit eder (a.g.e., s. 101, 158, 159, 161, 170, 191, 216, 241, 285 vd.). Makbilî, XIX ve XX. yüzyıllarda İslâm dünyasında görülen ıslahçı söylemin önemli habercilerinden biri olarak dikkat çeker.
Eserleri. 1. el-ʿAlemü’ş-şâmiḫ fî îs̱âri’l-ḥaḳ ʿale’l-âbâ ve’l-meşâyiḫ. Başta kelâm olmak üzere fıkıh, usul, hadis ve tasavvuf konularındaki görüşlerini dile getirdiği bu eserinde hemen bütün itikadî ve amelî mezhepleri ve çeşitli alanlarda meşhur olan âlimleri ağır şekilde tenkit etmiştir. Mekke ulemâsından Muhammed b. Abdürresûl el-Berzencî’nin yönelttiği eleştiriler üzerine de ona cevap olarak ve bu esere zeyil mahiyetinde el-Ervâḥu’n-nevâfiḫ li-âs̱âri îs̱âri’l-âbâʾ ve’l-meşâyiḫ’i kaleme almıştır. Her iki eser birlikte yayımlanmıştır (Kahire 1328; Beyrut 1405/1985).
2. el-Menâr fi’l-muḫtâr min cevâhiri’l-Baḥri’z-zeḫḫâr. Mehdî-Lidinillâh Ahmed b. Yahyâ’nın Zeydî fıkhına dair eserinin hâşiyesidir (I-II, Beyrut 1408/1988).
3. Necâḥu’ṭ-ṭâlib bi-Muḫtaṣarı İbni’l-Ḥâcib. Cemâleddin İbnü’l-Hâcib’in fıkıh usulüne dair eserinin hâşiyesidir (Mektebetü’l-Haremi’l-Mekkî, nr. 1534; mikrofilm, nr. 3568, 3569).
4. el-İtḥâf li-ṭalebeti’l-Keşşâf. Zemahşerî’nin eserindeki birçok görüşünü tenkit ettiği bir eserdir (yazma nüshası için bk. Ziriklî, III, 197).
5. el-Ebḥâs̱ü’l-müseddede fî fünûnin müteʿaddide. Kelâmla ilgilidir.
6. Risâletü’l-ḳādî Ṣâliḥ el-Maḳbilî ilâ ṣâḥibi’l-Mevâhib.
7. Baḥs̱ fî ḥadîs̱i “seteftariḳu ümmetî sebʿîne fırḳa”.
8. Baḥs̱ fi’t-teʿabbüd bi-şerʿi men ḳablenâ (son dört eserin nüshaları için bk. Abdullah Muhammed el-Habeşî, s. 146).
Makbilî’nin Bâtınî (İsmâîlî) Hemedan halkının hukukî durumuyla ilgili bir fetvası Hüseyin Abdullah el-Amrî tarafından yayımlanmıştır (New Arabian Studies, Exeter 1994, II, 165-174).
BİBLİYOGRAFYA
Makbilî, el-ʿAlemü’ş-şâmiḫ, Beyrut 1405/1985, tür.yer.; ayrıca bk. neşredenin girişi, s. 5-8.
Şevkânî, el-Bedrü’ṭ-ṭâliʿ, I, 288-292, 369.
Serkîs, Muʿcem, II, 1772.
Hayreddin Karaman, İslâm Hukuk Tarihi, İstanbul 1975, s. 177.
Ahmed Hüseyin Şerefeddin, Târîḫu’l-fikri’l-İslâmî fi’l-Yemen, [baskı yeri yok] 1400/1980 (Matâbiu’r-Riyad), s. 79-80, 107-109, 257.
Ziriklî, el-Aʿlâm (Fethullah), III, 197.
Abdurrahman Tayyib Ba‘ker, Muṣliḥu’l-Yemen Muḥammed b. İsmâʿîl el-Emîr eṣ-Ṣanʿânî, Taiz-Dımaşk 1408/1988, s. 152-154.
Abdullah Muhammed el-Habeşî, Meṣâdirü’l-fikri’l-İslâmî fi’l-Yemen, Beyrut 1408/1988, s. 145-146, 250.
Abdullah b. Abdurrahman el-Muallimî, Muʿcemü müʾellifî maḫṭûṭâti Mektebeti’l-Ḥaremi’l-Mekkî eş-Şerîf, Riyad 1416/1996, s. 464.
A. Knysh, “Ibrāhīm al-Kūrānī (d. 1101/1690), an Apologist for wahdat al-wujūd”, JRAS, 3. seri, V/1 (1995), s. 46.