MEHMED SAİD DEDE - TDV İslâm Ansiklopedisi

MEHMED SAİD DEDE

Müellif:
MEHMED SAİD DEDE
Müellif: HASAN AKSOY
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2003
Erişim Tarihi: 18.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/mehmed-said-dede
HASAN AKSOY, "MEHMED SAİD DEDE", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/mehmed-said-dede (18.04.2024).
Kopyalama metni

İstanbul’da dünyaya geldi. Doğum tarihi belli olmamakla beraber 1803 yılında doğduğu tahmin edilmektedir (Aksüt, Öztuna; bk. bibl.). Beşiktaş Mevlevîhânesi şeyhi Trablusşamlı Mahmud Dede Efendi’nin oğludur. Tahsiline burada başladı. Babasının 1819’da vefatı üzerine henüz yaşı küçük olduğundan mevlevîhânenin postnişinliğine Ermenek Mevlevîhânesi şeyhi Seyyid Ali Dede’nin oğlu Mehmed Kadri Dede getirildi. Mehmed Said, Mehmed Kadri Dede’nin gözetimi altında eğitimini tamamladı. Bu arada başladığı ney çalışmalarını devam ettirdi ve iyi bir neyzen olarak tanındı; uzun süre mevlevîhânenin neyzenbaşılığını yaptı. 11 Eylül 1851’de Mehmed Kadri Dede vefat edince mevlevîhâneye şeyh tayin edildi. Ancak şeyhliği kısa sürdü ve iki yıl sonra vefat etti. Mevlevîhânenin hazîresine defnedilen Mehmed Said Dede’nin naaşı bu mevlevîhânenin önce Maçka’ya, ardından Eyüp’te Bahariye’ye nakledilmesiyle Bahariye Mevlevîhânesi’ne getirildi ve buraya gömüldü. Yerine oğlu neyzen Yûsuf Paşa geçmek istediyse de Muzıka-yi Hümâyun hocalarından olduğu için saraydaki görevinden ayrılmasının Sultan Abdülmecid tarafından uygun bulunmaması üzerine şeyhliğe Hasan Nazif Dede tayin edildi.

Mûsikiyle ilgili çalışmaları konusunda kaynaklarda bilgi olmamasına rağmen Mehmed Said Dede’nin döneminin en önemli birkaç ney virtüozundan biri olduğu belirtilmektedir. Ayrıca iyi bir ney hocası olan ve pek çok öğrenci yetiştiren Said Dede’nin talebeleri arasında üvey kardeşi Sâlih Dede, oğlu Yûsuf Paşa ve bestekâr Hacı Fâik Bey’in ağabeyi Üsküdarlı Sâlim Bey gibi ünlü neyzenler bulunmaktadır. Mehmed Said Dede’nin bestelediği eserlerden günümüze şevkefzâ, tarz-ı cedîd ve tarz-ı nevin makamında üç saz semâisi ulaşmıştır. Bunlar arasında özellikle şevkefzâ saz semâisi klasik üslûbun zarif bir şekilde işlendiği sanatkârane bir eserdir.


BİBLİYOGRAFYA

, V, 179-180.

, I, 484-485.

a.mlf., , s. 255, 259.

Sadettin Nüzhet Ergun, Türk Musikisi Antolojisi, İstanbul 1943, II, 499, 500, 502.

Sadun Kemâlî Aksüt, Beşyüz Yıllık Türk Musikisi Antolojisi, İstanbul 1967, s. 31.

a.mlf., Türk Musikîsinin 100 Bestekârı, İstanbul 1992, s. 135, 175, 176, 178.

, s. 107; a.e. (Tayşi), s. 72.

, s. 68, 70.

Hür Mahmut Yücer, Osmanlı Toplumunda Tasavvuf (19. Yüzyıl), İstanbul 2003, s. 438-439.

“Beşiktaş Mevlevîhânesi”, , V, 2586.

M. Baha Tanman, “Beşiktaş Mevlevîhânesi”, , V, 554.

, II, 252-253, 257, 259, 503.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2003 yılında Ankara’da basılan 28. cildinde, 523 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER