https://islamansiklopedisi.org.tr/muaviye-b-sevr
100 yaşlarında iken 9 (630) yılında Medine’ye gelerek Hz. Peygamber’le görüştüğü dikkate alındığında 530’dan önce doğduğu söylenebilir. Âmir b. Sa‘saa kabilesinin Benî Bekkâ koluna mensuptur. Resûl-i Ekrem’le yapılan görüşme, Bekkâoğulları’nı temsilen Muâviye b. Sevr başkanlığında oğlu Bişr, Fücey‘ b. Abdullah ve el-Esam diye bilinen Abdüamr b. Kâ‘b el-Âmirî el-Bekkâî adlı köleden meydana gelen heyet tarafından gerçekleştirilmiştir. İbn Hacer, heyetin Bekkâoğulları’ndan bu üç ismin de içinde bulunduğu bir topluluktan oluştuğunu söylerken (el-İṣâbe, I, 53) İbn Kesîr heyetin otuz kişiden meydana geldiğini ileri sürmüştür. Görüşmeden sonra İslâmiyet’i kabul eden heyet mensupları Resûlullah’ın tâlimatıyla hazırlanan bir evde birkaç gün misafir edilmiş ve kabileleri adına Hz. Peygamber’den emannâme alarak geri dönmüşlerdir. Emannâmenin bizzat heyet başkanı Muâviye b. Sevr’e veya Fücey‘ b. Abdullah’a verildiği kaydedilmiş (İbn Sa‘d, I, 304; İbn Hacer, III, 430), Resûl-i Ekrem tarafından Abdurrahman adı verilen heyetin diğer üyesi Abdüamr b. Kâ‘b, Suffe ashabı arasında yer almıştır.
Muâviye b. Sevr’in, Hz. Peygamber’in yanına gelmeden önce oğlu Bişr’i yapacakları görüşmenin âdâbı hakkında bilgilendirdiğine ve huzura varıldığında Resûlullah’ı selâmlayıp ondan hayır ve bereket için dua istemesini tavsiye ettiğine bakılırsa onun bu ziyareti İslâmiyet’i kabule hazır bir ruh hali içinde gerçekleştirdiği anlaşılır. Görüşme sırasında Muâviye b. Sevr, ihtiyarlığında kendisine çok iyi davranan oğlunun yüzünü sıvazlamasını Resûl-i Ekrem’den istemiş, Resûlullah onun bu isteğini yerine getirdiği gibi yedi beyaz oğlak hediye etmiş ve ona dua etmiştir. Bişr’in oğlu Muhammed babasının Hz. Peygamber’den gördüğü maddî ve mânevî desteği şiirle ifade etmiştir (İbnü’l-Esîr, I, 225-226).
Resûl-i Ekrem’in Muâviye b. Sevr’e ayırdığı bir miktar yardımı onun önce kabul ettiği, ancak daha sonra kabile reisliğini ve zenginliğini dikkate alarak bu yardımı daha önemli yerlere sarfetmesini söylemek üzere tekrar Hz. Peygamber’e geldiği, Resûlullah’ın bu davranışından dolayı onu takdir ederek isteğini yerine getirdiği kaydedilmektedir. Muhtemelen Kûfe’de vefat eden Muâviye b. Sevr’in ölüm tarihi bilinmemektedir.
BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, I, 304-305.
Buhârî, et-Târîḫu’l-kebîr, II, 83.
İbn Kuteybe, el-Maʿârif (Ukkâşe), s. 289, 557.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb, III, 1006, 1413.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, I, 225-226.
İbn Kesîr, el-Bidâye, V, 90-91.
İbn Hacer, el-İṣâbe, I, 53, 155-156; II, 362, 429; III, 430-431.
Köksal, İslâm Tarihi (Medine), IX, 380-382.
Ahmet Önkal, “Bekkâ (Benî Bekkâ)”, DİA, V, 363.