https://islamansiklopedisi.org.tr/muhammed-teymur
13 Temmuz 1892’de Kahire’de Türk asıllı aristokrat bir aile içinde dünyaya geldi. Babası entelektüel kişiliği, sahip olduğu büyük kütüphane ve yazma koleksiyonu ile ünlü Ahmed Teymur Paşa, halası meşhur kadın şair Âişe İsmet Teymur’dur. İlk ve orta öğrenimini Kahire’de tamamladı. Lise yıllarında el-Müʾeyyed dergisinde makaleler yayımladı, tiyatroyla ilgilendi. 1910’da tıp tahsili yapmak amacıyla gittiği Berlin’de üç ay kaldıktan sonra hukuk öğrenimi için Paris’e geçti. Fransa’da kaldığı üç yıl boyunca hukuk tahsilinin yanı sıra Fransız edebiyatını yakından tanıma fırsatını da elde etti. Realist edebiyattan ve özellikle Guy de Maupassant’dan etkilendi. Avrupa’da geçirdiği yıllar onun düşünce yapısı ve iç dünyasının olgunlaşmasına büyük katkıda bulundu. 1914’te tatilini geçirmek üzere Mısır’da bulunduğu sırada I. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi yüzünden Paris’e dönemedi. Bir süre devam ettiği Yüksek Ziraat Okulu’ndan da ayrılarak kendini edebî çalışmalara verdi. Kısa hikâyelerini ve şiirlerini es-Süfûr gazetesinde yayımladı, ayrıca piyesler yazdı. Ferdin kendisini kuşatan çevrenin bir eseri olduğu, dolayısıyla iyilik ve kötülüğün fertte değil toplumda bulunduğu düşüncesini esas alan Fransız realist yazarlarına uyarak tiyatro yoluyla sosyal meselelere çare bulmayı denedi. Hidiv II. Abbas’ın yerine geçen Hüseyin Kâmil zamanında sarayda mâbeyinci olarak görevlendirildiği süre içinde tiyatro faaliyetlerine ara vererek hikâye yazma üzerinde yoğunlaştı. 1917’de Hüseyin Kâmil’in yerine I. Fuâd’ın gelmesiyle bu görevden ayrılıp hikâye ve piyes yazmayı sürdürdü. Yakalandığı hastalıktan kurtulamayarak 21 Şubat 1921’de Kahire’de vefat etti.
Kendi dönemindeki Mısır edebiyatının ülkenin atmosferini yansıtmadığını gören Muhammed Teymur toplum hayatını gerçekçi bir yaklaşımla ortaya koyan, konusunu Mısır çevresinden alan edebiyatın kurulmasına gayret göstermiştir. Onun zamanındaki edebiyatçılar, edebî sanatlar kullanmak suretiyle eskiyi taklide çalışanlar ve Batı’yı takip eden, ancak tercüme dışında fazla bir şey yapmayanlar olmak üzere iki kategoriye ayrılıyordu. Muhammed Teymur hikâyelerinde Mısır ortamını yansıtmaya çalışmış, bunun için çevresini dikkatli bir şekilde gözlemleyerek toplumdaki sosyal meseleleri, köylülerin eğitimi, yoksulluk, toplum sınıfları arasındaki büyük farklılık, kızların ailelerinin zoruyla evlendirilmesi gibi konuları işlemiş, hikâyelerinde yer yer halk dili kullanmıştır.
Muhammed Teymur’un klasik Fransız dramasının özelliği olan zaman, mekân ve olay birliğinin yanı sıra drama sanatının temel unsurlarından figür ve diyaloglara da yer vermesi onun hikâyelerinin tiyatrodan büyük ölçüde etkilendiğini göstermektedir. Yazar hikâyelerinin çoğuna bunların geçtiği mekânların adlarını koymuş, figürleri kılık kıyafet ve hareketleriyle okuyucunun zihninde canlanacak şekilde tasvir etmiş, ikincil figürlere de oldukça fazla yer vermiştir. Ayrıca kişileştirmede ve kendi bakış açısını oraya koymada etkin rol oynamak suretiyle varlığını hissettirmiştir. Ignatij J. Kratchkovskıj, Carl Brockelmann ve Peres gibi şarkiyatçılar, Muhammed Teymur’un 1917’de es-Süfûr gazetesinde çıkan “Fi’l-ḳıṭâr” adlı hikâyesinin Batı kriterlerine göre modern anlamdaki ilk Arap hikâyesi olduğu görüşündedir. Muhammed Teymur’un 1917 yılında es-Süfûr’da “Mâ terâhü’l-ʿuyûn” başlığı altında neşrettiği kısa hikâyeleri ölümünden sonra aynı adla basılmıştır (Kahire 1927, 1964). Ayrıca 1918-1919’da es-Süfûr gazetesinde tiyatro eleştirileri yayımlamıştır. Hikâyelerinde realizmin, şiirlerinde ise romantizmin etkisinde kalan Muhammed Teymur bir divan, kısa hikâyeler, edebî eleştiri ve sosyal konularda makaleler, “el-ʿUsfûr fi’l-ḳafeṣ”, “ʿAbdüssettâr Efendî” (Kahire 1960) ve “el-Ḥâviye” adıyla üçü telif, “el-ʿİşretü’ṭ-ṭayyibe” ismiyle biri uyarlama, biri de müzikal opera eseri olmak üzere beş piyes bırakmıştır. Bu eserleriyle Mısır Arap tiyatrosunu mahallî sınırların dışına çıkararak Avrupa tiyatrosu düzeyine yükseltmiştir (İbrâhim Nâcî – İsmâil Edhem, s. 40). Şiirlerinde geleneksel kalıplardan ayrılmış, serbest şiir ve mensur şiir örnekleri ortaya koymuştur. Yazarın piyesleri ve uzun hikâyesi dışında kalan eserlerini ölümünden sonra kardeşi Mahmud Teymur bir araya getirerek Müʾellefâtü Muḥammed Teymûr: Ḥayâtühû ve aʿmâlüh adıyla üç cilt halinde yayımlamıştır (Kahire 1922, 1926, 1971). Abbas Hıdır, Muhammed Teymur’un hayatı ve edebî kişiliğine dair bir eser yazmış, Nebîl Râgıb da onun eserleriyle gerçekleştirdiklerinin tahlilini yaptığı bir kitap kaleme almıştır (bk. bibl.).
BİBLİYOGRAFYA
Enver el-Cündî, Ḳıṣṣatü Maḥmûd Teymûr, Kahire 1951.
Şevkī Dayf, el-Edebü’l-ʿArabiyyü’l-muʿâṣır fî Mıṣr, Kahire 1379, s. 300.
Abbas Hıdır, el-Vâḳıʿiyye fi’l-edeb, Kahire 1967, s. 156-160.
a.mlf., Muḥammed Teymûr: Ḥayâtühû ve edebüh, Kahire, ts. (ed-Dârü’l-Mısriyye), tür.yer.
Mahmûd Teymûr, Müʾellefâtü Muḥammed Teymûr: Vamîżü’r-rûḥ, Kahire 1971, tür.yer.
a.mlf., Ṭalâʾiʿu’l-mesraḥi’l-ʿArabî, Kahire, ts. (Mektebetü’l-âdâb), s. 64-75.
Ahmed Heykel, Teṭavvürü’l-edebi’l-ḥadîs̱ fî Mıṣr, Kahire 1978, s. 204-217.
Mahmûd el-Hüseynî el-Mürsî, el-İtticâhâtü’l-vâḳıʿiyye fi’l-ḳıṣṣati’l-Mıṣriyye, Kahire 1984, s. 212-220.
İbrâhim Nâcî – İsmâil Edhem, Tevfîḳ el-Ḥakîm, Kahire 1984, s. 40-41.
J. Brugmann, An Introduction to the History of Modern Arabic Literature in Egypt, Leiden 1984, s. 244-246.
Yahyâ Hakkı, Fecrü’l-ḳıṣṣati’l-Mıṣriyye, Kahire 1987, s. 59-72.
Bedrettin Aytaç, Mahmûd Teymûr’un Hikâyeleri ve Romanları (doktora tezi, 1992), AÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Sabri Hafez, “The Modern Arabic Short Story”, Modern Arabic Literature (ed. M. M. Badawi), Cambridge 1992, s. 280-281.
M. M. Badawi, “Arabic Drama: Early Developments”, a.e., s. 349-353.
P. Cachia, “The Critics”, a.e., s. 438-439.
Lûsî Ya‘kūb, el-Üsretü’t-Teymûriyye ve’l-edebü’l-ʿArabî, Kahire 1993.
Nebîl Râgıb, Muḥammed Teymûr, Kahire 1996.