https://islamansiklopedisi.org.tr/mustafa-dede
900 (1495) yılında Amasya’da doğdu. Osmanlı hat ekolünün kurucusu Şeyh Hamdullah’ın oğlu ve Anadolu’nun yedi büyük hat üstadından (esâtize-i Rûm) biridir. Eniştesi Şükrullah Halife ile birlikte Şeyh Hamdullah yolunu ve silsilesini talebe yetiştirerek devam ettirmiştir. Mustafa Dede ile Şükrullah Halife soyundan Derviş Mehmed b. Mustafa Dede, Hamza b. Mustafa Dede, Hasan b. Hamza, Pîr Mehmed b. Şükrullah, Ahmed b. Mehmed b. Şükrullah ve Hasan Üsküdârî gibi seçkin hattatlar yetişmiştir.
Mustafa Dede aklâm-ı sitteyi Şeyh Hamdullah’tan öğrendi. Ancak babasının vefatından sonra yazısını Abdullah Amâsî’ye devam etmek suretiyle geliştirdi. Kahire’ye giderek orada bulduğu Şeyh Hamdullah murakka‘larını inceledi, bu sayede hattını daha da güzelleştirdi. Hac vazifesini yerine getirdikten sonra İstanbul’a döndü. Üsküdar’da talebe yetiştirmekle meşgulken yanlış bir tedavi sonucu kırk beş yaşında öldü (“Gitti dedem cennete” [945]). Kabri Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı’nda babasının yanındadır.
Hattı metin, üslûbu zarifti. Babası seviyesinde yazardı. Sanat dünyasına mushaf, en‘âm, cüz, murakka‘ ve kıta olarak eserler kazandıran Mustafa Dede’nin Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde murakka‘ ve kıtaları (Emanet Hazinesi, nr. 2099-2107, 2299), mushaf-ı şerifi (nr. Y 406), Kehf sûresi (nr. 407), en‘âm-ı şerifi (nr. 305, 306, 402); İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde Kur’ân-ı Kerîm’i (AY, nr. 6566, 6625), murakkaı (AY, nr. 6508); Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi’nde murakkaı (nr. 256); Konya Koyunoğlu Müzesi’nde Kur’ân-ı Kerîm’i (nr. 9963) bilinen eserlerindendir. Tuhfe-i Hattâtîn’de adı geçen talebeleri arasında Gubârî Abdurrahman, Ulvî, Pîr Mehmed b. Şükrullah, Derviş Mehmed b. Mustafa, Mehmed Dal Çelebi, Ali b. Hüsâm, Hamza b. Mustafa Dede önde gelmektedir.
BİBLİYOGRAFYA
Âlî, Menâkıb-ı Hünerverân, s. 24.
Gülzâr-ı Savâb, s. 55.
Suyolcuzâde, Devhatü’l-küttâb, s. 17.
Müstakimzâde, Tuhfe, s. 528.
Habîb, Hat ve Hattâtân, İstanbul 1305, s. 81.
Zübeyde Cihan Özsayıner, “Mustafa Dede Bin Abdullah”, Antik Dekor, sy. 50, İstanbul 1999, s. 188-190.