https://islamansiklopedisi.org.tr/naciye-b-cundeb
Medine’de ikamet eden Eslemoğulları kabilesine mensuptur. Asıl adı Zekvân iken Mekkeli müşriklerin hazırladığı bir tuzaktan kurtulduğu için Resûl-i Ekrem adını “Nâciye” (kurtulmuş) olarak değiştirdi. Hicretten sonra İslâm’a girdi. Deve bakımı ve sürücülüğü konusunda tecrübeli olduğundan Hz. Peygamber onu develerinin bakımı ile görevlendirdi. Özellikle hac ve umre için ayırdığı kurbanlıkların yönetimini ona verdi. 7 (629) yılında umre yapmak için yola çıkarken Zülcedr mevkiindeki otlakta bulunan altmış kurbanlık deveyi Mekke’ye götürmesini emretti. 9 (631) yılında Hz. Ebû Bekir’in emîr olarak görevlendirildiği hac yolculuğu sırasında da kurbanlık yirmi devenin bakımı ve sürücülüğü işini Nâciye yaptı. Vedâ haccında Resûl-i Ekrem’in 100 civarındaki kurbanlık devesini Mekke’ye götürmesi işi Nâciye b. Cündeb başkanlığında bir grup gence verildi.
Nâciye b. Cündeb Hudeybiye’de bulundu ve Bey‘atürrıdvân’a katıldı. Burada su sıkıntısının baş gösterdiği, Hz. Peygamber’in bir mûcizesiyle bu sıkıntının giderildiği, suyu dağıtma işinde onun da görev aldığı rivayet edilmiştir. Hayber Gazvesi’nde, Hudeybiye’de, Mekke’nin fethinde ve Vedâ haccında da bulunan Nâciye b. Cündeb’in Hz. Peygamber’den bir hadis naklettiği, kendisinden de Urve b. Zübeyr b. Avvâm, Abdullah b. Amr el-Eslemî ve Meczee b. Zâhir el-Eslemî’nin rivayette bulunduğu bilinmektedir. Nâciye aynı zamanda karşılaştığı olaylar hakkında anında şiirler söyleyebilen bir şair olarak tanınmaktadır. Muhtemelen yaşlılığı sebebiyle Hulefâ-yi Râşidîn döneminde kendisine aktif bir görev verilmeyen Nâciye b. Cündeb’in Muâviye b. Ebû Süfyân’ın hilâfeti yıllarında (661-680) Medine’de vefat ettiği tahmin edilmektedir.
BİBLİYOGRAFYA
Dârimî, “Menâsik”, 66.
Ebû Dâvûd, “Menâsik”, 18.
Tirmizî, “Ḥac”, 71.
Vâkıdî, el-Meġāzî, II, 572, 573, 575, 578, 587-588, 701, 732; III, 1077, 1090-1091.
İbn Hişâm, es-Sîre, III, 324-325.
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, II, 121, 168, 173; IV, 315.
Belâzürî, Ensâb, I, 353.
Taberî, Târîḫu’l-ümem ve’l-mülûk, Beyrut 1411/1991, II, 118.
İbn Ebû Hâtim, el-Cerḥ ve’t-taʿdîl, VIII, 486.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb (Bicâvî), IV, 1552-1553.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, V, 294-295.
Zehebî, Târîḫu’l-İslâm: sene 41-60, s. 126.
İbn Hacer, el-İṣâbe (Bicâvî), VI, 399.