https://islamansiklopedisi.org.tr/sah-mahmud-nisaburi
Nizâmeddin Şah Mahmûd’un Nîşâbur’da (Nîsâbur) 884-898 (1479-1493) yılları arasında doğduğu tahmin edilmektedir. “Zerrînkalem” (altın kalemli) unvanıyla tanınır. İlk nesta‘lik meşkini dayısı Abdî Nîsâbûrî’den aldı. Daha sonra Sultan Ali Meşhedî’nin hat derslerine devam ederek yazısını geliştirdi. Ali Herevî ve Muhammed Handan gibi üstatların yazıları üzerinde yaptığı incelemelerin ardından kendi tarzını ortaya koydu. Nesta‘lik ve hurdesiyle yazdığı güzel eserler İslâm ülkelerinde büyük ilgi gördü. Sanatkârları destekleyen Şah İsmâil, Şah Mahmûd’u himayesi altına aldı ve onu şehnâmesini yazmakla görevlendirdi. Şah Mahmûd ve minyatür ressamı Bihzâd’a çok değer veren Şah İsmâil’in Sünnî oldukları için Çaldıran Savaşı’nda Osmanlılar’a sığınmaları korkusuyla onları bir mağarada gizlediği, savaşta bozguna uğrayarak geri döndüğünde önce bu iki sanatkârı aradığı ve onları bulunca Allah’a şükrettiği nakledilir (Âlî, s. 37).
Şah I. Tahmasb, Tebriz’de içinde sanat atölyelerinin de bulunduğu büyük bir kütüphane kurunca Şah Mahmûd bu kütüphanede nakkaş, mücellit, müzehhip ve hattatlardan oluşan yüksek seviyedeki kadro içinde yer aldı. Nâsıriyye Medresesi’nin üst katında kendisine ayrılan yerde kaldı. Burada İslâm sanatının en güzel eserleri arasında yer alan pek çok kıta, murakka‘ ve kitap yazdı. Şah Tahmasb’ın isteği üzerine Nizâmî-i Gencevî’nin Ḫamse’sini hurde nesta‘likle istinsah etti. Kendisinin benzersiz bu eseri Bihzâd ve Âgā Mîrek tarafından minyatürlerle tezhip edildi. Şah I. Tahmasb, devlet işlerinin yoğunluğu dolayısıyla kütüphane ve burada yapılan sanat etkinlikleriyle gereği kadar ilgilenemeyince Şah Mahmûd, I. Tahmasb’dan izin alarak 952’de (1545) Meşhed’e gitti. Çeharbağ yakınında bulunan Kademgâh-ı İmâm Rızâ Medresesi’nin üst katında bir odaya yerleşti. Hiç evlenmeyen Şah Mahmûd resmî bir görev de almadı. Kitap ve kıta yazarak geçimini sağladı. Bunun yanında öğrencilerinin eğitimiyle ilgilendi. Güzel huyu, ibadete düşkünlüğü ve çeşitli hünerleriyle övülen Şah Mahmûd şair olarak da bilinir. Kaside, gazel, kıta ve rubâî tarzında 500’e yakın şiirinin bulunduğu rivayet edilir (Sâm Mirza, s. 81). İmam Rızâ için kaleme aldığı kasideyi celî nesta‘lik hatla yazarak Dârüssaâde’nin giriş koridoruna astığı söylenir. Şah Mahmûd yirmi yıl yaşadığı Meşhed’de vefat etti (972/1564) ve hocası Ali Meşhedî’nin yanına defnedildi. Yetiştirdiği öğrencilerden, Kanûnî Sultan Süleyman zamanında Anadolu’ya gelen ve 40 akçe yevmiye ile Bursa’da görevlendirilen Hacı Muhammed Tebrîzî, Selim Nîsâbûrî, Muhammed Kāsım b. Şâdîşâh, Mevlânâ Îşî, Mevlânâ Muhyî, Sultan Mahmûd Türbetî, Muhammed Hüseyin Bâharzî ve Kutbüddin Yezdî nesta‘lik yazının ünlü hattatlarındandır.
Şah Mahmûd’un müze ve kütüphanelerde bulunan pek çok murakka‘, kıta ve hurde nesta‘lik hatla istinsah ettiği kitap hat sanatının en güzel eserleri arasında yer alır. Bunlardan Nizâmî’nin Ḫamse’si British Museum’da (nr. 2265), Ârifî’nin Gûy u Çevgân’ının iki nüshası Smithsonian Institution’de (Wachington D. C. Freer Gallery, nr. 35.18-35.19), bir eseri aynı müzede bir mecmua içinde (nr. 37.35), bazı murakka‘ları Viyana Millî Kütüphanesi’nde (nr. 313, vr. 13b, 14a, 14b, 19a, 21b, 22b, 24a, 25a, 25b, 29b, 33a, 40a), Abdurrahman-ı Câmî’nin Silsiletü’ẕ-ẕeheb adlı mesnevisi aynı kütüphanede (nr. 1466) ve bir kıtası Dârü’l-kütübi’l-Mısriyye’de (Tal‘at, nr. 21) bulunmaktadır. Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde korunan (Hırka-i Saâdet, nr. 25) Şah Mahmûd ketebeli mushaf ince nesta‘lik hatla yazılmış mushafların en güzelidir. 37 × 25,5 cm. boyutlarında, 361 varak olan ve Hasan el-Bağdâdî’nin yönetiminde müzehhipler tarafından tezhip edilen bu mushaf Şah Muhammed Bahadır Han tarafından Sultan III. Murad’a hediye edilmiştir. İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde mevcut (FY, nr. 1426) Şah Mahmûd murakkaı içinde Şah Mahmûd Nîsâbûrî imzalı, farklı tasarlanmış, Kanûnî Sultan Süleyman zamanında saray nakışhânesinde Kara Memi ve öğrencileri tarafından tezhip edildiği bilinen nesta‘lik ve ince nesta‘lik kıtalar yer alır. Bu murakka‘ Şah Mahmûd’un nesta‘lik yazıda seviyesini, zevkini ve gücünü gösteren örneklerdendir.
BİBLİYOGRAFYA
Sâm Mirza, Tuḥfe-i Sâmî (nşr. Vahîd-i Destgirdî), Tahran 1314 hş./1936, s. 81.
Kummî, Gülistân-ı Hüner, s. 87; a.e.: Calligraphers and Painters (trc. V. Minorsky), Washington 1959, s. 135-138.
Beyânî, Ḫoşnüvîsân, I-II, 295-307.
Âlî, Menâkıb-ı Hünerverân, s. 37, 40.
Gülzâr-ı Savâb, s. 70.
Suyolcuzâde, Devhatü’l-küttâb, s. 71.
Müstakimzâde, Tuhfe, s. 736.
Habîbullah Fezâilî, Aṭlas-ı Ḫaṭ, İsfahan 1362 hş., s. 489.
Habîb, Hat ve Hattâtân, İstanbul 1305, s. 200-201.
Cl. Huart, Les calligraphes et les miniaturistes de l’Orient musulman, Paris 1908, s. 225, 226.
L. Binyon – J. V. S. Wilkinson – B. Gray, Persian Miniature Painting, New York 1931, s. 186.
Ernst Kühnel, Doğu İslâm Memleketlerinde Minyatür (trc. Suut Kemal Yetkin – Melâhat Özgü), Ankara 1952, s. 31-34.
D. Duda, Islamische Handschriften, Wien 1983, I, 120-145.
Esin Atıl, The Age of Sultan Süleyman the Magnificent, Washington 1987, s. 105, 106.
C. E. Edwards, “Calligrapher and Artists a Persian Work of the Late Sixteenth Century”, BSOAS, X (1939), s. 199-211.
İsa Selman, “Hattat ve Tezhibci Nişaburlu Şah Mahmud” (trc. Ahmet Hamdi Karabacak), VD, sy. 12 (1978), s. 329-334.
Gülnur Duran, “Kara Memi”, DİA, XXIV, 363.