https://islamansiklopedisi.org.tr/said-b-as
Kureyş’in Ümeyyeoğulları boyuna mensuptur. Hicretin 1. (622) veya 3. (624) yılında Mekke’de doğdu. Babası Mekke müşriklerinden Âs b. Saîd, annesi Ümmü Külsûm bint Abdullah el-Âmiriyye’dir. Babası Bedir Gazvesi’nde (2/624) öldürülünce Mekke’de yetim kalan Saîd, daha sonra Medine’ye getirildi ve akrabası olan Hz. Osman’ın himayesinde büyüdü. Yaşı küçük olmasına rağmen Hz. Peygamber’i yakından takip etmiş, Hz. Peygamber de kendisiyle ilgilenmiştir.
Kaynaklarda akıllı, dirayetli ve yöneticiliğe elverişli bir kişi olarak tanıtılan Saîd, Resûl-i Ekrem vefat ettiğinde henüz çocuktu. Hz. Ebû Bekir halife seçilince ona biat etti. Genç yaşta önce ridde savaşlarında, daha sonra Suriye-Filistin taraflarına gönderilen ordularda yer aldı, Şam’ın fethinde bulundu. Muâviye b. Ebû Süfyân’ın Hz. Ömer tarafından Şam valiliğine atanmasından (18/639) sonra bir müddet onun emrinde çalıştı. Daha sonra Hz. Ömer onu Irak bölgesinde zekât görevlisi (âmil) olarak istihdam etti. Hz. Osman’ın halifeliği döneminde Kûfe valiliğine atanan (30/650) Saîd, bu görevine başladıktan hemen sonra Taberistan üzerine bir sefer düzenledi. Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Abdullah b. Amr, Abdullah b. Abbas ve Abdullah b. Ömer gibi sahâbîlerin de katıldığı bu sefer esnasında Horasan, Kūmis, Cürcân ve Tamîse gibi yerler fethedildi (Taberî, II, 607 vd.). Saîd b. Âs Azerbaycan taraflarında ortaya çıkan ayaklanma hareketlerini kontrol altına aldı ve bölgede düzeni sağladı. Hz. Osman yönetimine karşı isyan (fitne) hareketlerinin başlamasından sonra Kûfe’de Eşter en-Nehaî öncülüğünde faaliyet yürüten âsilere karşı mücadele verdi. Aslında halk tarafından beğenilen başarılı bir idareci olduğu halde şehirdeki bazı isyancı grupların şikâyet ve talepleri üzerine, Hz. Osman tarafından olayları yatıştırmak amacıyla 34 (654) yılında görevden alındı ve Medine’ye geri döndü. Hz. Osman’ın evi âsiler tarafından kuşatıldığında onu koruyanlar arasında yer aldı, hatta bu esnada başından yaralandı. Hz. Osman şehid edildikten sonra (35/656) Mekke’ye gitti ve bir müddet siyasetten uzak bir hayat yaşadı. Cemel Vak‘ası’na ve Sıffîn Savaşı’na katılmayarak tarafsız kaldı.
Muâviye b. Ebû Süfyân’ın halifeliği ile Emevî Devleti’nin kuruluşundan (41/661) sonra Saîd yeniden Medine’ye yerleşti. Uzun bir süre yeni halifeye biat etmedi. Daha sonra Muâviye Şam’a davet edip kendisine ikramda bulundu ve 49 (669) yılında onu Medine valiliğine getirdi. Bir dönem bu görevden azledilen Saîd daha sonra yeniden atandı. 49 (669) veya 52 (672) yılında hac emîri olarak görevlendirildi. 59 (679) yılında (57 veya 58 olarak da söylenir) Medine valiliği görevindeyken vefat etti ve Cennetü’l-bakī‘a defnedildi.
Saîd b. Âs Arap dilinin Kureyş lehçesini en düzgün şekliyle kullanan iyi bir hatip olarak tanınmıştır. Bu özelliğini dikkate alan Hz. Osman 25 (645) yılında onu, Kur’ân-ı Kerîm’in farklı kıraatleri konusunda ortaya çıkan ihtilâfları gidermek ve kıraati Kureyş lehçesine göre şekillendirmek üzere oluşturduğu on iki kişilik komisyona üye olarak atamıştır. Cömertliği ile de meşhur olan Saîd halk arasında “Ukketü’l-asel” (bal tulumu) olarak anılırdı. İhtiyaç sahibi veya borçlu biriyle karşılaştığı zaman miktarına bakmadan mutlaka yardımda bulunmaya çalışırdı.
Hz. Peygamber vefat ettiğinde henüz küçük yaşta olduğu, ayrıca yetişkinlik döneminde ilimden çok idarecilik ve ticaretle meşgul olduğu için Saîd çok hadis rivayet etmemiştir. Onun rivayetleri daha çok Hz. Ömer, Hz. Osman ve Hz. Âişe gibi sahâbîlerden duyduklarından ibarettir. Kendisinden hadis rivayet edenler arasında iki oğlu Amr ile Yahyâ, Sâlim b. Abdullah b. Ömer, Urve b. Zübeyr gibi isimler bulunmaktadır. Tirmizî’nin es-Sünen’inde Hz. Peygamber’e nisbetle (merfû olarak) nakledilen ancak aslında mürsel olduğu belirtilen şu hadis Saîd b. Amr’ın rivayetlerindendir: “Hiçbir baba oğluna güzel terbiyeden daha değerli bir miras bırakmamıştır” (Tirmizî, “Birr”, 33).
Mervân b. Hakem’in kız kardeşi Ümmü’l-Benîn’le evli olan Saîd’in çok sayıda çocuğu olmuştur. Bunlar arasında en çok tanınan, Emevîler döneminde valilik ve kumandanlık yapan Eşdak lakaplı Ebû Ümeyye Amr’dır (bk. EŞDAK). M. Şerîf Adnân es-Savvâf Saʿîd b. el-ʿÂṣ: ʿUkketü’l-ʿasel ve baʿżun min aḫbâri evlâdihî ve aḥfâdih (Riyad 2000) adlı biyografi çalışmasında Saîd b. Âs ve ailesinin hayatını kaleme almıştır.
BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, V, 30-35.
Zübeyrî, Nesebü Ḳureyş (nşr. E. Lévi-Provençal), Kahire 1982, s. 176-183.
Buhârî, et-Târîḫu’l-kebîr, III, 502-503.
Taberî, Târîḫu’l-ümem ve’l-mülûk, Beyrut 1411/1991, II, 607-614.
Taberânî, el-Muʿcemü’l-kebîr (nşr. Hamdî Abdülmecîd es-Selefî), Beyrut 1405/1985, VI, 60-63.
İbn Abdülber, el-İstîʿâb (Bicâvî), II, 621-624.
İbn Asâkir, Târîḫu Dımaşḳ (Amrî), XXI, 111-143.
İbnü’l-Esîr, Üsdü’l-ġābe, II, 239-241.
Mizzî, Tehẕîbü’l-Kemâl, X, 501-510.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, III, 444-449.
Ebü’l-Fidâ İbn Kesîr, el-Bidâye ve’n-nihâye (nşr. Ahmed Ebû Mülhim v.dğr.), Beyrut 1409/1989, VIII, 87-91.
İbn Hacer, el-İṣâbe (Bicâvî), III, 107-109.
Abdülkuddûs el-Ensârî, Âs̱ârü’l-Medîneti’l-münevvere, Medine 1393/1973, s. 47-50.