https://islamansiklopedisi.org.tr/sefakusi
Zehebî’nin kendisinden işittiğine göre 698 (1298-99) yılı başlarında doğdu. Bu tarih 697 olarak da zikredilmiştir. Nisbesinden anlaşılacağı üzere doğum yerinin Tunus’un güneyinde yer alan Sefâkus olması ihtimal dahilinde olup Mağribî nisbesiyle de anılmıştır. Bazı eski ve yeni kaynaklarda Sefâkus kelimesinin ilk harfi “sâd” ile yazılıyorsa da Safedî kelimenin “sîn” ile (السفاقسي) yazılacağını belirtmiştir. Sefâkusî, Cezayir’deki Bicâye’ye giderek Ebû Ali Nâsırüddin Mansûr b. Ahmed ez-Zevâvî’den ders aldı. Ardından hac maksadıyla çıktığı seyahat esnasında Kahire’de Ebû Hayyân el-Endelüsî ve diğer bazı âlimlerin derslerine katıldı. Bu tahsil döneminin hacdan sonra gerçekleşmiş olması da muhtemeldir. 738 (1337-38) yılında kardeşi Şemseddin Muhammed’le birlikte Dımaşk’a gitti ve orada Zeyneb bint Kemâl, Ebû Bekir b. Muhammed b. Anter es-Sülemî, Yûsuf b. Abdurrahman el-Mizzî ve Zehebî gibi âlimlerin derslerini dinledi. Fezâil ve i‘râbü’l-Kur’ân alanlarında ihtisas kazandı. Fıkıh ilmiyle de ilgilenen ve Mâlikî mezhebine göre fetva veren Sefâkusî 18 Zilkade 742 (25 Nisan 1342) tarihinde Kahire’de vefat etti ve Bâbünnasr Kabristanı’na defnedildi. Bu tarih 743 olarak da kaydedilmiştir.
Eserleri. 1. el-Mücîd fî iʿrâbi’l-Ḳurʾâni’l-mecîd. Ebû Hayyân el-Endelüsî’nin el-Baḥrü’l-muḥîṭ adlı tefsirindeki i‘râbü’l-Kur’ân’la ilgili bilgilerin tefsire dair açıklamalardan ayıklanarak bir araya getirilmesiyle oluşturulan bir eserdir. Burhâneddin İbn Ferhûn, kitabın Sefâkusî’nin kardeşi Şemseddin Muhammed’in iştirakiyle telif edildiğini söylüyorsa da (ed-Dîbâcü’l-müẕheb, I, 279) Tinbüktî bu bilgiye güvenilemeyeceğini, i‘râbü’l-Kur’ân konusunda Ebû Hayyân’ın kaynaklarda zikredilen iki talebesinden birinin Sefâkusî, diğerinin Semîn diye bilinen Şehâbeddin Ahmed b. Abdüddâim el-Halebî olduğunu, Semîn’in aynı konuda el-Maṣûn (ed-Dürrü’l-maṣûn fî ʿilmi’l-kitâbi’l-mübîn, Beyrut 1402/1982) diye adlandırdığı, Sefâkusî’nin eserinden daha geniş bir çalışmasının bulunduğunu belirtmiş, dolayısıyla i‘râbü’l-Kur’ân’a dair çalışma yapan diğer âlimle Semîn’in anlaşılması gerektiğine dikkat çekmiştir (Neylü’l-ibtihâc, s. 43). Sefâkusî başka kaynaklardan ve özellikle Ebü’l-Bekā el-Ukberî ile Mekkî b. Ebû Tâlib gibi âlimlerin eserlerinden istifade ederek Kur’an’da i‘rab çalışmalarına zenginlik katmış, gerekli nakillerden sonra yaptığı açıklamalarla eserini genişletmiş, bu arada kıraat meselelerini ele alıp zikrettiği çeşitli vecihleri sahiplerine nisbet etmiş ve Kur’an’ın tamamının i‘rabıyla ilgili önemli bilgiler ortaya koymuştur. Çeşitli kütüphanelerde elliden fazla yazma nüshası bulunan ve Abdülkerîm b. Muhammed b. Abdülazîz el-Hamrûnî tarafından İḫtiṣâru İʿrâbi’l-Ḳurʾân adıyla kısaltılan eseri (Brockelmann, II, 350; el-Fihrisü’ş-şâmil, I, 389) Mûsâ Muhammed Zenîn yayımlamıştır (bk. bibl.). İbn Nâsırüddin’e nisbet edilen Muḫtaṣaru İʿrâbi’l-Ḳurʾân li’s-Sefâḳusî adlı eser de Sefâkusî’nin bu kitabının bir başka muhtasarı olmalıdır (DİA, XX, 228).
2. et-Tuḥfetü’l-vefiyye bi-meʿânî ḥurûfi’l-ʿArabiyye. İki bölüm halinde düzenlenen nahivle ilgili bir risâle olup birinci bölümde harfler kendilerinden sonra gelen kelime veya cümle üzerinde amel edip etmemeleri açısından (cer harfleri, cezmedenler, nasbedenler gibi) ele alınmış, ikinci bölümde taşıdıkları isimler bakımından (atıf, nidâ, istifham, istisna harfleri gibi) incelenmiş, konular açıklanırken âyet ve şiirlerden bolca örnek verilmiştir (nşr. Sâlih b. Hüseyin el-Âid, bk. bibl.).
3. Şerḥu’l-Muḫtaṣar. İbnü’l-Hâcib’in fürû-i fıkha dair el-Muḫtaṣarü’l-ferʿî adlı eserinin şerhidir.
4. Aḥkâmü’l-Ḳurʾân. Kaynaklarda zikredilmeyen eserin 758 (1357) yılında istinsah edilmiş bir nüshasının el-Haremü’n-Nebevî’de (nr. 228) bulunduğu belirtilmiştir (el-Fihrisü’ş-şâmil, I, 387).
5. er-Ravżü’l-erîc fî mesʾeleti’ṣ-ṣıhrîc. Satın alındıktan sonra içinde üzeri kapalı büyük bir havuzun bulunduğu tesbit edilen araziyle ilgili olarak sorulan bir soru üzerine kaleme alındığı anlaşılan risâlede müellif Mâlikî fakihlerine muhalefet etmiştir.
6. İsmâʿu’l-müʾeẕẕinîn ḫalfe’l-imâm (son iki eser için bk. Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, s. 42).
BİBLİYOGRAFYA
Sefâkusî, el-Mücîd fî iʿrâbi’l-Ḳurʾâni’l-mecîd (nşr. Mûsâ M. Zenîn), Trablus 1992, neşredenin girişi, s. 17-31.
a.mlf., et-Tuḥfetü’l-vefiyye bi-meʿânî ḥurûfi’l-ʿArabiyye (nşr. Sâlih b. Hüseyin el-Âid, Mecelletü Câmiʿati’l-İmâm Muḥammed b. Suʿûd el-İslâmiyye, sy. 19 [Riyad 1418/1997] içinde), s. 209-293.
Zehebî, el-Muʿcemü’l-muḫtaṣ bi’l-muḥaddis̱în (nşr. M. el-Habîb el-Hîle), Tâif 1408/1988, s. 64.
Safedî, el-Vâfî, VI, 138-139.
İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müẕheb, I, 279-280.
İbn Hacer, ed-Dürerü’l-kâmine, I, 55.
Süyûtî, Buġyetü’l-vuʿât, I, 425.
Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Neylü’l-ibtihâc (nşr. Abdülhamîd Abdullah el-Herrâme), Trablus 1989, s. 42-45.
Mahlûf, Şeceretü’n-nûr, s. 209.
Brockelmann, GAL Suppl., II, 350.
el-Fihrisü’ş-şâmil: ʿUlûmü’l-Ḳurʾân, maḫṭûṭâtü’t-tefsîr ve ʿulûmih (nşr. el-Mecmau’l-melekî), Amman 1409/1989, I, 387-389.
M. Yaşar Kandemir, “İbn Nâsırüddin”, DİA, XX, 228.
Muhammed Mev‘id, “es-Sefâḳusî”, el-Mevsûʿatü’l-ʿArabiyye, Dımaşk 2004, X, 891-892.