ŞEMMÂS b. OSMAN - TDV İslâm Ansiklopedisi

ŞEMMÂS b. OSMAN

شمّاس بن عثمان
Müellif:
ŞEMMÂS b. OSMAN
Müellif: MUSTAFA ERTÜRK
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2010
Erişim Tarihi: 19.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/semmas-b-osman
MUSTAFA ERTÜRK, "ŞEMMÂS b. OSMAN", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/semmas-b-osman (19.04.2024).
Kopyalama metni

Hicretten otuz bir yıl önce (milâdî 591) Mekke’de doğdu. Kureyş’in en itibarlı kollarından Benî Mahzûm’a mensuptur. Babası bu kolun ileri gelenlerinden Osman b. Şerîd, annesi Hz. Peygamber’e düşmanlığıyla bilinen Şeybe ve Utbe b. Rebîa’nın kız kardeşleri Safiyye’dir. Şemmâs onun lakabı olup adı Osman’dır. Bu lakabı ona dayısı Utbe b. Rebîa vermiştir. Rivayete göre, Câhiliye döneminde güneşte yanarak nefsini terbiye eden Şemmâs adında yakışıklı bir rahip Mekke’ye gelmiş, Utbe b. Rebîa yeğeni Osman’ın ondan daha yakışıklı olduğunu söylemiş ve o günden sonra Osman bu lakapla anılmıştır (İbn Hişâm, I, 326-327). İbn Sa‘d, böyle bir olay nakletmeden yüzünün parlaklığından dolayı ona bu lakabın verildiğini belirtmiştir (eṭ-Ṭabaḳāt, III, 245).

Şemmâs, İslâm’ın ilk yıllarında hanımı Ümmü Habîb bint Saîd b. Yerbû‘ ile Mekke’de müslüman oldu. Müşriklerden işkence gördüğü için İkinci Habeşistan hicretinde o da göç etmek zorunda kaldı. Müşriklerin topluca Müslümanlığı kabul ettiklerine dair asılsız haber üzerine Mekke’ye döndü ve kısa bir süre sonra Medine’ye hicret etti. Medine’de ensardan Mübeşşir b. Abdülmünzir’in evine yerleşti. Hz. Peygamber onu Hanzale b. Ebû Âmir ile kardeş ilân etti. Bedir ve Uhud gazvelerine katılan Şemmâs, Uhud’da Resûl-i Ekrem’in yanından hiç ayrılmadı ve onu müşriklerin saldırılarına karşı vücudunu siper ederek korudu. Bundan dolayı Resûlullah, o gün ne yana baksa Şemmâs’ı gördüğünü ve onun kendisini kalkan gibi koruduğunu söylemiştir. Şemmâs bu sırada Übey b. Halef ile çarpışırken ağır yaralandı. Medine’ye amcasının kızı ve Hz. Peygamber’in eşi Ümmü Seleme’nin evine götürülerek tedavi edilmeye çalışıldı, fakat ertesi gün öldü. Resûl-i Ekrem’in tâlimatıyla Uhud’a götürüldü, yıkanmadan ve cenaze namazı kılınmadan üzerindeki elbisesiyle birlikte diğer Uhud şehidlerinin yanına defnedildi. Şemmâs’ın cenazesinin Cennetü’l-bakī‘a defnedildiğine ve onun Bedir’de şehid düştüğüne dair rivayet doğru değildir. Şemmâs b. Osman’ın eşinin kocası için söylediği mersiye ve eşini tâziye için söylenen şiirler kaynaklarda yer almaktadır.


BİBLİYOGRAFYA

Vâkıdî, el-Meġāzî, I, 155, 257, 300, 312.

, I, 326-327, 366-367.

, II, 42, 44; III, 17, 245-246.

, II, 710-711.

, II, 376-377.

Zehebî, Târîḫu’l-İslâm: el-Meġāzî, s. 200-201.

, III, 357-358.

a.mlf., Nüzhetü’l-elbâb fi’l-elḳāb (nşr. Abdülazîz b. Muhammed b. Sâlih es-Sedîdî), Riyad 1409/1989, I, 404-405.

Hâlid Abdurrahman el-Ak, Mevsûʿatü ʿuẓamâʾ ḥavle’r-Resûl, Beyrut 1412/1991, II, 1024.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2010 yılında İstanbul’da basılan 38. cildinde, 507 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER