https://islamansiklopedisi.org.tr/seyhzade-abdurrahim
Hayatına dair yeterli bilgi yoktur. Naẓmü’l-ferâʾid ve cemʿu’l-fevâʾid adlı eserinde adı Abdürrahîm b. Ali el-Meşhûr bi-Şeyhzâde olarak geçmektedir. Eserin Süleymaniye Kütüphanesi Bağdatlı Vehbi Efendi (nr. 2064) ve Esad Efendi (nr. 1291) nüshalarında yazımı ve temize çekilmesinin 1133 (1721) yılında tamamlandığı, bazı kaynaklarda ise 1136’da (1724) telif edildiği belirtilmektedir (Fihristü’l-Kütübḫâneti’l-Ḫidîviyye, VII/1, s. 143-144). Yine aynı kütüphanenin Esad Efendi nüshası ile Süleymaniye (nr. 1036) nüshasının ilk sayfalarında müellifin Bafra’da müftülük yaptığı kaydedilir. Buna göre Şeyhzâde’nin vefat tarihini 944 (1537) olarak gösteren Bağdatlı İsmâil Paşa (Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 563; Îżâḥu’l-meknûn, II, 103, 659; ayrıca bk. Kehhâle, V, 209-210) onu Müeyyedzâde Abdürrahim ile karıştırmıştır. Nitekim Şeyhzâde’nin, adı geçen eserinde Ali el-Kārî (ö. 1014/1605) ve Beyâzîzâde Ahmed Efendi (ö. 1098/1687) gibi bu tarihten sonra yaşamış kişilerden nakilde bulunması da bunu teyit etmektedir. Hacı Çelebi veya Hacı Halîfe olarak da tanınan Müeyyedzâde Abdürrahim ise Amasyalı meşhur bir ailedendir. Babası Alâeddin Ali Çelebi, dedesi Şeyh Şemseddin Müeyyed Çelebi’dir. Tanınmış âlimlerden Müeyyedzâde Abdurrahman Efendi’nin (ö. 922/1516) kardeşi olan Abdürrahim Efendi, Şeyhülislâm Abdülkadir Şeyhî Efendi’nin de babası olup 944 (1537) yılında vefat etmiştir (Müstakimzâde, s. 256-257; Sicill-i Osmânî, III, 328).
Daha çok kelâm ilmiyle ilgilenen Abdürrahim Şeyhzâde, Mâtürîdiyye ve Eş‘ariyye mezhepleri arasındaki görüş farklarını kırk mesele halinde ele aldığı Naẓmü’l-ferâʾid ve cemʿu’l-fevâʾid adlı eseriyle tanınmaktadır. Kitabın adı mukaddimede böyle geçmekte olup kapak sayfasında buna “fî beyâni’l-mesâili’lletî vakaa fîhâ ihtilâf beyne’l-Mâtürîdiyye ve’l-Eş‘ariyye fi’l-akāid maa zikri edilleti’l-ferîkayn” şeklinde bir ilâve yapılmıştır. Eserde “ferîde” başlığı altında konuya ilişkin temel meselelere, “fâide” alt başlığında ise tamamlayıcı bilgilere yer verilmiştir. Eser vücûb ve vücûd kavramları; bekā, kudret, irade, sem‘, basar, kelâm ve tekvin sıfatları; isim-müsemmâ, kader-kazâ problemleri; Allah hakkında vârit olan müteşâbih haberler; tevfîk, teklîf-i mâ lâ yutâk, ilâhî fiillerde hikmetin yeri, Allah’ın vaîdinden dönmesinin câiz olup olmadığı, hüsün-kubuh, Allah’a imanın aklen vâcip olup olmadığı, imanın hakikati, naklî delillerin kesinlik ifade edip etmediği, saadet ve şekavet, nübüvvet, tekfir, irtidad ve ihbât meseleleri etrafında cereyan eden tartışmaları konu edinmektedir. Naẓmü’l-ferâʾid kaynak açısından çok zengin bir eser olup Şeyhzâde başta Ebû Hanîfe ve İmam Mâtürîdî olmak üzere Tahâvî, Serahsî, Şemseddin es-Semerkandî, Rüstüfağnî, Sadrüşşerîa, Beyâzîzâde, İbnü’l-Hümâm, Ebü’l-Muîn en-Nesefî, Ali el-Kārî, Nûreddin es-Sâbûnî, Ebü’l-Usr Ali el-Pezdevî, Molla Fenârî, Hayâlî, İbn Kemal Paşa ve Habbâzî gibi Hanefî-Mâtürîdî çizgideki âlimlerden Ebû İshak el-İsferâyînî, Bâkıllânî, İmâmü’l-Haremeyn el-Cüveynî, Devvânî, Seyyid Şerîf el-Cürcânî, Fahreddin er-Râzî, Beyzâvî, Senûsî, Lekānî, Teftâzânî, Seyfeddin el-Âmidî, Şehristânî, Kādî Beyzâvî ve diğer ünlü Eş‘arî âlimlerin eserlerinden faydalanmıştır.
Çeşitli kütüphanelerde birçok nüshası bulunan Naẓmü’l-ferâʾid’in erken dönemden itibaren baskıları da yapılmıştır (İstanbul 1288; Kahire 1317, 1323). Eser Fâtih dersiâmlarından Ilgınlı Hacı Ali Efendizâde Muhammed Emin tarafından Osmanlı Türkçesi’ne çevrilmiş ve Tedkīk-ı Müellefât-ı Şer‘iyye Meclisi’nin izniyle Osmanlı Matbaası’nda basılmıştır (İstanbul 1328). Mütercim çalışmasının söz konusu eserin bazan meâlen, bazan diğer dinî kitaplardan faydalanarak ortaya konmuş bir tercümesi olduğunu kaydeder.
Şeyhzâde’nin ikinci eseri Şerḥu’l-ʿAḳāʾidi’ṭ-Ṭaḥâvî olup nüshaları Amasya Beyazıt İl Halk Kütüphanesi’nde 1509 (vr. 61b-115a, istinsah tarihi 1721) ve 565 (vr. 1b-54b) numaralarda kayıtlıdır (ayrıca bk. Îżâḥu’l-meknûn, II, 103). Diğer bir eseri de Tehẕîbü’l-İşârât adını taşımaktadır. Şeyhzâde Naẓmü’l-ferâʾid’de kelâm sıfatı münasebetiyle haber çeşitlerini açıklarken bu eserine atıfta bulunarak, “Bu konudaki görüşümüzü Tehẕîbü’l-İşârât’ta tafsil ettik” demektedir (s. 19). Süleymaniye Kütüphanesi’nde Şeyhzâde’ye nisbetle kaydedilen Ferîde adlı risâle (Tırnovalı, nr. 1178) ise Naẓmü’l-ferâʾid’in bir nüshası olup 1174’te (1760) istinsah edilmiştir.
BİBLİYOGRAFYA
Abdürrahim Şeyhzâde, Naẓmü’l-ferâʾid, Kahire 1323/1905, s. 2-3.
Müstakimzâde, Tuhfe, s. 256-257.
Muhammed Emîn, Îzâhu’l-akāid fî tercümeti Nazmi’l-ferâid, İstanbul 1328, s. 2-5.
Fihristü’l-Kütübḫâneti’l-Ḫidîviyye, VII/1, s. 143-144.
Sicill-i Osmânî, III, 328.
Osmanlı Müellifleri, I, 334.
Serkîs, Muʿcem, II, 1170.
Brockelmann, GAL Suppl., II, 659.
Îżâḥu’l-meknûn, II, 103, 659.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 563.
Ziriklî, el-Aʿlâm, IV, 109.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, V, 209-210.
İrfan Abdülhamîd, İslâm’da İtikadî Mezhepler ve Akaid Esasları (trc. M. Saim Yeprem), İstanbul 1981, s. 151.
Abdullah Muhammed el-Habeşî, Câmiʿu’ş-şürûḥ ve’l-ḥavâşî, Ebûzabî 1425/2004, II, 259.
Ahmet Özel, Hanefi Fıkıh Alimleri, Ankara 2014, s. 309.