https://islamansiklopedisi.org.tr/sicistani-muhammed-b-uzeyz
III. (IX.) yüzyılın ikinci yarısında Bağdat’ta doğdu. Sicistânî nisbesine bakılarak aslen Sicistanlı olduğu ileri sürülebilir. Babasının adının Uzeyz mi yoksa Uzeyr mi olduğu hususu tartışmalıdır. Kaynaklar, Sicistânî’nin hocası olarak sadece Ebû Bekir İbnü’l-Enbârî’yi zikretmekte olup Osman b. Ahmed el-Vezzân, Abdullah b. Hasnûn el-Mukrî, İbn Battâ el-Ukberî, Ahmed b. Ubeyd b. Nâsih ve diğerleri Sicistânî’nin Ġarîbü’l-Ḳurʾân’ını kendisinden rivayet eden talebeleri arasında yer alır. Sicistânî Bağdat’ta vefat etti. Kaynaklarda edip, mütedeyyin, sâlih gibi sıfatlarla nitelenen Sicistânî’nin Ġarîbü’l-Ḳurʾân adlı eserinin bazı yazma nüshalarında Hz. Ali’nin isminden sonra “aleyhisselâm” ibaresinin bulunmasından hareketle onun Şiî olduğu ileri sürülmüşse de bu ibarenin sadece eserin bazı yazmalarında bulunduğu, dolayısıyla kâtibinin Şiî olabileceği ve kitabın muhtevasında müellifin Şiîliğini gösteren başka bir delile rastlanmadığı göz önünde bulundurularak bu iddia reddedilmiştir (Feilchenfeld, s. 15-16).
Sicistânî’nin bilinen tek eseri olan Ġarîbü’l-Ḳurʾân (Nüzhetü’l-ḳulûb [Nüzhetü’l-mekrûb] fî tefsîri ġarîbi’l-Ḳurʾân, et-Tibyân fî tefsîri ġarîbi’l-Ḳurʾân) üzerinde uzun yıllar çalıştığı anlaşılmaktadır. Çağdaşı ve arkadaşı İbn Hâleveyh’in belirttiğine göre Sicistânî ömrü boyunca bu eserle uğraşmış, hizmetinde bulunduğu hocası İbnü’l-Enbârî’ye tashih ettirmiş, İbnü’l-Enbârî de esere bazı ilâvelerde bulunmuştur (İbn Hayr, s. 63). Dârekutnî’ye göre de Sicistânî, Ġarîbü’l-Ḳurʾân’ını tasnif için on beş yıl uğraşmış, eseri İbnü’l-Enbârî’ye okumuş, o da bazı yerlerini düzeltmiştir (Safedî, IV, 95). Fuat Sezgin, büyük şöhrete sahip olmakla birlikte bu eserin gerçekte Ebû Ubeyde Ma‘mer b. Müsennâ’nın Mecâzü’l-Ḳurʾân adlı kitabından metotsuz biçimde yapılan bir özet olduğunu, bu kitabın kıymetini farkeden Sicistânî’nin ondan seçtiği malzemeyi alfabetik olarak düzenlemek suretiyle kullanımını kolaylaştırdığını ileri sürmektedir (GAS, I, 43). Eseri neşreden Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî ise bu iddiayı mübalağalı bulur ve Mecâzü’l-Ḳurʾân eserin en önemli kaynaklarından olmakla birlikte Sicistânî’nin Ali b. Hamza el-Kisâî, Yahyâ b. Ziyâd el-Ferrâ ve İbn Kuteybe gibi birçok âlimden nakillerde bulunduğunu, hatta en fazla naklin İbn Kuteybe’den olduğunu, ayrıca onun bazı yerlerde Ebû Ubeyde’ninkine aykırı görüşleri tercih ettiğini belirtir (bk. Nüzhetü’l-ḳulûb, neşredenin girişi, s. 29, 33-34; Sezgin’in iddiasına yönelik benzer bir eleştiri için bk. Ġarîbü’l-Ḳurʾân, neşredenin girişi, s. 19-20). Ġarîbü’l-Ḳurʾân türü eserler IV. (X.) yüzyıla kadar mushaf sırasına göre tasnif edilmişken Sicistânî bu yüzyılın başlarında bir yenilik olarak garîb kelimeleri alfabetik tertibe koymuş, kolayca ezberlenip kavranabilmesi için bir sıraya göre dizmiştir. Alfabetik tasnifte kelimelerin kökleri değil Kur’an’da geçen şekilleri dikkate alınmış, harflerine ve harekelerine göre (sırasıyla meftuh, mazmum ve meksûr olanlar) tertip edilmiş, ikinci ve üçüncü harfler dikkate alınmamıştır. Lâm-ı ta‘rif ve atıf harflerine de itibar edilmemiş, aynı harf ve harekeyle başlayan kelimelerin kendi içindeki sıralamasında mushaf tertibi esas alınmıştır. Ancak bu kurallara uyulmayan yerler de vardır. Kur’ân-ı Kerîm’den çokça şâhid getirmesi, kıraat farklılıklarının mânaya etkisiyle ilgilenmesi, hadisler, Arap şiiri, sahâbe ve tâbiîn sözleriyle istişhâdda bulunması, garîb kelimeleri izahla yetinmeyip Kur’an’daki bazı edatları açıklaması, gerektiğinde Arap dilcilerinin görüşlerine başvurması gibi hususlar eseri seçkin kılan özellikler arasında sayılır. Eser İbnü’l-Murahhal tarafından Naẓmü Ġarîbi’l-Ḳurʾân adıyla manzum hale getirilmiştir. Çeşitli baskıları bulunan kitap (Kahire 1295, 1307, 1325, 1326; Hıms 1342), Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî, Ahmed Abdülkādir Salâhiyye ve Muhammed Edîb Abdülvâhid Cemrân’ın tahkikleriyle neşredilmiştir (bk. bibl.).
BİBLİYOGRAFYA
Muhammed b. Uzeyz es-Sicistânî, Nüzhetü’l-ḳulûb fî tefsîrî ġarîbi’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîz (nşr. Yûsuf Abdurrahman el-Mar‘aşlî), Beyrut 1410/1990, neşredenin girişi, s. 9-47.
a.mlf., Ġarîbü’l-Ḳurʾân (nşr. Ahmed Abdülkādir Salâhiyye), Dımaşk 1993, neşredenin girişi, s. 9-85.
a.mlf., Ġarîbü’l-Ḳurʾân (nşr. M. Edîb Abdülvâhid Cemrân), [baskı yeri yok] 1416/1995 (Dâru Kuteybe), neşredenin girişi, s. 7-32.
İbn Mâkûlâ, el-İkmâl, VII, 5.
Sem‘ânî, el-Ensâb, VIII, 445.
İbn Hayr, Fehrese, s. 61-64.
Kemâleddin el-Enbârî, Nüzhetü’l-elibbâʾ (nşr. İbrâhim es-Sâmerrâî), Zerkā/Ürdün 1405/1985, s. 231-232.
İbnü’l-Esîr, el-Lübâb, II, 135.
Zehebî, Aʿlâmü’n-nübelâʾ, XV, 216.
Safedî, el-Vâfî, IV, 95.
İbn Hacer, Tebṣîrü’l-müntebih, III, 948-950.
Süyûtî, Buġyetü’l-vuʿât, I, 171.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1140, 1207, 1945.
J. Feilchenfeld, Ein einleitender Beitrag zum ġarîb-al-kur’ân nebst einer Probe aus dem Lexikon des Segestâni, Wien 1892, s. 7-18.
Sezgin, GAS, I, 43.