https://islamansiklopedisi.org.tr/sururi-i-kasani
Kâşân şehrinde doğdu. Hayatıyla ilgili fazla bilgi yoktur. Mahlası “Sürûrî”dir. İsfahan’da yaşadığı, gençlik yıllarında ayakkabıcılık yapan babasının yanında çalıştığı ve daha sonra ilim tahsil etmeye başladığı bilinmektedir. Çağdaşı Takıyyüddin Belyânî’nin anlattığına göre genç yaşta başladığı eğitimi sırasında güçlü hâfızasıyla 30.000 beyit ezberlemiş ve Nizâmî-i Gencevî gibi şairlerin şiirlerinde yer alan, anlaşılması zor kelimeler için küçük sözlükler hazırlamıştır (ʿUrfâtü’l-ʿâşıḳīn, I, vr. 58b). 1032 (1623) yılında İsfahan’da İtalyan seyyahı Pietro Della Valle ile görüşen Sürûrî 1036’da (1626-27) Hindistan’a gitti ve Lahor’da kaldı; aynı yıl oradan hac için çıktığı yolculuk sırasında vefat etti.
Mecmaʿu’l-Fürs (Ferheng-i Sürûrî, Ferheng-i Süḫanverî, Luġāt-ı Fürs-i Sürûrî) adlı sözlüğüyle tanınan Sürûrî Fars şairlerinin eserlerini, ayrıca Luġāt-ı Fürs, Ṣıḥâḥu’l-Fürs, Miʿyâr-i Cemâlî, ʿÂdâtü’l-fużalâʾ, Ferheng-i Zefângûyâ, Ferheng-i İbrâhîmî, Müʾeyyedü’l-fużalâʾ ve Tuḥfetü’l-aḥbâb’ın da aralarında bulunduğu on altı Farsça sözlüğü, bazı coğrafya ve tarih kitaplarını inceleyip eserin özet versiyonunu 1008’de (1599) I. Şah Abbas’a sunmuştur. Sürûrî, Cemâleddîn-i İncû’nun Ferheng-i Cihângîrî, Karahisârî’nin Farsça-Türkçe sözlüğü ve Molla Mahmûd b. Şeyh Ziyâeddin’in Tuḥfetü’s-saʿâdet adlı eserini inceleme imkânı bulduktan sonra sözlüğünü genişletmiş ve daha kapsamlı bir metin hazırlamıştır. Eserinin Ḫulâṣatü’l-Mecmaʿ adını verdiği üçüncü versiyonunu da hazırlayarak I. Şah Abbas’ın veziri İ‘timâdüddevle Hâtim Beg’e takdim etmiştir. Sözlüğün ikinci versiyonu olan Mecmaʿu’l-Fürs iki giriş bölümü, Fars alfabesinin harflerine göre yirmi sekiz bölüm (fasıl) ve bir hâtimeden oluşur. Sözlükte aynı harfle başlayan kelimeler bir bölümde toplandığı gibi kelimelerin son harflerine göre de bir gruplandırma yapılmıştır. Eserin hâtimesi “Bâb-ı İstîârât” adıyla alfabetik olarak mecazlara ayrılmıştır. Sözlükte kelimelerin telaffuzu için aynı vezinlerde başka kelimeler örnek gösterilmiştir. Sürûrî’nin yaklaşık 6000 kelime içeren Mecmaʿu’l-Fürs’ünde, eski İran şairlerinin kullandığı, fakat XI. (XVII.) yüzyılda nâdiren rastlanan Farsça sözlere de yer verilmesi, kelimelerin İran’ın çeşitli bölgelerindeki lehçelere göre telaffuzlarının kaydedilmesi ve Sa‘dî, Firdevsî, Dakīkī, Unsurî, Ferruhî-yi Sîstânî, Sûzânî, Senâî, Evhadüddîn-i Enverî gibi şairlerin şiirlerinden örnekler yazılması açısından önem taşıdığı gibi Farsça sözlük yazımının İran’dan Hindistan’a kaydığı bir dönemde İran’da kaleme alınan son klasik eserlerden biri olması bakımından da önemlidir. Mecmaʿu’l-Fürs, Ebû Hafs Hakîm b. Ahvâs-i Suğdî-i Semerkandî’nin III-IV. (IX-X.) yüzyıllarda yazılan, günümüzde elde bulunmayan Ferheng-i Suġdî adlı eserinin kullanılması ve bu eserden alıntılara yer verilmesi açısından ayrıca dikkat çeker. Özellikle Muhammed Hüseyin b. Halef-i Tebrîzî’nin Burhân-ı Ḳāṭıʿ ve Abdürreşîd b. Abdülgafûr el-Hüseynî et-Tattavî’nin Ferheng-i Reşîdî adlı eserlerinde kaynak olarak gösterilen sözlük Muhammed Debîr-i Siyâkī tarafından neşredilmiştir (I-III, Tahran 1338-1341 hş.). Sürûrî ayrıca şiirler yazmış, bazı şiirleri çeşitli tezkirelerde nakledilmiştir (Nasrâbâdî, s. 291-292).
BİBLİYOGRAFYA
Keşfü’ẓ-ẓunûn, II, 1558-1559.
M. Tâhir Nasrâbâdî, Teẕkire-i Naṣrʾâbâdî (nşr. Vahîd-i Destgirdî), Tahran 1361 hş., s. 291-292.
Rieu, Catalogue of the Persian Manuscripts, II, 498-499.
Takıyyüddin Muhammed Evhadî-i Belyânî, ʿUrfâtü’l-ʿâşıḳīn ve ʿarṣâtü’l-ʿârifin, Tahran Kitâbhâne-i Millî-yi Melik, nr. 5324, I, vr. 58b.
Storey, Persian Literature, III/1, s. 23-25.
Mîr Cemâleddin Hüseyin b. Fahreddin Hasan İncû-yi Şîrâzî, Ferheng-i Cihângîrî (nşr. Rahîm Afîfî), Meşhed 1351 hş., I, 1-5.
Pervîz Nâtil Hânlerî, Târîḫ-i Zebân-ı Fârsî, Tahran 1352 hş., s. 224-230.
Safâ, Edebiyyât, V/1, s. 380-384.
Müderris-i Tebrîzî, Reyḥânetü’l-edeb, Tahran 1369 hş., I, 186-201.
Hüseyin Vüsûkī, Vâjeşinâsî vü Ferhengnigârî der Zebân-ı Fârsî, Tahran 1383 hş., s. 162.
Munibur Rahman, “Surūrī Kās̲h̲ānī”, EI2 (İng.), IX, 896-897.
Solomon Baevskii, “Farhange Sorūrī”, EIr., IX, 271-272.