TÂHİR VAHÎD - TDV İslâm Ansiklopedisi

TÂHİR VAHÎD

طاهر وحيد
TÂHİR VAHÎD
Müellif: ADNAN KARAİSMAİLOĞLU
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2010
Erişim Tarihi: 02.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/tahir-vahid
ADNAN KARAİSMAİLOĞLU, "TÂHİR VAHÎD", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/tahir-vahid (02.11.2024).
Kopyalama metni

1015 (1606) veya 1025 (1616) yılında Kazvin’de doğdu. Mahlası “Vahîd” olup Vahîd-i Kazvînî diye de anılır. Safevî sarayında divan hizmetlerinde bulunan bir aileye mensuptur. Babası Mirza Hüseyin Hân-ı Kazvînî saray kâtipliği yapmış, üç erkek kardeşi de saray kaleminde görev almıştır. “Vâlih” mahlaslı şair kardeşi Mirza Yûsuf vezirliğe kadar yükselmiş ve Ḫuld-i Berîn adlı tarih kitabını yazmıştır. Tâhir Vahîd, Safevî sadrazamlarından Sârû Takī olarak tanınan İ‘timâdüddevle Mirza Takī Muhammed ile Alâeddin Hüseyin’in yanında münşîlik yaptı. 1055’te (1645) Şah II. Abbas tarafından vak‘anüvisliğe tayin edildi. Şah Süleyman döneminin (1666-1694) ilk sekiz yılında bu görevini sürdürdü. 1101 (1689-90) yılında İ‘timâdüddevle lakabıyla vezîriâzam olan Tâhir Vahîd, dokuz yıl devam eden bu görevinden Sultan Hüseyin Şah’ın (1694-1722) saltanatının ilk yıllarında yaşının ilerlemesinden veya bazı kaynaklara göre resmî olarak eleştirilmesinden dolayı istifa etmek zorunda kaldı. Bundan iki yıl kadar sonra 100 yaşına yaklaşırken İsfahan’da vefat etti (1112/1700-1701). Vefatı için 1105, 1110 ve 1120 tarihleri de verilir.

Eserleri. 1. Târîḫ-i Cihânʾârâ-yi ʿAbbâsî (Târîḫ-i Şâh ʿAbbâs-i S̱ânî, Târîḫ-i Ṭâhir-i Vaḥîd, Riyâżü’t-tevârîḫ). Müellifin bu eserine özel bir isim vermediği anlaşılmaktadır. Sadrazam Alâeddin Hüseyin’in isteğiyle kaleme alınan kitap, kuruluştan Şah II. Abbas zamanının son yıllarına kadar Safevî tarihini içermektedir. Eser bir mukaddime ile üç bölüm (bab) halinde düzenlenmiştir. Müellifin yirmi beş yıllık Şah II. Abbas döneminin ilk yirmi iki yılında (1642-1663) şahit olduğu olayları aktardığı bölüm bu yıllarla ilgili en önemli kaynak kabul edilmektedir. Kitapta devlet adamları, âlimler ve sanatkârlar hakkında bilgi bulunmakta, ayrıca çevre ülkelerle ve bilhassa Türkistan, Hindistan ve Gürcistan’la ilgili mâlûmat yer almaktadır. İran’da ve İran dışında çeşitli yazmaları olan eserin son bölümü, İbrâhîm-i Dihkân tarafından ʿAbbâsnâme yâ Şerḥ-i Zindegânî-i 22 Sâle-i Şâh ʿAbbâs-i S̱ânî: 1052-1073 adıyla neşredilmiş (Erâk 1329 hş.), tamamını Saîd Mîr Muhammed Sâdık yayımlamıştır (Tahran 1383 hş.). Settâr Avdî, Sergüzeşt-i Şâh ʿAbbâs-i Düvvüm adıyla eserin bir özetini neşretmiştir (Tahran 1384 hş.).

2. Mecmûʿa-i Münşeʾât. Tâhir Vahîd’in bir araya getirip mukaddime yazdığı, inşâ ve yazışma örneklerinden oluşan bir eser olup Hindistan’da birkaç defa basılmıştır (Kalküta 1243/1827; Leknev 1260/1844, 1868, 1873).

Tâhir Vahîd’in şiirlerinin sayısı hakkında kaynaklarda 30.000 beyitten 90.000 beyte kadar farklı rakamlar verilmektedir. Şairi vezirlikten istifa ettikten sonra birkaç defa gördüğünü söyleyen Şeyh Muhammed Ali Hazîn, Teẕkire-i Ḥazîn’inde onu “Vahîdü’z-zamân” diye anıp hasletleri ve şiirleri dolayısıyla metheder. Vahîd’in divanının 90.000 beyit hacminde olduğunu kaydeden Lutf Ali Beg, Âteşkede-i Âẕer adlı tezkiresinde onun şiirlerinin daha çok makam sahibi olması dolayısıyla ilgi gördüğünü ileri sürerse de Zebîhullah Safâ, günümüzde çeşitli yazmalarda mevcut şiirlerinin 50.000 beyte yaklaştığını, bunlar arasında kısmen güzel örneklerin yer aldığını, Vahîd’in orta derecede bir şair sayıldığını belirtir. Yine Zebîhullah Safâ’nın verdiği bilgiye göre mevcut yazmalarda 30.000 beyti aşkın gazel, kıta ve rubâîsinden başka 12.500 beyte ulaşan çeşitli mesnevileri mevcut olup bazıları şunlardır: Daha çok Şehrâşûb tarzındaki beyitlerden meydana gelen Sâḳīnâme (4500 beyit), didaktik ve ahlâka dair Ḫalvet-i Râz (2200 beyit), benzer özellikteki Nâz u Niyâz (2200 beyit), ʿÂşıḳ u Maʿşûḳ (1300 beyit), Kandehar fethi hakkında Fetḥnâme (460 beyit), Nizâmî-i Gencevî’nin Heft Peyker’ini örnek alarak yazdığı Gülzâr-ı ʿAbbâsî (660 beyit). Vahîd’in Sâib-i Tebrîzî ile dost olduğu ve şiirlerini ona gösterip düşüncelerini aldığı belirtilmektedir. Münzevî de Külliyât-i Vaḥîd-i Ḳazvînî adı altında bazı yazmaları tanıtırken bunlardan birinin (Tahran Meclis Ktp., nr. 1163) Sâib’in seçtiği ve yakınlarından bir kişinin istinsah ettiği divan olabileceğini söyler. Vahîd’in Farsça eserleri içerisinde Arapça ve Türkçe şiirleriyle mensur yazıları da bulunmaktadır. Şairin bazı Türkçe şiirleri Ali Hüseynî tarafından yayımlanmıştır (bk. bibl.).


BİBLİYOGRAFYA

Tâhir Vahîd, ʿAbbâsnâme yâ Şerḥ-i Zindegânî-i 22 Sâle-i Şâh ʿAbbâs-i S̱ânî: 1052-1073 (nşr. İbrâhîm-i Dihkân), Erâk 1329 hş.

M. Tâhir Nasrâbâdî, Teẕkire-i Naṣrʾâbâdî (nşr. Vahîd-i Destgirdî), Tahran 1361 hş., s. 17-20.

Lutf Ali Beg, Âteşkede-i Âẕer (nşr. Hasan Sâdât Nâsırî), Tahran 1339-40 hş., III, 1211-1220.

Mevlevî M. Muzaffer Hüseyin Sabâ, Teẕkire-i Rûz-i Rûşen (nşr. M. Hüseyin Rüknzâde-i Âdemiyyet), Tahran 1343 hş., s. 901-905.

, IV, 264-265.

, 1/1, s. 314-316; I/2, s. 1282.

M. Ali Hazîn, Teẕkire-i Ḥazîn, İsfahan 1334 hş., s. 46-51.

H. Ethé, Târîḫ-i Edebiyyât-ı Fârsî (trc. Rızâzâde-i Şafak), Tahran 1337 hş., s. 200.

, III, 1898-1899; VI, 2598-2599, 4334.

Bahâr, Sebkşinâsî yâ Târîḫ-i Teṭavvür-i Nes̱r-i Fârsî, Tahran 1349 hş., III, 276-279.

, V/2, s. 1346-1351.

Ahmed Gülçîn-i Meânî, Teẕkire-i Peymâne, Tahran 1368 hş., s. 566-570.

M. Ali Hüseynî, “Vaḥîd-i Ḳazvînî”, Vârlîḳ, sy. 122-123, Tahran 1380 hş., s. 4-8.

, IX, 13508-13509.

Kathryn Babayan, “ʿEmād-al-Dawla, Waḥīd Qazvīnī”, , VIII, 337-338.

Munibur Rahman, “Ṭāhir Waḥīd”, , X, 104.

Saîd Mîr Muhammed-i Sâdık, “Târîḫ-i Cîhânʾârâ-yı ʿAbbâsî”, Dânişnâme-i Cihân-ı İslâm, Tahran 1380/2002, VI, 214-215.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2010 yılında İstanbul’da basılan 39. cildinde, 401-402 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER