https://islamansiklopedisi.org.tr/temmam-b-galib
Kurtuba’da (Córdoba) IV. (X.) yüzyılın ikinci yarısında doğduğu tahmin edilmektedir. İncir ticaretiyle uğraştığı için İbnü’t-Teyyân (İbnü’t-Teyyânî, Teyyânî) olarak da anılır. İlk eğitimini babasından aldı. Ebû Bekir ez-Zübeydî ve İbn Cebrûn gibi âlimlerden faydalandı. Başta sözlük olmak üzere dil ilimlerinde zamanının önde gelen âlimleri arasında yer aldı (İbn Beşküvâl, II, 746). Çağdaşları tarafından Arap dili alanında otorite sayılıyor, bu sebeple “lugavî” ve “edîb” diye anılıyordu. Endülüs’te Ebû Temmâm’ın şiirlerini babasından alarak nakleden önemli râvilerden biridir. Hayatını incir üretimiyle tanınan Mürsiye ile (Murcia) Meriye (Almeria) şehirlerinde geçirdi. Öğrencileri arasında Ebû Abdullah Muhammed b. Madâ ve Ebû Bekir Muhammed b. Hişâm el-Mushafî zikredilir. Ancak Ebû Bekir el-Mushafî’nin kendisiyle sadece birkaç defa görüştüğü de rivayet edilir. Meriye Valisi Züheyr el-Âmirî’nin veziri Ahmed b. Abbas’ın babası Temmâm’ı oğlunun eğitimi için Meriye’ye davet etti. Böylece hem valinin hem diğer bazı devlet adamlarının çocuklarına hocalık yaptı. Hayatının son yıllarını geçirdiği Meriye’de 421 (1030), 433 (1041) veya 436 (1044) yılında öldü. IV. (X.) yüzyılın ikinci yarısı ile V. (XI.) yüzyılın ilk yarısında Endülüs’te büyük karışıklıkların görüldüğü ve Endülüs Emevî Devleti’nin sona erip (422/1031) birtakım küçük devletlerin kurulmaya başlandığı sıkıntılı dönemlerde yaşayan Temmâm dürüst ve sağlam karakterli bir şahsiyetti. Dâniye (Denia) Emirliği’nin kurucusu ve ilk hükümdarı Mücâhid el-Âmirî’nin ona 1000 dinar gönderip Telḳīḥu’l-ʿayn adlı eserini kendisine ithaf etmesini istemesi üzerine Temmâm’ın dünya kadar para verilse bile yalan söyleyemeyeceğini ve eserini bütün okuyucular için yazdığını söylemesi (Humeydî, I, 283; Yâkūt, III, 80-82) onun bu özelliğini ortaya koymaktadır.
Eserleri. Bazı kaynaklarda Aḫbâru Tihâme, Telḳīḥu’l-ʿayn fi’l-luġa, Şerḥu’l-Faṣîḥ li-S̱aʿleb fi’l-luġa, Fetḥu’l-ʿayn ʿalâ Kitâbi’l-ʿAyn ve el-Mûʿab fi’l-luġa adlı eserler Temmâm’a nisbet edilir (Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 245-246). Eski kaynaklarda ismi belirtilmeden tek ve eşsiz bir eserinden söz edilirken sonraki kaynaklarda genellikle el-Mûʿab ve Telḳīḥu’l-ʿayn diye iki eseri kaydedilir (Kehhâle, III, 92-93; Sezgin, VIII, 256). Ancak “Telḳīḥu’l-ʿayn”ın bir kitap adı olmadığı, bazı kaynaklarda el-Mûʿab isminden sonra konan “bi-fethi’l-ayn” ibaresindeki ilk kelimenin yanlış okunmasıyla ayrı bir kitap adı zannedildiği ileri sürülmektedir (EI2 [İng.], X, 178-179). Bu durumda Temmâm’ın el-Mûʿab adıyla tek bir sözlük telif ettiği şeklindeki görüş isabetli görünmektedir. Ayrıca “Telḳīḥu’l-ʿayn” ifadesinin Halîl b. Ahmed’in Kitâbü’l-ʿAyn’ı ile bu sözlük arasındaki ilişkiye dikkat çekmek için el-Mûʿab’ın başka bir adı olabileceği de söylenmektedir (Safedî, X, 398). Muhtasar olmasına rağmen çok yararlı bilgiler içeren el-Mûʿab, Kitâbü’l-ʿAyn’daki açıklamaları Kur’ân-ı Kerîm, hadis ve şiirlerden şâhidlerle birlikte bazı yanlışları ve hatalı okumaları ayıklayarak veren, ayrıca İbn Düreyd’in el-Cemhere adlı sözlüğünde mevcut bütün malzemeyi toplayan önemli bir sözlüktür. Eser bilhassa Endülüs âlimleri tarafından çok beğenilmiş, İbn Hazm ve Şekundî gibi âlimler Endülüslüler’in övünç kaynağı sayılan çok önemli eserlerden biri olduğunu ifade etmişlerdir. Ancak ileriki yıllarda ilgi görmeyen sözlük çok geçmeden unutulmuştur. Fiil ve isim kalıpları ile köklerin son harfine göre alfabetik düzenlenen el-Mûʿab’ın yazma nüshası 1914 yılında Anistâs Mârî el-Kermelî tarafından Bağdat’taki Mezopotamya Kermelî Babaları Misyonu Kütüphanesi’nde bulunmuş, fakat eserin dışarıya çıkarılmasına izin verilmemesi yüzünden araştırmacılar tarafından kullanılamamış ve günümüze kadar neşredilememiştir. Kermelî, Mecelletü Luġati’l-ʿArab dergisinde sözlüğü tanıtan bir makale yazmıştır (bk. bibl.).
BİBLİYOGRAFYA
İbn Hazm, Risâle fî fażli’l-Endelüs (Makkarî, Nefḥu’ṭ-ṭîb içinde), III, 171-172.
İsmâil b. Muhammed eş-Şekandî, Risâle fi’d-difâʿ ʿani’l-Endelüs (a.e. içinde), III, 190.
Humeydî, Ceẕvetü’l-muḳtebis (nşr. İbrâhim el-Ebyârî), Kahire 1410/1989, I, 283; II, 556.
İbn Bessâm eş-Şenterînî, eẕ-Ẕaḫîre, I/4, s. 19.
İbn Hayr, Fehrese, s. 359-361.
İbn Beşküvâl, eṣ-Ṣıla (nşr. İbrâhim el-Ebyârî), Kahire 1410/1989, I, 283; II, 556, 746.
Dabbî, Buġyetü’l-mültemis (Ebyârî), I, 309.
Yâkūt, Muʿcemü’l-üdebâʾ (nşr. Ömer Fârûk et-Tabbâ‘), Beyrut 1420/1999, III, 80-82.
İbnü’l-Kıftî, İnbâhü’r-ruvât, I, 259-260; III, 215.
İbn Hallikân, Vefeyât, I, 300-301.
İbn Saîd el-Mağribî, el-Muġrib, I, 166.
Safedî, el-Vâfî, X, 398.
Himyerî, er-Ravżü’l-miʿṭâr (nşr. İhsan Abbas), Beyrut 1984, s. 593.
Süyûtî, el-Müzhir, I, 88-89.
Keşfü’ẓ-ẓunûn, I, 481.
Hediyyetü’l-ʿârifîn, I, 245-246.
Kehhâle, Muʿcemü’l-müʾellifîn, III, 92-93.
Sezgin, GAS, VIII, 256.
Abdülalî Vedgīrî, el-Muʿcemü’l-ʿArabî bi’l-Endelüs, Rabat 1404/1984, s. 61-66.
Ahmed eş-Şerkāvî İkbâl, Muʿcemü’l-meʿâcim, Beyrut 1407/1987, s. 205-220.
Anistâs Mârî el-Kermelî, “el-Mû‘ab précieux dictionnaire aujourd’hui retrouvé: el-Mûʿab muʿcem ʿArabî bedîʿ fuḳıde fevücide”, Mecelletü Luġati’l-ʿArab, IV/1, Bağdad 1914, s. 5-11.
Omar Bencheikh, “Tammām b. Ghālib”, EI2 (İng.), X, 178-179.
Mahmûd Mehdevî Dâmgānî, “Temmâm b. Ġālib”, Dânişnâme-i Cihân-ı İslâm, Tahran 1383/2004, VIII, 142-143.