https://islamansiklopedisi.org.tr/tufekci-mehmet-nida
Yozgat’ın Akdağmadeni kazasında doğdu. Doğum tarihi kendi ifadesine göre 1926, resmî kayıtlara göre ise 1 Mart 1929’dur. Nüfusta kayıtlı olan ön adı Mehmet’i hiç kullanmamıştır. Babası yörenin ileri gelen ailelerinden Tüfekçiler’den Hamdi Bey, annesi Zeynep Hanım’dır. Baba tarafından yerel düzeyde çok sayıda bürokrat yetiştiren bir aileden gelmektedir. İlkokulu Akdağmadeni’nde bitirdikten sonra Boğazlıyan Ortaokulu’ndan mezun oldu. 1947’de Ankara Maliye Mektebi’nin yatılı kısmına girdi ve lise öğrenimini 1951’de tamamladı. Askerliğini Ankara Yedek Subay Okulu’nda yaptıktan sonra maliyede hesap uzmanı olarak görev aldı.
1947’nin Haziran ayından itibaren Muzaffer Sarısözen’in Ankara Radyosu’ndaki Yurttan Sesler programına misafir mahallî sanatçı olarak katıldı. 1953’te Yurttan Sesler Korosu’nun dâimî kadrosunda yer alınca Tüfekçi’nin hayatında yeni bir dönem başladı. Sarısözen’in kendisine tanıdığı imkânlar sayesinde bir yandan meslekî eğitimini sürdürdü, diğer yandan Türkiye sathında tanınan bir sanatçı durumuna geldi. 1959’da eşi Neriman Altındağ Tüfekçi ile birlikte İstanbul Radyosu’na tayin edildi. 1964’te burada Türk halk müziğinden sorumlu Türk Müziği Şubesi müdür yardımcılığı, 1972’de Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu (TRT) Müzik Dairesi Türk Halk Müziği ve Oyunları müdürlüğü yaptı; 1974’te TRT Müzik Dairesi Başkanlığı’na vekâleten getirildi. Çeşitli zamanlarda TRT’nin derleme, denetleme, repertuvar kurulları ile Kültür Bakanlığı Yüksek Danışma Kurulu’nda çalıştı. 1974’ten itibaren İstanbul Teknik Üniversitesi Türk Mûsikisi Devlet Konservatuvarı’nın kuruluş çalışmalarına katıldı. 1975’te resmen kurulan konservatuvarda 1976’dan itibaren yönetim kurulu üyeliği, öğretim üyeliği, başkan yardımcılığı, bölüm başkanlığı, danışma birimi üyeliği görevlerinde bulundu. Bunların dışında maddî karşılık beklemeden bazı kültür ve sanat kuruluşlarında görev aldı. Bunların başlıcaları Ankara Halkevi, Türk Folklor Kurumu, Mûsiki Kültür Derneği, Aksaray Mûsiki Cemiyeti’dir. Hayatını halk müziğinin değer ve önemini anlatmaya, öğrenci yetiştirmeye ve seviyeli sanat icrasına adayan Tüfekçi geçirdiği kalp krizi sonucu 18 Eylül 1993 tarihinde İstanbul’da öldü ve Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.
Nida Tüfekçi, Türkiye’nin kültür ve sanat politikalarına yön veren güçlü simalardan biridir. 1950’li ve 1960’lı yıllarda bağlama ve ses icrasındaki üstün başarısı kısa sürede yurt sathında tanınmasını sağlamıştır. Yalnız radyo aracılığı ile değil aynı zamanda piyasadaki faaliyetleri sayesinde elde ettiği bu şöhreti halk müziğine hizmet için kullanmış, hocası Muzaffer Sarısözen’den aldığı “halk mûsikisi dava ruhunu” bütün hayatı boyunca sürdürmüş, bundan asla tâviz vermemiştir. Bu dava ruhunu halk müziğinin kurumsal bir kimlik içinde resmen yer almasına yardımcı olma ve bunu seviyeli bir şekilde icra etme olarak iki başlık altında değerlendirmek mümkündür. 1970’li yıllarda müzik politikalarının tesbiti ve millî mûsiki kavramının tanımlanması sırasında Tüfekçi’nin sanatçı kimliğinden sıyrılıp politikaları etkileyen bir müzik bürokratı gibi çalıştığı görülmektedir. Bazan bu politikaları yalnız etkilemekle kalmayıp aynı zamanda belirlediğini de söylemek mümkündür. Halk mûsikisi ruhu içinde yer alan kurumsal kimlik meselesini, Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu ve Türk Mûsikisi Devlet Konservatuvarı gibi iki büyük oluşumda yürütmüş, seviyeli icra konusunu da örnek icracılığı ve hocalığı ile kitlelere yansıtmaya çalışmıştır.
Bir önceki kuşaktan devraldığı halk ezgilerinin koro ve saz takımlarıyla toplu icra edilmesi prensibini yaymak için yoğun çaba harcayan Tüfekçi, bunu modernleşme ile yerellik arasında gidip gelen icra ortamı bakımından gerekli görmüştür. Bu temel prensip sanat hayatının her kesitinde açıkça kendini gösterir. Radyoda hazırladığı programların bir kısmına şef, bazılarına ses ve saz icracısı, bazılarına da sunucu olarak katılmıştır. Tüfekçi’nin hazırladığı “Bağlama Takımı, Beraber ve Solo Türküler, Yurttan Sesler, Dört Ses Dört Saz, Divan-Bağlama-Cura, Ezgilerin Getirdiği, Deyişler ve Ezgiler, Halk Ozanları Geçiyor, Ozanlar ve Bölge Sanatçıları” gibi programlar, sadece birer radyo programı olmakla kalmayıp dönemin en önemli kültür etkinlikleri arasına girmiştir. Yerel müziklerin derlenmesi ve notaya alınması için de Nida Tüfekçi’nin büyük gayret gösterdiği bilinmektedir. Şahsen çok fazla alan araştırmasına çıkamadığı halde müzik folklorcularına her zaman saygı ile yaklaşmış, onlardan bir öğrenci gibi alabileceği önemli bilgiler olduğunu düşünmüştür. Kütahya, Yozgat ve Kars derlemelerini fiilen alanda yürütmüş, diğer ezgileri ise İstanbul ve Ankara’ya gelen mahallî sanatçılardan öğrenmiştir. Derlediği 1000 kadar ezginin yarısından çoğunu notasını yazmak suretiyle Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu repertuvarında yayımlamıştır. Bu repertuvarda bulunmayan diğer ezgilerin notaları ise bugüne kadar yazılmamış ve yayımlanmamıştır. Bilhassa uzun hava formundaki ezgiler önemli bir yekün oluşturmaktadır.
Nida Tüfekçi sağlam bir saz çalış tekniğiyle güçlü bir sese sahip özel bir sanatçı niteliği taşır. Bir yandan mahallî tavrı öne çıkan icracılığı, öte yandan yerel ezgileri kendine has bir tarz ile çalıp söylemesi onu diğer halk müziği icracılarından ayıran temel farklardandır. Halk müziği terminolojisinde “tavır” adı verilen çalış tekniklerini ve “ağız” denilen söyleyiş biçimlerinin en geniş repertuvarını icra edebilen, derin bilgi birikimiyle bu icrayı anlamlı kılabilen ender sanatçılar arasında yerini almıştır. Hem resmî müzik ortamlarında hem de piyasada faaliyet göstermesine rağmen müzikal düzeyini hiç bozmadan sürdürmüştür. Doldurduğu 78 ve 45’lik plaklardan, yaptığı film müziklerinden bu durum açıkça izlenebilir. Eşi Neriman Altındağ Tüfekçi ile yurt içinde ve yurt dışında verdiği konserler yerel müzik icrasında daima bir seviye göstergesi olarak anılır. Ayrıca “sürmeli” denilen türküyle ve bu türkünün varyantlarıyla birlikte oluşturduğu geniş repertuvarın hiç şüphesiz en başarılı icracısıdır. Yetiştiği yöreye ait ses kültürünün bütün özelliklerini küçük yaşlarından itibaren sindirerek yaşatan bir sanatçı olarak bu yeteneğini diğer yörelerin müziklerine de uyarlamış, sonuçta ortaya büyük bir birikim çıkmıştır. Bu birikimin estetik değeri üzerinden gelecek kuşaklar muhakkak ki çok dersler çıkaracak, bilimsel ve sanatsal çalışmalarında onlara ilham kaynağı olacaktır.
Gerek radyo sanatçılığı gerekse konservatuvar hocalığı sırasında Nida Tüfekçi’nin ortaya çıkan bir başka yönü sürekli okuyarak kendini geliştirmesidir. Bu sebeple 1960’lı yıllardan itibaren Türkiye’de folklor ve halk edebiyatı ile uğraşan çevrelerle yakın temas kurmuş, bu çevre mensuplarıyla fikir alışverişinde bulunmuştur. Meslekte edindiği bilgi birikimiyle bu fikir ortamında elde ettiklerini birleştirerek eserler meydana getirmiştir. Bu yönüyle bir bilim adamı kimliği taşıyan sanatçı, verdiği konferanslarda üstün hitabet yeteneği ve yol gösterici bilgileriyle geniş kitleler üzerinde derin izler bırakmıştır. Nida Tüfekçi, hocası Muzaffer Sarısözen’den aldığı bayrağı genç kuşaklara ulaştırmayı görev bilmiş bir dava adamıdır. Onun yöneticilikten ve hocalıktan gelen disiplinli tavrı halk müziği davasının sorumluluğuyla birleşince kendisinde sert, ödün vermez bir karakter doğurmuş, ancak bunun altında sevecen, merhametli ve içten bir kişiliği daima korumuştur. 1991’de Kültür Bakanlığı tarafından kendisine verilen devlet sanatçısı unvanını aldığında, “Bunu şahsıma verilmiş bir pâye olarak değil halk mûsikisine verilmiş bir pâye kabul ediyor ve alıyorum” diyerek davasını şahsının üstünde tuttuğunu bir defa daha göstermiştir.
Tüfekçi’nin bilimsel yayınları nota yayınları kadar zengin değildir. Fazla bir sayıya ulaşmasa da yayımlanan makale ve tebliğleri yol gösterici niteliktedir. Neriman Altındağ Tüfekçi ile yayımladıkları Memleket Türküleri (İstanbul 1964) bir baş ucu kitabıdır. Çeşitli dergilerde çıkan makalelerle sempozyumlarda sunduğu bildirilerden bazıları şunlardır: “Halk Türküleri ve Besteleri Üzerine” (Türk Yurdu, sy. 323 [İstanbul 1966], s. 21); “Uzun Havalar” (Folklora Doğru, sy. 1 [İstanbul 1969], s. 22-23); “Bozlaklar” (Folklora Doğru, sy. 2 [İstanbul 1969], s. 24-25); “Türkülerimiz” (Türk Halk Müziği ve Oyunları, I/2 [Ankara 1982] s. 1); “Âşıklarda Müzik” (II. Milletlerarası Türk Folklor Kongresi Bildirileri, Ankara 1983, III, 323-340); “Folklor” (CDTA, III, 775-786); “Türk Halk Müziği” (CDTA, VI, 1482-1488); “Türk Musikisi Eğitiminde Türk Sazları” (Türk Musikisinde Çağdaş Eğitim, Çağdaş İcra Sempozyumu, İstanbul 1988, s. 25-28).
BİBLİYOGRAFYA
Melih Duygulu, “Devlet Sanatçısı M. Nida Tüfekçi”, Türk Halk Kültürü Araştırmaları 1994, Ankara 1996, s. 134-136.
a.mlf., Nida Tüfekçi / Sürmeli, İstanbul 1998 (Kitap ve CD).
a.mlf., “Nida Tüfekçi”, Türkiye’nin Birikimleri: Müzisyenler, İstanbul 2014, s. 227-240.
Mansur Kaymak, “Nida Tüfekçi”, Türk Halk Müziği ve Oyunları, I/2, Ankara 1982, s. 75.
Müzik Ansiklopedisi (haz. Ahmet Say), Ankara, ts., IV, 1204-1205.