https://islamansiklopedisi.org.tr/tuhfetullin-kamil-mutii
25 Şubat 1883’te bugünkü Kazakistan’ın kuzeybatısında Uralsk’ta doğdu. Asıl adı Muhammed Kâmil’dir. Babası Mısır’da on yıl eğitim gördükten sonra 1881’de Uralsk’a dönen, mahalle mescidinde imamlık ve medresesinde hocalık yapan Şeyh Mutîullah’tır. Sekiz yaşına kadar evde okuma yazma öğrenen Muhammed Kâmil babasının medresesine devam etti. Bir yandan da Rus mektebinde okuyarak Rusça ve fen ilimleri tahsil etti, Rus edebiyatını tanıdı. 1899’da Kazan’a gidip Abdülalam Medresesi’nde müderris Kasım Hazret’ten ders almaya başladı. Fakat buradaki derslerden memnun kalmadı, Uralsk’a dönerek yurt dışına gitmek için babasından izin istedi. 1900’de İstanbul’a gitti. Babası Mısır’da eğitim görmesini arzu ettiğinden İstanbul’daki eğitimini bırakıp Mısır’a geçti. Muhammed Abduh ve Muhammed Halebî’den tefsir, Medineli Muhammed Ali b. Zâhir el-Vetrî’den hadis icâzeti aldı. Muhammed Beyyûmî el-Minyevî ve Şeyh Ali el-Bûlâkī gibi âlimlerin özel derslerine devam etti. Mısır’da yaklaşık iki yıl kaldı ve babasının hacca giderken Mısır’a uğraması üzerine onunla birlikte hacca gitti. Mekke, Medine, Şam, Beyrut ve Kudüs gibi şehirleri ziyaret etti; bu şehirlerdeki Jön Türkler ve Arap milliyetçileriyle temas kurdu.
Mısır’da öğrenimini tamamladıktan sonra Rusya müslümanlarının dinî idaresi olan Orenburg Müftülüğü’nden imam-hatip ve müderris diploması aldı, Uralsk’ta babasının medresesinde çalışmaya başladı. Ayrıca bir Tatar cemiyeti kurarak halkın eğitimiyle ilgilendi. Kızlara ait ilk medreseyi açtı, ardından yayımcılık işine girdi. Medresede hocalık yaptığı yıllarda (1903-1907) duvar gazeteleri çıkardı. Geleceğin büyük Tatar şairi Abdullah Tukay da ilk şiirlerini bu gazetelerde yayımladı. İlk edebiyat denemelerine bu duvar gazetesinde başladı. Daha sonraki yıllarda kitap haline getirdiği Mısır’a Seyahat, Düş Görme, İki Refik, Bahtlı Meryem, Münazara gibi hikâye ve romanlarını duvar gazetesinde yayımladı. Uralsk şehrinde ilk defa cuma hutbelerini Tatarca okudu. 1903 yılından itibaren Tiflis’te Mehemmedağa Şahtahtlı’nın (Şahtahtinski) çıkardığı Şark-ı Rus gazetesine muhabir oldu. 1903-1905 arasında birkaç defa Tatarca gazete yayımlamak için Petersburg’a başvurduysa da bundan bir sonuç alamadı. Ardından el-Asrü’l-cedîd adıyla el yazması bir dergi çıkardı. Bu dergi daha sonra matbaada basıldı ve ilk Tatar dergisi olarak tarihe geçti.
Muhammed Kâmil dostlarının yardımıyla, bu yıllarda Uralsk şehrinde Rusça Uralets adlı bir gazete yayımlayan Lev Nikolayeviç Yadrintsev’in Uralets matbaasını satın aldı. Gazetede şehrin ileri gelenlerinden Nedonoskov, I ve II. Duma’da milletvekilliği yapacak olan Kozmodemyanskiy gibi kişiler çalışıyordu. Ocak 1906’dan itibaren gazetenin adı Uralskiy Dnevnik şeklinde değiştirildi. Gazetede Ruslar’a, Tatarlar’a ve Uralsk şehrinin yerli ahalisi Kazaklar’a yönelik haber ve makalelere yer veriliyor ve gazetenin tirajı günden güne artıyordu. 24 Kasım 1905’te Fikir isimli Tatarca gazeteyi çıkarmaya başladı. Haftada üç defa yayımlanan bu gazete Rusya müslümanlarının neşrettiği ilk sansürsüz gazetedir. Gazete 27 Kasım 1905-22 Şubat 1907 tarihleri arasında çıktı. Ayrıca Ocak 1906’da el-Asrü’l-cedîd adlı ilk Tatarca dergiyi yayımladı. Kâmil’in çıkardığı dergilerden biri de Uklar’dır. Haziran 1906’da Uralsk’ta neşredilmeye başlanan aylık resimli komedi dergisi on altı sayfa halinde toplam altı sayı çıkabildi. Uklar Türk dünyasında satirik dergilerin öncüsüdür.
Rusya’da I. Duma’nın dağıtılmasının ardından basın üzerindeki denetim daha da sıkılaşmış, Uralsk şehrindeki sosyalist gruplar dağıtılmıştı. Şehirde yaşayan bazı kişiler Kâmil’e ve onun gazete ve dergilerine sert eleştiriler yöneltmeye başladı. Valiye başvurulması üzerine Kâmil’in nâşirlik ve muharrirlik izinleri iptal edildi ve babasıyla birlikte mahkemeye verildi. Mahkeme Kâmil’i bir buçuk yıl, babasını altı ay Petropavlovsky şehrindeki hapishaneye gönderme kararı aldı. Ayrıca babasının mollalık belgesi iptal edilecek ve medresesi kapatılacaktı. Kâmil temyiz için Saratov şehrindeki üst mahkemeye gitti ve davayı kazandı. Yayımına son verilen Fikir’in yerine Yeni Turmış adlı bir gazete çıkardı. 11 Kasım 1907’de yayımına başlayan bu gazete de Şubat 1909’da valinin emriyle kapatıldı.
Uralsk şehrindeki baskı ortamı yüzünden etrafındaki dostlarının dağılması, babasının artık siyasî ve içtimaî meselelerle uğraşmaması Kâmil’i tamamen yalnız bıraktı. Yeniden bir medrese açarak eğitim işine başladıysa da vali tarafından Saratov’a sürgün edildi (Ocak 1909). Burada Saratov Konservatuvarı öğretim üyelerinden R. Rudolf’tan müzik dersleri aldı, Rudolf onun yirmi şarkısını besteledi. Ancak Saratov şehrinde konser düzenlemesine izin verilmeyince Kazan’a gitti. Kazan’da da konser için izin alamadığından tiyatro grubu Seyyar’a katıldı ve oyunculuk yapmaya başladı. Rusya müslümanları arasında ilk konserler Kâmil tarafından düzenlendi. 1917 Bolşevik İhtilâli’ne kadar geçimini konserlerle sağladı. Rusya’da müslümanların yaşadığı şehir ve kasabaları dolaşarak 1500 civarında konser verdi.
1916’da askere alındı; Petrograd şehrinde hasta bakıcılık ve posta idaresinde tercümanlık yaptı. Müslüman askerler için konserler verdi. Bolşevik İhtilâli’nden sonra Lenin’in meşhur doğu halkları bildirgesini Tatarca’ya tercüme etti ve ihtilâlin ardından çıkarılan ilk Tatarca gazete olan Yarlı Halk’ın redaktörlüğünü üstlendi. Müslüman İşleri Merkez Komiserliği’nin Çulpan adlı gazetesini yayımladı; ayrıca Halk Komiserliği Dış İşleri Bürosu’nda tercümanlık yaptı. 1918 yılından itibaren Samara Müslüman İşleri Komiserliği’nde matbuat komiserliği görevinde bulundu ve bu şehirde çıkmakta olan Kineş gazetesinin redaktörlüğünü yürüttü. 1919’da Uralsk şehrine gönderildi. Burada Tatarca İhtilâl Bayrağı gazetesini yayımladı. Ancak şehrin Aklar (Beyaz Ordu) tarafından ele geçirilmesinden sonra Ural taraflarına giderek Başkırt tümenlerinin kurulmasında oğlu Hamit ile birlikte görev yaptı. Uralsk’ın tekrar komünistlerce ele geçirilmesi üzerine Yana Fikir isimli gazeteyi çıkarmaya başladı. Uralsk’a dönünce hakkındaki bazı şikâyetler yüzünden partiden çıkarıldı. Mahkemede suçsuzluğu ispat edilmesine rağmen partiye alınmadı. Uralsk’tan Kazan’a gitmek zorunda kaldı. Burada Halk Maarif Komiserliği’nde tercümeler ve radyo programları yaptı, konserler verdi. Bu yıllarda sahne eserleri yazmaya başladı. Tuzak, Güreş, Şeytan Öne, Uylap Tabuci adlı piyesleri basılamadı. 1935’te hastalık sebebiyle emekliye ayrıldı. 26 Ocak 1941’de vefat etti.
Eserleri. 1. Tercümetü’l-Cezeriyye (Petersburg 1904). İbnü’l-Cezerî’nin Kur’ân-ı Kerîm’i doğru okuma usullerini anlattığı eserinin kısa bir tercümesidir.
2. Münazara (Orenburg 1904). Zamana göre hareket edilmesinin gerekliliği, münazara usulleri ve Tatar medreselerindeki bozuklukların anlatıldığı bir risâledir.
3. Tatarca Kur’an Tefsiri (Kazan 1914). İlk Tatarca Kur’an tefsirlerinden olan eserin sadece birinci cüzü basılabilmiştir.
4. Vak‘a (Petersburg 1904). Dedikodunun kötülüğünden ve güzel ahlâktan bahseden manzum bir risâledir.
5. Bahtlı Meryem (Petersburg 1904, roman).
6. Maârif-i İslâmiyye (Petersburg 1904).
7. Meşhur Şair Abdullah Efendi Tukayef Hakkında Hâtıralarım (Kazan 1914).
8. Tuzak (Kazan 1932). Altı perdelik bu dramada I. Dünya Savaşı yıllarında köy zenginlerinin, mollaların ve hükümet memurlarının köylülere yaptıkları kötü muameleler anlatılmaktadır.
9. Köylü Hatun-Kızlar Çiftliklerin Yeniden Düzenlemesi İşinde (Kazan 1928).
BİBLİYOGRAFYA
Kâmil Mutîî Tuhfetullin, Tatarca Kur’an Tefsiri, Kazan 1914, s. 3-8.
Abdurrahman Sadi, Tatar Edebiyatı Tarihi, Kazan 1926, s. 161-163.
İsmail Remiyef, Vakıtlı Tatar Matbuatı 1905-1925, Kazan 1926, s. 7-8, 36-40.
Üzbek Gıymadiev, Satira Koralı Bilen, Kazan 1977, s. 35-71.
H. K. Tuhfettullin, Kamil Mutıygıy (trc. Niyaz Akmalov), Kazan 1992, s. 1-80.
Ferit Yahin, Tatarskaya literatura periodiçeskoy peçati Uralska (1905-1907 gg.), Kazan 1992, s. 8-30.
İsmail Türkoğlu, Rusya Türkleri Arasındaki Yenileşme Hareketinin Öncülerinden Rızaeddin Fahreddin, İstanbul 1999, s. 197-201.
İbrahim Maraş, Türk Dünyasında Dinî Yenileşme (1850-1917), İstanbul 2002, s. 246.
“İdareden”, el-Asrü’l-cedîd, sy. 3, Uralsk 1907, s. 116.
“Tercüme-i Hâl-i Muharrir-i Gazete-i Fikir”, a.e., sy. 10 (1907), s. 531-533.
Ferit Şekurov, “Fikir”, Gasırlar Avazı, sy. 3-4, Kazan 1996, s. 249-251.