https://islamansiklopedisi.org.tr/tuva
Sibirya’nın güneyinde Yukarı Yenisey havzasında Moğolistan sınırına yakın bir yerde bulunmaktadır; başşehri Kızıl (114.181 [2010 sayımı]), yüzölçümü 170.500 kilometrekaredir. En yüksek dağı 3976 m. ile Möngün Tayga’dır ve dağlık alanların % 82 oranında yer tuttuğu coğrafî bir yapıya sahiptir. Bu alanların önemli kesimi ormanlıktır (özellikle iğne yapraklı ağaçlar). Batısında Altay, güneyinde Tannu-ola, kuzeyinde Sayan (Kögmen) dağları yer almaktadır. Yenisey ırmağının bütün kolları Tuva’dan doğar. Ülke doğuda Buryat Özerk Cumhuriyeti, güneyde Moğolistan, batıda Gorno (Dağlık) Altay Özerk Cumhuriyeti, kuzeyde Hakasya Özerk Cumhuriyeti, Krasnoyarsk ve Irkutsk bölgeleriyle çevrilidir. Ülkeye adını veren Tuvalar, Türk kökenli bir topluluktur. VI. yüzyıldan itibaren Çin kaynaklarında zikredilen Tu-po (okunuşu Dubo) boyu Tuvalar’ı işaret etmektedir (Taşağıl, Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk Boyları, s. 116). Bu da Tuva adını Göktürk dönemine kadar indirir. Tuvalar kendilerine Tıva demektedir. Bu isim XIX. yüzyıldan itibaren yazılı kaynaklarda geçmeye başlamış, Soyon, Soyot, Uryanhay, Uranhay Tuba kelimeleriyle de ifade edilmiştir. Bay-kara, Çoodu, Deleg (Telengit), Dongak, Hertek, İrgit, Kırgıs, Küjuget, Maadı, Oorjak, Oyun, Sat, Salçak, Sayan, Tumat, Toju, Todut, Uygur, Balıkçı, Kuskun, Höyük, Homuşku, Ondar, Hovalıg, Hoyug, Sarıg, Oy-ondar, Kara-ondar, Darhat (Tarkat) adlı kabileleri mevcuttur.
Tuvalar’ın bulunduğu bölge, milâttan önce III-milâttan sonra III. yüzyıllar arasında Büyük Hun İmparatorluğu’nun idaresi altındaydı. VI-VIII. yüzyıllarda Göktürk hâkimiyetine bağlandı; VIII-IX. yüzyıllar arasında Uygurlar Tuva bölgesine hâkim oldu. O dönemde Yenisey yöresinin en kuvvetli boyu olan Kırgızlar çok güçlenmişti. 840’ta Kırgızlar büyük bir hücumla Uygur hâkimiyetine son verdiler ve kendi kağanlıklarını ilân ettiler. IX-XIII. yüzyıllarda Moğol kökenli kabileler bölgede bulunsa da ancak Cengiz Han döneminde bütün bu kesimi ele geçirebildiler (1207). XVII-XVIII. yüzyıllar arasında buraya Altın Hanlar ve Cungarlar hâkimdi. 1717-1911 arasında Çin’deki Mançu kökenli Ch’ing İmparatorluğu tarafından idare edildi. Ruslar madenleri dolayısıyla 1830’dan itibaren bölgeyle ilgilenmeye başladılar. 1883-1885 yıllarında Mançu hâkimiyetine karşı büyük bir ayaklanma meydana geldi, ayaklanmanın önderleri yakalanarak idam edildi. Artakalan altmış Tuvalı dağlara çekilerek Mançu ordusuna karşı direndi. Nihayet Süt-höl adlı yerde sıkıştırılıp öldürüldüler. Bunlara günümüzde “Aldan Durgunnar” (altmış firari / altmış kahraman) denilir, ayrıca Aldan Maadır adı da verilir. 1914-1921 yıllarında Tuvalar, Çarlık Rusyası’nın idaresi altında kaldı. Bu dönemde bölgedeki Rus nüfusu % 300 arttı. 1911’de Çin’deki Mançu hânedanı ortadan kalkınca Tuvalar (Uryanhaylar) en yüksek dinî liderlerini başkan seçerek bağımsız olmak istedilerse de üç yıl sonra Rusya’nın himayesini kabul etmek zorunda kaldılar. 1917-1921 arası Bolşevik-Çarlık yanlılarının mücadelesine sahne oldu.
18 Temmuz 1918’de toplanan ilk kurultaydan sonra bağımsızlık çalışmalarına hız verildi; nihayet 14 Ağustos 1921’de Tuva Halk Cumhuriyeti kuruldu. Ardından ilk anayasa ilân edildi. Anayasanın 1. maddesinde, “Tuva iç işlerinde serbest, dış işlerinde ise Rusya’ya danışarak hareket eder” ifadesi yer aldı. Bu yönetim 1944’e kadar devam etti ve XX. yüzyılda Türkiye Cumhuriyeti’nden sonra en çok bağımsız kalan Türk kökenli cumhuriyet oldu. İlk devlet başkanının adı Sodnam Balçır’dır. Özellikle 1926 sonrasında, Moğol kültürünün Tuva’yı etkilemesinden dolayı Moğolistan Halk Cumhuriyeti’nin Tuva’yı kendisine bağlama politikası izlediği ve çok etkili olup kendine taraftar topladığı bilinmektedir. Bağımsızlığının ardından Sovyetler Birliği, Tuva’yı ele geçirme politikası güttü. Bu anlamda Tuva gençleri komünist ideoloji doğrultusunda eğitildi. Eğitim alan gençler okullara öğretmen tayin edildi ve kısa bir dönemden sonra devlet yönetiminde söz sahibi oldu. 1930’ların sonunda komünist ideoloji Tuva’da öne çıktı. Tuva Cumhuriyeti 1921’de kurulduğunda Rusya’nın işçi-çiftçi hükümeti Uryanhay (Tuva) bölgesini kendi toprağı olarak görmediğini ve onu ileride de kendi toprağı görecek herhangi bir düşüncesi bulunmadığını bildirdi. Buna rağmen yirmi üç yıl sonra şartları kendi lehine çevirdi.
11 Ekim 1944 tarihinde alınan bir kararla Bağımsız Tuva Halk Cumhuriyeti, Sovyetler Birliği Muhtar Bölgesi haline dönüştürüldü. Bu hususta çok çalışan Salçak Toka muhtar bölgenin başına getirildi. 10 Ekim 1961’de Muhtar Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti oldu. 1991’de Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla 28 Ağustos’ta Tuva Cumhuriyeti adını aldı. Şeerig-ool Oorjak halk tarafından seçilen ilk cumhurbaşkanıdır. Aralık 1993’te yapılan seçimlerde Tuva meclisine seçilen otuz iki parlamenterden yirmi sekizi Tuva kökenliydi. Tuva dili uzmanı olan Kaadır-ool Biçeldey parlamento başkanlığına seçildi. Tuva’da 21 Ekim 1993 tarihinde kabul edilen yeni anayasanın 1. maddesinde, “Tuva Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu terkibi içinde demokratik bir devlettir. Federasyon antlaşmasını bütün Tuva halkının referandumu gereğince değiştirme, kendini yönetme ve Rusya Federasyonu’ndan ayrılma hakkına sahiptir” diye yazılıydı. Bu madde 2000’li yıllarda değiştirildi ve “Tuva Cumhuriyeti Rusya Federasyonu içinde demokratik hukuk devletidir” şekline dönüştürüldü. Zaman içerisinde Tuva milliyetçileri çok ağır cezalara çarptırıldıysa da 1980’lerin sonunda Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin dağılma sürecinde yeniden ortaya çıkma fırsatı buldular. Sovyetler Birliği yıkılırken Tuva’nın Ulusçu Frontozu’nu (Tuva’nın milliyetçi cephesi) kurmak için 1989 Ekiminde teşebbüse geçtiler. 18 Şubat 1990’da ilk toplantılarını yaptılar. Başlarında Kaadır-ool Biçeldey vardı. 18 Ocak 1992’de yapılan toplantının ardından cephe Bağımsız Milliyetçi Parti adını aldı. 11 Mart 1990’da Tuvaca, Tuva Cumhuriyeti’nin devlet dili olarak kabul edilince eğitimde Tuvaca daha çok yer almaya başladı. Rus azınlığı, Rusya Federasyonu’nun başka yerlerine göç etti. Tuvalı Sergey Şoygu, Rusya Federasyonu’nda bakanlık görevine getirildi.
Tuva’da Budizm ve Şamanizm geçerlidir. Şamanizm eski Türk inanç geleneğinin devamı niteliğindedir. Budizm ise XIII ve XIV. yüzyıllarda gelmiş, ancak esas yayılması XVIII. yüzyılda gerçekleşmiştir. Moğollar’ın üzerinden intikal ettiği için Moğol kültürüne ait çok sayıda terim Tuvaca’ya girmiştir. Budizm’in Lamaizm kolunun yaygınlaşmasına rağmen Şamanizm ortadan kalkmamış, iki inanç Tuvalar arasında günümüze kadar yaşamaya devam etmiştir. 1928’de nüfusu 65.000 olan Tuva’da 3500 “lama” bulunduğu tesbit edilmiştir. Bu dönemde yirmi Budist tapınağı mevcuttu. 1944’te Sovyetler Birliği’ne katıldıktan sonra hiç lama kalmamıştır. Aynı şekilde şamanlar da (kamlar) faaliyet gösteremiyordu. 1991’de Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra tapınaklar açıldı ve Budist faaliyetlerine hız verildi, kamlar da rahat hareket etme fırsatı buldular. “Düngür” (kam tefi) adını verdikleri bir dernek kurarak etrafında örgütlendiler. Erkeklerin yanında kadınlar da kam olabiliyordu. Hatta bazı zamanlarda kadın kam sayısı erkekleri geçmiştir.
Tuva dilini Türkologlar “adak” grubuna sokarlar. Bu Orhon yazıtlarında geçen bir özelliktir. Diğer özelliklerin de göz önüne alınmasıyla Tuvaca’nın Göktürkçe’ye yakın olduğu belirtilir. Buna rağmen Moğolca birçok kelimenin Tuvaca’ya girdiği, bunun % 30’lara ulaştığı görülmektedir. Dinî terimler Tibetçe ve Moğolca’dır. 1920’lere kadar Tuvaca’nın alfabesi yoktu, bir dönem Latin alfabesi denendi, daha sonra Moğol ve Kiril alfabeleri kullanıldı. Tuva dilinde Türkiye Türkçesi ile ortak binlerce kelime vardır. Geleneksel Tuva edebiyatı gelişmiştir. Daha çok avcılık ve hayvancılık konuları bu edebiyatta geniş yer tutmaktadır.
Tuva’da yak (Tibet öküzü), koyun, keçi, sığır, at besleyiciliği yaygındır. Nüfusu yüz ölçümüne göre azdır (kilometrekareye düşen nüfus yoğunluğu: 1,7 kişi) ve ekonomisi de yetersizdir. Bu sebeple merkezî yönetim tarafından desteklenmektedir. Bölgede yer altı zenginlikleri fazla olup altın gibi değerli madenler de bulunmaktadır, fakat asıl zenginlik kaynağı orman ürünleridir. Ülke Bay-Tayga, Barıın-hemçik, Çöön-hemçik, Kaa-hem, Kızıl, Mögün Tayga, Övür, Biy-hem, Süt-höl, Tandı, Tere-höl, Tes-hem, Toju, Uluğ-hem, Çaa-höl, Çedi-höl, Erzin adlı on yedi idarî bölgeye ayrılmıştır. 2010 yılı verilerine göre 307.930 olan Tuva nüfusu Tuva (% 82), Rus (% 16,3), Hakas (% 0,3) ve diğer halklardan (% 1,4) oluşur.
BİBLİYOGRAFYA
T’ung Tien, Shanghai 1935, 1081a.
Wen-hsien T’ung-k’ao (Ma Tuan-lin/1254), Shanghai 1935, 2699a.
F. G. İshakov – A. A. Palmbah, Grammatika Tuvinskogo Yazıka, Moskova 1961.
N. A. Baskakov, Vvedeniye v İzuçeniye Turskih Yazıkov, Moskova 1962.
L. P. Potapov, “Tuvans”, The Peoples of Siberia (ed. M. G. Levin – L. P. Potapov), Chicago 1964, s. 380-422.
Abdülkadir İnan, “Sibirya Türkleri”, Türk Dünyası El Kitabı, Ankara 1976, s. 1271-1282.
a.mlf., Makaleler ve İncelemeler, Ankara 1987, s. 29 vd.
S. Vainshtein, Nomads of South Siberia: The Pastoral Economies of Tuva, Cambridge 1980.
Hsin T’ang Shu, Taipei 1987, 217B, s. 6144.
Nadir Devlet, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi: Çağdaş Türkîler (ek cilt), İstanbul 1993, s. 379-381.
J. C. Dewdney, “The Turkic Peoples of the USSR”, The Turkic Peoples of the World (ed. M. Bainbridge), London-New York 1993, s. 264 vd.
W. B. Lincoln, Vahşi Batı: Sibirya ve Ruslar (trc. Mehmet Harmancı), İstanbul 1996, tür.yer.
M. H. Mannay-Ool – U. A. Dostay, İstoriya Tuvı, Kızıl 1996.
Ekrem Arıkoğlu, Tuva ve Hakas Türkçesinde Fiil (doktora tezi, 1996), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
a.mlf., “Tuva’nın XX. Asır Siyasi Tarihi”, Türkler (nşr. Hasan Celal Güzel v.dğr.), Ankara 2002, XX, 173-179.
V. I. Rassadin, “Tofalar”, Yazıki Mira: Tyurkskiye yazıki, Bişkek 1997, s. 372-383.
S. C. Sat, “Tuva”, a.e., s. 384-393.
J. Forsyth, A History of the Peoples of Siberia, London 2000, s. 241-361.
Anar Somuncuoğlu, “Tuva (Tıva) Cumhuriyeti”, Türkler, XX, 160-171.
E. J. N. Fridman, “Tuva Şamanizmi”, a.e., XX, 180-188.
Hayat Aras, “Tuva (Tıva) Türkleri ve Türkçesi”, a.e., XX, 189-194.
Ahmet Taşağıl, Çin Kaynaklarına Göre Eski Türk Boyları, Ankara 2004, s. 116-117.
a.mlf., Gök-Türkler, Ankara 2012, II, 226.