USTRUMCA - TDV İslâm Ansiklopedisi

USTRUMCA

Müellif: MACHIEL KIEL
USTRUMCA
Müellif: MACHIEL KIEL
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2012
Erişim Tarihi: 22.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/ustrumca
MACHIEL KIEL, "USTRUMCA", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/ustrumca (22.12.2024).
Kopyalama metni

Bulgarca, Makedonca ve Sırpça’da Strumica adıyla geçer. Makedonya Cumhuriyeti’nin güneydoğusunda bulunan küçük kasaba Yunanistan ve Bulgaristan sınırlarının yakınındadır. Bir bölümü dağın yamaçlarında, bir bölümü de Strumešnica nehri tarafından sulanan, ziraata oldukça elverişli aynı adı taşıyan ovasının batı ucunda yer alır. Adı bir Slav kabilesi olan Strumljani’den gelir. Bu da antik dönemde Strymon, daha sonra Struma denilen akarsuyun adıyla ilgilidir. Ustrumca ilk defa antik dönemde (m.ö. II. yüzyıl) Astracum adıyla zikredilmiştir, X. yüzyıldan beri Tiberiopolis diye anılmıştır. Bu yerin varlığı arkeolojik kazılardan elde edilen pek çok Yunan ve Roma parasıyla doğrulanmıştır. Strumica adı 1019’da İmparator Vasili’nin Bulla’sında geçer. 1019’dan önce burası Bulgar/Makedon Çarı Samuel’e ve ondan evvel Bulgar Çarı Simeon’a bağlı idi. Günümüzde kasabaya yüksekten bakan büyük kalenin kalıntıları Carevi Kuli (çar kuleleri) olarak isimlendirilir. 1019-1194 yıllarında Bizanslılar’ın hâkimiyetinde kaldı. 1194’te bir Eflak olan Dobromir Hrz 500 Eflak askeriyle Ustrumca’yı ele geçirdi. İmparator Alexios Commenos’un burayı alma çabaları başarısızlıkla sonuçlandı; ancak 1201-1202’de Bizanslılar tarafından zaptedildi. 1230’da Kolokotnitsa savaşından sonra bir çeyrek asır boyunca II. Bulgar İmparatorluğu’nun parçası oldu, fakat tekrar Bizanslılar’ca alındı. 1334’te Sırp Kralı Stefan Duşan diğer Makedonya şehirleri gibi burada da egemenlik kurdu. 1371’de Osmanlılar’a karşı yapılan Meriç savaşının ardından Sırp İmparatorluğu parçalanınca Jovan ve Konstantin Dejanović kardeşler, bugünkü Bulgaristan’ın batısına düşen Makedonya’da ayrı bir devlet kurup Ustrumca’da oturdular. Jovan’ın kısa bir süre sonra ölümüyle Konstantin bir Osmanlı vasalı haline geldi.

1395’te Yıldırım Bayezid’in tarafında savaşan Konstantin, Rovine savaşını kaybedip ölünce küçük devleti, Ilıca-i Kostandin (daha sonra Köstendil) denilen eski Velbužd şehri dahil Kostadin-ili adıyla bir sancak şeklinde Osmanlılar’a intikal etti. Ustrumca kadılık ikametgâhı yapıldı ve önemli sayıda müslüman Türk nüfusu buraya yerleşti. 925 (1519) tarihli Osmanlı tahrir kayıtları Ustrumca’nın verimli ovasının yerleşim modelinin Bizans-Slav Ortaçağ’larına kadar geri gittiğine işaret eder. 1328, 1348, 1377 ve 1379’da Bizans ve Sırp idarecileri tarafından bazı manastırlara yapılan pek çok bağışta Bansko, Borievo, Borisovo, Gabrovo, Konjarevo, Makrijevo, Mokrino, Napod, Robovo, Sekirnik, Štuka, Sušica, Turnovo ve Zubovo köyleri zikredilmektedir. Yerleşim modelinin omurgası olan on dört köyden on üçünün adı Osmanlı tahrirlerinde geçer. Bu durum, Ustrumca’nın Bizans-Slavlar’dan Osmanlılar’ın eline yumuşak biçimde geçtiğini göstermektedir.

1519 tahriri, Ustrumca’nın % 49’u (266 hâne) müslüman Türkler’den oluşan 2600-2800 kişilik bir nüfusa sahip olduğunu ortaya koyar (, nr. 170). 936 (1530) tarihli İcmal Muhasebe Defteri’ne göre burada dokuz müslüman ve altı hıristiyan mahallesi mevcuttu (, nr. 167). XVI. yüzyıl boyunca Ustrumca yavaşça büyüdü ve gittikçe daha fazla İslâmî kimliğe büründü. 978 (1570) tarihli tahrir 432 hânesi bulunan 15 müslüman, 227 hânesi bulunan 6 hıristiyan mahallesinin ve üç hâneden ibaret yahudi cemaatinin varlığını gösterir (, nr. 89). Buna göre kasabanın nüfusu % 65’i müslüman toplam 662 hâne yani 3300 kişi civarındaydı. Aynı kayıt ayrıca müslümanların % 31’inin mühtedi olduğuna işaret eder. 925 (1519) yılına ait tahrirde dağılmış halde bulunan küçük yörük gruplarının mevcut köylerin sınırları içerisinde yerleştikleri görülür. 1543 tarihli Selânik yörüklerine ait bir kayıt 4000 kişiden fazla nüfusu gösterir. Yirmi sekiz yörük ocağının Ustrumca’da yer aldığı anlaşılır. 1570 yılına ait tahrire göre daha önce bütünüyle hıristiyan olan köylerde de yerleşik küçük müslüman gruplar mevcuttu. Meselâ Borisovo seksen iki hıristiyan, yirmi iki müslüman hânesine sahipti. Burası 1900’de Türkçe konuşan müslümanlarla meskûndu. Büyük Veljuša kasabasının üçü İslâm’a sonradan girmiş on beş müslüman hânesi, Ednokukevo’nun ise yirmi sekiz hıristiyan hânesi yanında yörük üç müslüman hânesi bulunuyordu. XVII ve XVIII. yüzyıllarda yörükler bölgeye tamamıyla yerleşerek kendi kültür ve dillerini hâkim kıldılar. 936 (1530) tarihli İcmal Muhasebe Defteri’nde Ustrumca’da bir cami, dokuz mescid, bir muallimhâne ve bir zâviyenin isimleri kayıtlıdır. 1570’te üç cami, dokuz mescid, beş muallimhâne, iki zâviye ve iki hamam mevcuttu. 1519’da zikredilen cami 1570’te Câmi-i Atîk-i Sultan Murad adıyla kayıtlıdır. Diğer camiler Mehmed Bey ve Sarıger Ahmed Çelebi adını taşıyordu. Seyyid Derviş Çelebi bir hamamla kasabadaki yirmi çeşmeyi besleyen bir su yolu yaptırmıştı. İkinci hamam ise Koca Mustafa Paşa vakfının mülküydü. Ayrıca kasabanın yakınlarında Mehmed b. Çelebi b. Evrenos Mektebi’ne ait bir ılıca vardı.

Kâtib Çelebi, büyük oranda Âşık Mehmed’in eserini (1590’lar) takip ederek harabe halindeki bir kaleden söz eder. Şehrin alt tarafındaki ovadan geçen nehir üzerinde pek çok su değirmeni vardı. Duyan adlı ılıca yakınındaki ovada ağustos ayında pazar kurulmaktaydı. Bu ılıca 1570’te zikredilen ve Evrenosoğlu tarafından yaptırılan hamamla aynı olmalıdır. 1668’de burayı ziyaret eden Evliya Çelebi kalenin harabeye dönüştüğünü ve tamamıyla savunmasız olduğunu yazmaktadır. Taştan yapılmış, bahçeli ve avlulu 2040 evi bulunan sursuz Ustrumca kasabası hepsi müslüman olan on dört mahalleye ayrılmıştır. Bunların hemen bitişiğinde üç hıristiyan ve bir yahudi mahallesi vardır. Evliya Çelebi’nin verdiği bilgilere karşılık Zilkade 1051 (Şubat 1642) tarihli Cizye Defteri’nden hıristiyanların sayısının 1570’ten itibaren düşüşe geçtiği belirlenebilir. Nitekim burada sadece 157 cizye hânesi zikredilmiştir. Evliya Çelebi ayrıca 500 dükkân, tüccarlar için yedi han ve seyyahlar için üç kervansarayın varlığından söz eder. Duyan/Dolyan panayırının zenginliğini ve önemini vurgular. Müslüman halkın hemen hemen bütünüyle Oğuz soyundan geldiğini belirtir.

1689’da Makedonya’yı harap eden Habsburglular, Ustrumca’nın çok yakınına kadar geldiler, ancak kasaba ve köyler zarar görmedi. XVIII. yüzyıl boyunca kasaba önemli ölçüde büyüdü, bununla birlikte hızla artan hıristiyan ve yahudi nüfus dolayısıyla müslüman görünümünü kaybetti. Osmanlı döneminin sonlarında şehrin nüfusunun dağılımı ve ölçüsü hakkında birbiriyle çelişen birkaç kaynak vardır. 1831’de ilk modern Osmanlı nüfus sayımına göre Ustrumca kazasının 4220 erkek müslüman sakini (bütün çocuklar dahil olmak üzere) ve 5344 erkek hıristiyan ve yahudi nüfusu bulunmaktaydı. Kesin rakamı belli olmamakla birlikte kadınlar da dahil edilince bu durum % 44’ü müslüman olan 19.128 nüfusu göstermektedir. 1878 Osmanlı nüfus sayımı, Ustrumca’nın 2400 evi ile 3300 erkek müslüman nüfusu ve 2120 erkek hıristiyan ve yahudi nüfusu bulunduğunu belirtir. Kadınlarla birlikte % 58’i müslüman 11.400 kişilik bir nüfus mevcuttu.

Vasil Kınçov’a göre (Makedonya) Ustrumca kazası bir kasaba ve altmış beş köyden ibaretti. 23.602’si Bulgar hıristiyanı, 14.930’u Türk, 700’ü yahudi, 1650’si (müslüman) Çingene olmak üzere toplam nüfusu 40.882 idi. Bu da nüfusun % 40’ından biraz fazlasının müslümanlardan meydana geldiğini ortaya koyar. Kasabanın nüfusunun % 32’si, köylerin ise % 44’ü müslümandı. Kınçov’un sayıları Ustrumca’nın altmış beş köyünün on üçünün tamamen müslüman olduğunu, toplam 6350 kişilik nüfusuyla hepsinin Türk olarak kaydedildiğini göstermektedir. Diğer pek çok köyde de müslümanlar vardı. Kāmûsü’l-a‘lâm’da Ustrumca bir kasabası ve altmış beş köyü olan bir kaza şeklinde tasvir edilmiştir. Güzel bir camisi, bir rüşdiye koleji ve bazı müslüman ve hıristiyan ilkokulları mevcuttur. Yarısından fazlasını müslümanların teşkil ettiği, Yunan, Bulgar ve yahudilerin de bulunduğu 6000 civarında bir nüfusa sahiptir. Kazada Yunanlılar için iki, müslümanlar için yirmi bir, hıristiyanlar için on okul vardır. 1324 (1906) tarihli Selânik Vilâyeti Salnâmesi’ne göre Ustrumca’nın 9320 kişilik bir nüfusu, 1460 evi, altı camisi, yedi tekkesi, iki medresesi, müslümanlar için üç, hıristiyanlar ve yahudiler için beş mektebi, iki kilisesi, bir sinagogu, bir hamamı ve iki kışlası vardı. Osmanlılar’ın son döneminde Ayverdi’ye göre on üç cami, bir mescid, üç tekke/zâviye ve bir imaret (II. Bayezid’in veziri Koca Mustafa Paşa’ya ait) mevcuttu. Ustrumca kazasının yirmi bir köyünde Ayverdi toplam yirmi bir caminin varlığını zikretmektedir.

Balkan savaşları ve I. Dünya Savaşı döneminde Ustrumca ve civarı önce Bulgarlar, daha sonra Sırplar, ardından tekrar Bulgarlar, Yunanlılar ve yine Bulgarlar tarafından işgal edildi. Müslümanların ve yahudilerin çoğu kasabayı terketti ve bir daha geri dönmedi. 1913’te II. Balkan Savaşı esnasında Yunan ordusu Ustrumca’ya girdi. Yunanlılar’ın geri çekilmesi esnasında kasaba Bulgarlar tarafından ele geçirildi. Ustrumca ateşe verildi, hemen hemen bütünüyle yıkıldı. Kasaba nüfusunun yarısını kaybetti. Bu kayıp sadece Yunanistan’dan gelen Bulgar göçmenleri tarafından kısmen telafi edilebildi. Aynı dönemde pek çok Osmanlı eseri geride hiçbir iz kalmayacak şekilde ortadan kaldırıldı. 1913’ten 1919 yılına kadar Ustrumca kasabası ve bölgesi Bulgaristan Devleti’ne katıldı. Kasım 1919 tarihli anlaşmayla (Neuilly sur Seine) Ustrumca kasabası ve bölgesi daha sonra Yugoslavya’yı teşkil edecek olan Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı’na bağlandı. 1941-1944 yılları arasında tekrar Bulgar işgaline uğradıysa da II. Dünya Savaşı’nın ardından Yugoslavya’ya bırakıldı.

II. Dünya Savaşı’ndan sonra modernizasyon ve endüstrileşme gittikçe gelişti, kasabanın nüfusu hızla arttı. Aynı zamanda Mareşal Tito sınırları açarak geride kalan pek çok Türk’ün Türkiye’ye göç etmesine izin verdi. 1953’te kasaba ve civarının toplam nüfusu % 15’i Türk olan 59.015 kişi idi. 1961’de bölgenin 65.527 kişilik nüfusu vardı ve Türkler’in oranı % 7’ye düşmüştü. 1971’de 76.898 kişilik nüfusun sadece % 5’i Türk’tü. Kasabada da durum aynı idi; 1971’de 23.034 kişilik nüfusun % 7’si müslüman Türk’tü. Köylerde olduğu gibi kasabada da Türkler’in ayrılmasından hemen sonra camiler ve diğer dinî binalar ortadan kayboldu. 1994 yılına ait kayıtlarda Strumica kasabasının nüfusu 33.244 ve ona bağlı köylerle beraber (on köy) 42.953 olarak görülmektedir. Bu nüfusun % 33’ü Makedon, % 5,6’sı Türk, kalanı Sırp ve Rumlar’dan meydana gelmektedir.

Strumica bölgesinin 1971 tarihli ayrıntılı bir haritası Banica, Bansko, Borisovo, Ednokukevo, Nova Mahala, Sekirnik, Štuka ve Sušica köylerinde camilerin bulunduğunu göstermektedir. Kasabada ise sadece 1022’de (1613) yaptırılan Kâtib Durak Orta Camii ihmallere rağmen günümüze kadar sağlam olarak gelebilmiştir. Bir zamanlar önemli bir Türk köyü olan Bansko’da XVI. yüzyılın ilk dönemlerine ait Mezid Bey’in (Rumeli beylerbeyi müteferrikası) görkemli türbesi ve tarihî Banitsa (Banica) köyünde XVI. yüzyıl Toygun Paşa Camii de bugüne ulaşabilmiştir. Aynı köyde Toygun Paşa Camii karşısında bir Şâbânî türbe ve tekkesi ayakta duruyor ve 2010 yılında faaliyet gösteriyordu. Ustrumca Osmanlı âlimi, şair ve Celvetî dervişi Derûnîzâde Hulûsi Efendi’nin (ö. 1177/1763-64) memleketidir; ancak daha ziyade Ustrumcalı bir yörük ailesinin oğlu olan meşhur Halvetî şeyhi Sofyalı Bâlî Efendi’nin (ö. 960/1553) doğum yeri olarak bilinir.


BİBLİYOGRAFYA

, VIII, 334-337.

V. Kančov, Makedonija: Etnografija i statistika, Sofia 1900, s. 459-462.

J. Ivanov, Severna Makedonija (ed. D. J. Biserov), Sofia 1906, s. 209-212.

M. Ristić, Strumica, Geografsko-istoriska rasprava, Beograd 1925.

M. Pandevski – G. Stoev, Strumica i Strumičko niz Istorijata, Strumica 1969.

J. Trifunoski, Strumica, Narodni život i Običaji, Beograd 1979, s. 16-21.

Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mimârî Eserleri III, s. 241-244.

Turski Dokumenti za Istorijata na Makedonskiot Narod: Opširni Popisni Defteri ot XVI vek za Ḱustendilskiot sandcak (ed. Aleksandar Stojanovski), Skopje 1982-95, V/3, s. 29-227; V/5, s. 91-109.

N. Clayer, Mystiques, état et société: Les halvetis dans l’aire balqanique de la fin du XVe siècle à nos jours, Leiden 1994, s. 70-81.

J. McCarthy, Death and Exile: The Ethnic Cleansing of Ottoman Muslims: 1821-1922, Princeton 1996, s. 145-146.

I. Mikulčik, Srednovekovni gradovi i tvrdini vo Makedonija, Skopje 1996, s. 318-322.

a.mlf. – D. Koco, “Arheološki iskopuvanja vo 1973 g. vo Sv. 15 Tiveriopolski mačenici, Strumica”, Zbornikna Arheološkiot Muzej, VIII/9, Skopje 1978, s. 93-104.

H. Matanov, Knyažestvoto na Dragaši: Kam istoriyata na Severoistočna Makedonija v predosmanski period, Sofia 1997, tür.yer.

V. Popovski – M. Panov, Opštinite vo Republika Makedonija, Skopje 1998, s. 345-347.

Selânik Vilâyeti Salnâmesi, sy. 19, Selânik 1324, s. 299-301.

Ž. Tadić, “Dva ostatka vizantijske arhitekture u Strumičkom kraju”, Glasnik Skopskog Naučnog Društva, III, Skopje 1928, s. 83-96.

St. Papadopoulos, “Écoles et associations grecques dans la Macédoine du Nord durant le dernier siècle de la domination turque”, , III (1957), s. 428-433.

M. Kiel, “Some Littleknown Monuments of Ottoman Turkish Architecture in the Macedonian Province: Štip, Kumanovo, Prilep, Strumitsa”, , sy. 4-5 (1976), s. 153-178.

M. Lazarevska, “Orta Djami Strumica, Srednovekovna Crkva so Nekropol”, Arheološki Pregled, XVII, Beograd 1986, s. 260-261.

, II, 890-891.

A. Mrošević, “Strumica”, Enciklopedija Jugoslavije, Zagreb 1971, VIII, 199-200.

a.mlf., “Strumičko Polje”, a.e., VIII, 200.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2012 yılında İstanbul’da basılan 42. cildinde, 191-193 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER