YAHYÂ b. SELLÂM - TDV İslâm Ansiklopedisi

YAHYÂ b. SELLÂM

يحيى بن سلّام
YAHYÂ b. SELLÂM
Müellif: İSMAİL CERRAHOĞLU
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 2013
Erişim Tarihi: 24.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/yahya-b-sellam
İSMAİL CERRAHOĞLU, "YAHYÂ b. SELLÂM", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/yahya-b-sellam (24.04.2024).
Kopyalama metni

124 (742) yılında Kûfe’de doğdu. Kaynaklarda hayatından ziyade menkıbelerine yer verilir. Oğlu Muhammed’den nakledilen bir rivayete göre (İbn Nâcî, I, 240) öğrenimine Kûfe’de başladı. Babasının Basra’ya göç etmesi üzerine tahsiline bu şehirde devam etti. Hasan-ı Basrî’nin talebelerinden kıraat dersi aldı; daha sonra hadis ilmi ve hadis rivayeti üzerinde durdu. Dönemindeki kültür merkezlerini dolaşarak birçok âlimle görüştü. Ardından hadis râvileri arasında onun da adı zikredilmeye başlandı. 182’de (798) ticaret maksadıyla Mısır üzerinden Kuzey Afrika’nın ilim ve ticaret merkezi olan Kayrevan’a gitti. Kayrevan Ulucamii’nde tefsir dersleri verdi, tefsirini burada yazdı. Kayrevan halkı kendisine büyük ilgi gösterdi. Kısa bir müddet sonra çevresinde ilim halkaları oluşmaya başladı. Kayrevan’ın Abbâsî valileri Muhammed b. Mukātil el-Akkî, İbrâhim b. Ağleb ve oğlu Ebü’l-Abbas Abdullah b. İbrâhim döneminde bu şehirde yaşadı. Vali İbrâhim, Yahyâ’nın Mısır’dan dostu olan Leys b. Sa‘d’ın talebesiydi; bu sebeple ona çok itibar etti (Ebü’l-Arab, s. 35; Ebû Bekir el-Mâlikî, I, 141; İbn Ebü’d-Dıyâf, I, 98-99).

Yahyâ b. Sellâm’ın güçlü bir hâfızaya sahip bulunduğuna dair pek çok rivayet vardır. Ebü’l-Arab’ın naklettiği bir habere göre torunu dedesinin duyduğu her şeyi ezberlediğini, hatta şarkı söylenen bir yerden geçerken şarkının hâfızasına yer etmemesi için kulaklarını tıkadığını söyler (Ṭabaḳātü ʿulemâʾi İfrîḳıyye, s. 37). Mürcie’den olduğuna dair dedikodu çıkınca bunu kesinlikle reddetmiş, bu söylentiler kendisini yakından tanıyanlarca da yalanlanmıştır. Kayrevan Kadısı Îsâ b. Miskîn’e Yahyâ ile ilgili görüşü sorulduğunda, “Hakkında dedikodu yapıldı, fakat Allah’a yemin ederim ki o bizden daha hayırlı idi” demiştir. Yahyâ b. Sellâm’a Mürciîlik isnat edilmesinin asıl sebebi, o dönemdeki yaygın mezhep taassubu, onun aslen Iraklı olması ve bazı Kayrevanlılar tarafından bir yabancı gibi görülmesidir. Bununla birlikte Kuzey Afrikalılar onu güvenilir bir âlim olarak tanımışlardır. Yahyâ b. Sellâm, Irak’tan Kuzey Afrika’ya kadar uzanan coğrafyada yirmi dördü tâbiînden olmak üzere 360’tan fazla âlimle görüştü (Ebû Bekir el-Mâlikî, I, 122). Bunlar arasında oğlu Muhammed, Hasan b. Dînâr, Hammâd b. Seleme, Hemmâm b. Yahyâ, İbn Ebû Arûbe, Bühlûl b. Râşid, İbn Ferrûh, İbn Lehîa gibi âlimler yer alır. Asbağ b. Ferrûh, Ebû Dâvûd Ahmed b. Mûsâ b. Cerîr ve daha pek çok Afrikalı âlim ondan rivayette bulundu. Yahyâ b. Sellâm, oğlu Muhammed’le birlikte Trablus ve Mısır yoluyla gittiği hac dönüşü sırasında Mısır’da hastalandı, 200 (815) yılının Safer (Eylül) ayı başlarında Fustat’ta vefat etti ve Mukattam mevkiinde Kayrevanlı muhaddis İbn Ferrûh’un kabri yanına defnedildi.

Eserleri. 1. Tefsîru Yaḥyâ b. Sellâm (nşr. Hind Şelebî, I-II, Beyrut 1425/2004). Eserden bazı parçalar günümüzde Tunus’ta olup bunlar tam bir Kur’an tefsiri meydana getirecek durumda değildir. Bununla birlikte mevcut kısımlar müellifin tefsirdeki metodunu belirlemeye yeterlidir. Eser genelde öncekilerin naklî tefsirlerine benzerse de Yahyâ b. Sellâm kendinden sonrakilere yeni metotlar verebilecek bazı tecrübelere girişmiştir. Bu dağınık tefsir rivayetleri ya oğlu Muhammed veya Ebû Dâvûd Ahmed b. Mûsâ b. Cerîr (ö. 244/858) tarafından nakledilmiş, Muhammed babasının tefsirine bazı ilâveler yapmıştır. Endülüslü İbn Ebû Zemenîn bu tefsiri ihtisar etmiş (Tefsîrü’l-Ḳurʾâni’l-ʿazîz, nşr. Ebû Abdullah Hüseyin b. Ukkâşe – M. Mustafa el-Kenz, Kahire 1423/2002), Ebü’l-Mutarrif el-Kanâziî diye bilinen Abdurrahman b. Mervân el-Kurtubî’nin de eseri ihtisar ettiği belirtilmiştir.

2. et-Teṣârîf: Tefsîrü’l-Ḳurʾân mimme’ştebehet esmâʾühû ve taṣarrafet meʿânîh. Kur’ân-ı Kerîm’in 115 kelimesinin vecihlerinin gösterildiği eser Hind Şelebî tarafından neşredilmiştir (bk. bibl.). Nâşir eserin baş tarafına vücûh ve nezâire dair geniş bir tarihçe koymuştur. Eserin, Yahyâ b. Sellâm’ın torunu Yahyâ b. Muhammed’e ait olduğuna dair kayıtlar varsa da Hind Şelebî, Yahyâ b. Sellâm’ın tefsiriyle yaptığı karşılaştırmalara dayanarak bunun torun Yahyâ’ya değil dede Yahyâ’ya aidiyetini ispatlamaya çalışmıştır.

Kaynaklarda Yahyâ’nın hadise dair Kitâbü’l-Câmiʿ, İḫtiyâr fi’l-ḳırâʾât min ṭarîḳı’l-âs̱âr ve fıkıhla ilgili Kitâbü’l-Eşribe adlı üç eserinin daha bulunduğu zikredilmektedir.


BİBLİYOGRAFYA

Yahyâ b. Sellâm, et-Teṣârîf: Tefsîrü’l-Ḳurʾân mimme’ştebehet esmâʾühû ve taṣarrafet meʿânîh (nşr. Hind Şelebî), Tunus 1400/1980, neşredenin girişi, s. 67-86.

Ebü’l-Arab, Ṭabaḳātü ʿulemâʾi İfrîḳıyye (nşr. Muhammed Ben Şeneb), Cezayir 1332/1914, s. 35-38.

Ebû Bekir el-Mâlikî, Riyâżü’n-nüfûs, Kahire 1951, I, 122-124, 141.

İbn Abdülber en-Nemerî, Câmiʿu beyâni’l-ʿilm, Kahire, ts. (İdâretü’t-tıbâati’l-münîriyye), II, 148.

Humeydî, Ceẕvetü’l-muḳtebis (nşr. Muhammed b. Tâvît et-Tancî), Kahire 1372/1952, s. 53, 54.

, IV, 380-381.

İbn Ferhûn, ed-Dîbâcü’l-müẕheb, Kahire 1351, s. 101.

, II, 373.

İbn Nâcî, Ziyâdât ʿalâ Meʿâlimi’l-îmân, Tunus 1320, I, 240-243; II, 95-98.

, II, 371.

İbn Ebü’d-Dıyâf, İtḥâfü ehli’z-zamân, Tunus 1963, I, 98-99.

, I, 332.

, I, 39.

İsmail Cerrahoğlu, Yahyâ İbn Sellâm ve Tefsirdeki Metodu, Ankara 1970.

Abdüsselâm Ahmed el-Kenûnî, el-Medresetü’l-Ḳurʾâniyye fi’l-Maġrib mine’l-fetḥi’l-İslâmî ilâ İbn ʿAṭıyye, Rabat 1401/1981, I, 135-137.

Hind Şelebî, el-Ḳırâʾât bi-İfrîḳıyye, Tunus 1983, s. 151-184.

Hasan Hüsnî Abdülvehhâb, Kitâbü’l-ʿÖmr fi’l-muṣannefât ve’l-müʾellifîne’t-Tûnisiyyîn (nşr. Muhammed el-Arûsî el-Matvî – Beşîr el-Bekkûş), Beyrut 1990, I, 101-105.

Vesîle Bel‘îd b. Hamde, et-Tefsîr ve itticâhâtühû bi-İfrîḳıyye, Tunus 1414/1994, s. 77-147.

Hamadi Sammoud, “Un éxégète oriental en Ifriqiya: Yahyā b. Sallām”, , XXXIII (1970), s. 227-242.

G. Yver, “al-Ḳairavān”, , II, 686.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 2013 yılında İstanbul’da basılan 43. cildinde, 263-264 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER