https://islamansiklopedisi.org.tr/yurt-ali-ihsan
İzmir Ödemiş’e bağlı Adagüme köyünde yörük bir ailenin çocuğu olarak doğdu. Babası Mehmet Efendi, annesi Feride Hanım’dır. İlkokulun ardından Ödemiş’te ortaokula başladı, bu sırada babasından bazı medrese kitaplarını okudu. Çobanlık dahil birçok işte çalıştı. 1942-1946 yıllarında özel olarak dinî öğrenim gördü, köyündeki Ali Efendi’den Arapça dersleri aldı. Ankara’da Cumhurbaşkanlığı Koruma Alayı’nda askerlik yaptı (1948-1950). İzmir Kestanepazarı Kur’ân-ı Kerîm Koruma Cemiyeti’nde yurt idareciliği görevini sürdürürken kurrâ Hacı Salih Tanrıbuyruğu’ndan faydalandı. Aile geleneğine uyarak resmî bir görev almadı. 1950’de Said Nursi ile tanıştı ve ona bağlandı. Bu tarihten itibaren Nur risâlelerini okuyup okuttuysa da hiçbir zaman taassuba kapılmadı. Said Nursi’nin kitaplarının düzgün bir şekilde ortaya çıkması ve basılmasında büyük emek sarfetti. 1955’te İstanbul’a gitti. Daha sonra İstanbul Vezneciler’de o yıllarda muhafazakâr üniversite gençlerinin uğrak yeri olan Yaprak Kitabevi’ni kurdu.
1965 yılından başlayarak emekliliğine kadar Sönmez Neşriyat ve Matbaacılık AŞ’nin yayın müdürlüğünü ve genel müdür vekilliğini yaptı. Burada bazı dinî kitapların redaksiyonunu gerçekleştirip neşirlerini sağladı. Devrinde önemli bir hizmet sayılan Sönmez takvimlerini hazırladı. Son derece ilgi gören takvimlerin yaprakları arkasındaki bilgilerden dolayı o yıllarda takvimi ciltlettirerek kitap gibi saklayanlar oldu. Sönmez Neşriyat’tan emekliye ayrıldıktan sonra kütüphanesini satmak zorunda kaldı. Kitapları satın alan İslâm Konferansı İslâm Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi’nde (IRCICA) çalıştı; TDV İslâm Ansiklopedisi’nin hazırlanmasında bazı hizmetleri oldu. Beyin spazmı geçirip hâfızasının önemli bir kısmını ve konuşma yeteneğini kaybeden Ali İhsan Yurt bir süre sonra Fatih Akşemseddin mahallesindeki evinde 30 Aralık 1993’te vefat etti ve Topkapı Mezarlığı’na defnedildi. Evli ve biri erkek iki çocuk babasıydı.
Ali İhsan Yurt keskin bir zekâya, sağlam bir hâfızaya ve çeşitli konularda geniş mâlûmata sahipti. “İlm-i kıyâfet, ilm-i sîmâ veya ilm-i ensâb” denilen soy ve karakter bilgisinde otorite kabul edildiği gibi gizli ilimler (ulûm-i hafiyye) konusundaki bilgisiyle de tanınırdı. 1968’li yıllarda görülen sağ-sol kavgaları sırasında çokça söylediği, Rusya’nın ve komünizm ideolojisinin 2000’lere varmadan yıkılacağı, bunu kendisinin de göreceği hususundaki öngörüleri gerçekleşti. Onun bir başka yanı da “ayaklı kütüphane” denilecek kadar geniş bir kitap bilgisine sahip oluşudur. Okuduğu çok sayıdaki kitapta yer alan bilgileri cilt ve sayfasına varıncaya kadar hâfızasında tutmuş, bulunduğu meclislerde yakın tarihimizdeki birçok mesele hakkında özel mâlûmat elde etmiştir. Yörük oluşu yanında halk kültürüne olan ilgisi dolayısıyla folklorla ve “şifacı” denecek kadar alternatif tıpla da ilgileniyordu. Ayrıca eskilerin “sohbet şeyhi” diye niteledikleri derecede iyi bir sohbetçiydi. Konuştuğunda kendini dinletir, sorulduğunda hemen her konuda şaşırtıcı ve ikna edici cevaplar verirdi. Bu sebeple İstanbul Beyazıt’ta Marmara ve Küllük kıraathanelerindeki geleneksel sohbetlerin vazgeçilmezlerindendi. Bilhassa kış aylarında Enderun Kitabevi’nde, yaz aylarında Beyazıt Camii avlusundaki Çınaraltı’nda ve Edebiyat Fakültesi karşısındaki Koska Kahvehanesi’nde yaptığı sohbetlerden pek çok kişi faydalanmıştır. 1950’li yıllarda Ankara’da başladığı Risâle-i Nur tashihleri dolayısıyla içine girdiği ve sonraki yıllarda Sönmez Neşriyat’ın başında sürdürdüğü yarım asra yakın mesaisi onu matbaa, dizgi, baskı, cilt ve kâğıt gibi konularla sayfa düzeninde, takvimcilikte maharet sahibi kılmış, bu bilgilerinden dinî yayımcılık camiası çok yararlanmıştır. İlmî araştırmalarda bulunacak gençlere de her bakımdan destek olmuş ve kütüphanesindeki değerli eserleri kullanmalarına hiç çekinmeden izin vermiştir.
Eserleri. 1. Kutbuddin Mustafa Kemalüddin El’Bekrî-Sıddîkî (1687-1749) Hayatı ve Eserleri (İstanbul 1967). Peygamberimizin Dilinden Dört Halifesi ve Ashabı adlı kitaptan ayrı basımdır.
2. Fatih Sultan Mehmed Hanın Hocası Şeyh Akşemseddin: Hayatı ve Eserleri (İstanbul 1972). Ali İhsan Yurt’un yıllarca üzerinde çalıştığı, ayrıntılı, dipnotlu, sağlam bir biyografinin yer aldığı bu eser dört bölümden oluşmaktadır: Birinci bölümde Akşemseddin’in hayatı ve eserleri konusundaki kaynaklar titizlikle incelenerek ilk defa derli toplu bir biyografi ortaya konmuştur. Bu bölümde ayrıca ilk devir Osmanlı tasavvuf tarihi için önemli bilgiler verilmektedir. İkinci bölüm, Emîr Hüseyin Enîsî’nin Menâkıb-ı Akşemseddin adlı eserinin üç nüshaya dayalı ilk neşridir. Üçüncü bölümde, Akşemseddin’in Risâletü’n-nûriyye’sinin kardeşi Hacı Ali tarafından yapılmış tercümesinin Süleymaniye Kütüphanesi’ndeki nüshası (Hacı Mahmud, nr. 2408) yer almaktadır. Dördüncü bölümde Makāmât-ı Evliyâ beş nüshası karşılaştırılarak aktarılmıştır. Şeyh Akşemseddin, ilk yayımından uzun bir süre sonra müellifin isteği üzerine Mustafa Kaçalin tarafından bazı ilâve, açıklama, ekleme ve düzenlemelerle birlikte Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Vakfı tarafından tekrar neşredilmiştir (İstanbul 1994). Bu baskıda eserin giriş kısmının ardına “Hayatını Yazanlar” başlığı altında bazı tezkirecilerin ve diğer yazarların eserlerinden Akşemseddin’le ilgili metinler eklenmiş, Enîsî’ye ait Menâkıbnâme’den sonra Abdürrezzâk Eyyûbî’nin Tuhfetü’l-ihvân adlı kısa menâkıbnâmesinin Süleymaniye Kütüphanesi nüshaları (Esad Efendi, nr. 3622/10, Lala İsmâil, nr. 235/4) konulmuş, önceki baskıda sadece Arapça iki varağı aktarılan Defʿu Meṭâʿin’in Hacı Ali tarafından Kâşifü’l-müşkilât adıyla yapılan tercümesi ilâve edilmiş, Makāmat-ı Evliyâ’nın ardından Akşemseddin’in iki mektubuna yer verilmiş, bunu Kemal Eraslan’ın neşrettiği Akşemseddin’in şiirleri takip etmiş, yine önceki baskıda bulunmayan Mâddetü’l-Hayât’tan seçme konular yazılmıştır.
Ali İhsan Yurt az sayıdaki yazılarında Nizamoğlu takma adını kullanmıştır.
Ali İhsan Yurt’un itina ile yayımladığı eserlerin başlıcaları şunlardır: Ali Fikri Yavuz, Kur’an Meâli (İstanbul 1966); İbrahim Hilmi Soykut, Unutulmaz Mısralar (İstanbul 1968), Türk Atalar Sözü Hazinesi (İstanbul 1974); Âmil Çelebioğlu, Türk Bilmeceler Hazînesi (İstanbul 1979, Yusuf Ziya Öksüz ile birlikte), Mesnevî-i Şerif: Aslı ve Sadeleştirilmişiyle Manzum Nahifî Tercümesi (İstanbul 1967), Türk Ninniler Hazînesi (İstanbul 1982). Yurt ayrıca Konyalı Mehmed Vehbi Efendi’nin Sahîh-i Buhârî Tecrîd-i Sarîh Muhtasarı’nı yayıma hazırlamıştır (I-IV, İstanbul 1966).
BİBLİYOGRAFYA
Ali İhsan Yurt, Akşemseddin [1390-1459]: Hayatı-Eserleri (haz. Mustafa S. Kaçalin), İstanbul 1994, s. 469-470.
a.mlf., “Erol Güngör Hakkında”, Dağarcık, sy. 3-5, İstanbul 1984, s. 7-8.
İsmail Kara, Sözü Dilde Hayali Gözde, İstanbul 2005, s. 131-137.
Mehmed Niyazi, Dâhiler ve Deliler, İstanbul 2005, tür.yer.
Dursun Gürlek, Ayaklı Kütüphâneler, İstanbul 2008, s. 373-382.
Abdullah Uçman, “Ali İhsan Yurd Hoca’yı Hatırlamak”, a.e., s. 383-391.
Mustafa S. Kaçalin, “Ali İhsan Yurt (1924 İzmir - 1993 İstanbul)”, Yedi İklim, VI/47, İstanbul 1994, s. 126-127.
M. Ali Eren, “Son Ayaklı Kütüphane”, Aksiyon, III/109, İstanbul 1997, s. 18-19.