ABDULLAH b. SA‘D b. EBÛ SERH - TDV İslâm Ansiklopedisi

ABDULLAH b. SA‘D b. EBÛ SERH

عبد الله بن سعد بن أبي سرح
Müellif: MUSTAFA FAYDA
ABDULLAH b. SA‘D b. EBÛ SERH
Müellif: MUSTAFA FAYDA
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1988
Erişim Tarihi: 18.12.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/abdullah-b-sad-b-ebu-serh
MUSTAFA FAYDA, "ABDULLAH b. SA‘D b. EBÛ SERH", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/abdullah-b-sad-b-ebu-serh (18.12.2024).
Kopyalama metni

Ne zaman müslüman olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Medine’ye hicret etti ve vahiy kâtipleri arasında yer aldı. Bir müddet sonra irtidad edip Mekke müşriklerinin yanına döndü. Kâtipliği sırasında vahyi kendi arzusuna göre tahrif ettiği söylenerek müşriklerin İslâmiyet aleyhindeki çalışmalarını destekledi. Mekke fethinde, “görüldükleri yerde öldürülmelerine izin verilenler” (kanı heder edilenler) arasına alındıysa da süt kardeşi Hz. Osman’a sığınarak pişmanlık duyduğunu bildirdi ve affedilmesi için Hz. Peygamber nezdinde şefaatte bulunmasını istedi. Hz. Peygamber Osman’ın ricası üzerine, kısa bir tereddütten sonra Abdullah’ı affedip biatını kabul etti.

Hz. Ömer zamanında Amr b. Âs’la birlikte Mısır’ın fethine katıldı ve onun devrinde Saîd bölgesinde (Yukarı Mısır) valilik yaptı. Halife Osman Mısır’ın malî işleriyle Abdullah’ı, yönetimiyle de Amr’ı görevlendirmek istedi. Amr’ın buna itiraz etmesi üzerine onu azlederek yerine Abdullah’ı vali tayin etti ve İfrîkıye’nin fethiyle görevlendirdi (645 veya 647). Abdullah b. Sa‘d, Sübeytıla’da Gregorios karşısında büyük bir zafer kazanarak Kartaca bölgesini fethetti, Kayrevan şehrinin kurulduğu yere kadar ulaştı ve pek çok ganimet ele geçirdi. Abdullah b. Zübeyr, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Amr’ın da büyük kahramanlıklar gösterdiği bu savaş “Abdullahlar Savaşı” (Harbü’l-Abâdile) adıyla meşhur oldu. Abdullah b. Sa‘d daha sonra Muâviye’nin Kıbrıs üzerine gönderdiği orduya yardımcı oldu. 652 yılında Nûbe üzerine yürüdü ve şiddetli bir savaştan sonra hıristiyan Nûbe hâkimi ile bir antlaşma imzaladı. Bakt denilen bu antlaşmaya göre şehir halkı belirli sayıda köleleri müslümanlara, müslümanlar da Mısır’da yetişen buğday ve mercimek gibi yiyecekleri ve bazı giyecek maddelerini onlara vereceklerdi. Diğer taraftan Abdullah’ın Bizans donanmasıyla Finike açıklarında kazandığı deniz savaşı da meşhurdur. Bizans İmparatoru II. Konstans, Mısır’ın elden çıkmasından sonra Kuzey Afrika’daki İslâm hâkimiyetine son vermek üzere büyük bir donanma hazırladı. Bizans donanmasındaki gemilerin direkleri uzaktan âdeta bir orman görünümü verdiği için Zâtüssavârî adıyla anılan bu savaşta, Abdullah b. Sa‘d kumandasındaki İslâm ordusu Bizans donanmasını tamamen imha etti ve II. Konstans ancak yaralı olarak kurtulabildi (31/652).

Mısırlılar, Amr b. Âs’tan sonra Abdullah’ın vali olmasını tasvip etmediler. Onlar, İfrîkıye’yi fethetmesine ve Bizans İmparatorluğu’yla yapılan deniz savaşlarını kazanmasına rağmen, Abdullah’ın vaktiyle irtidad etmiş olmasını ve bilhassa Mısır’da yaptırdığı Dârülhaniyye adlı büyük sarayı bahane ederek onu yıpratmaya çalıştılar ve Halife Osman’dan kendisini görevden almasını istediler. Bu arada Abdullah, şikâyetçilerden birini döverek öldürdü. Bu gelişmeler üzerine Hz. Âişe de halifeden Abdullah’ı azletmesini istedi. Abdullah ise Hz. Osman’ın evinde muhasara altına alınması üzerine önce Medine’ye yardım gönderdi, sonra da bizzat kendisi oraya gitmek üzere Mısır’dan ayrıldı; yerine de Sâib b. Hişâm’ı bıraktı. Fakat yolda Hz. Osman’ın şehid edildiğini öğrendi. Bu sırada ihtilâlcilerin yöneticisi Muhammed b. Ebû Huzeyfe, Sâib’i uzaklaştırarak Mısır’da idareye el koymuştu. Medine’ye gitmekten vazgeçen Abdullah tekrar Mısır’a dönmek istediyse de muvaffak olamadı. Yaygın olan rivayete göre, Mısır’a giremeyince Muâviye’nin yanına gitmeyi de doğru bulmayıp Askalân veya Remle’ye gitti ve orada vefat etti. Hz. Peygamber’den sadece bir hadis rivayet etmiştir.


BİBLİYOGRAFYA

, III, 825, 855-857, 865.

, II, 409.

, II, 141; III, 72, 250, 407; VII, 496-497.

, II, 746, 747-748.

a.mlf., (Zekkâr), s. 77, 164-165, 176, 178, 180, 195.

, bk. İndeks.

, s. 300-301, 507.

, I, 253-254.

, I, 160, 357, 358, 531-532; a.e., IV/1, s. 505, 512-514, 533, 538-540, 555-557, 585.

a.mlf., (Müneccid), bk. İndeks.

, VII, 181-182.

a.mlf., (de Goeje), bk. İndeks.

, s. 11-17.

( içinde), III, 918-920.

, III, 173-174.

, II, 175-176, 315-316.

, III, 33-35.

, IV, 109-111.

Seyyide İsmâil Kâşif, Mıṣr fî fecri’l-İslâm, Kahire 1970, bk. İndeks.

Mustafa el-A‘zamî, Küttâbü’n-Nebî, Riyad 1401/1981, s. 82-89.

C. H. Becker, “Abdullah”, , I, 40-41.

a.mlf., “ʿAbd Allāh b. Saʿd”, , I, 51-52.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1988 yılında İstanbul’da basılan 1. cildinde, 130-131 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER