ABDURRAHMAN BÂHİR EFENDİ - TDV İslâm Ansiklopedisi

ABDURRAHMAN BÂHİR EFENDİ

Müellif:
ABDURRAHMAN BÂHİR EFENDİ
Müellif: NURİ ÖZCAN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1988
Erişim Tarihi: 20.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/abdurrahman-bahir-efendi
NURİ ÖZCAN, "ABDURRAHMAN BÂHİR EFENDİ", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/abdurrahman-bahir-efendi (20.04.2024).
Kopyalama metni

İlmiyeye mensup, Arapzâde olarak tanınan sülâledendir. Babası, İstanbul Şehzade Camii imamı Arapzâde Ali Efendi’dir. 1100 (1688-89) yılında İstanbul’da doğdu. Tahsilini İstanbul medreselerinde yaptı. Üstün kabiliyeti ve çalışkanlığı sayesinde, kısa sürede devrin ünlü bilginleri arasında yer aldı. 1710’da, sesinin güzelliği ve mûsiki bilgisi sebebiyle III. Ahmed’in başimamı olarak sarayda görevlendirildi; ayrıca şehzadelerin hocalığına tayin edildi. Bu tarihten itibaren sürekli bir şekilde yükselerek bir yıl sonra müderris, 1720’de Mekke kadılığı pâyesiyle Yenişehir mollası oldu. Dört yıl sonra da kendisine İstanbul Kadılığı pâyesi verildi. 1725 yılında İstanbul kadılığına getirildiyse de bu görevde bir yıl kalabildi. 1730’da saraydaki imamlık vazifesinden alınarak Sakız’a gönderildi. Daha sonra 1738’de Anadolu kazaskeri, 1745’te de Rumeli kazaskeri oldu 7 Receb 1159’da (26 Temmuz 1746) İstanbul’da vefat etti ve Çarşıkapı’daki Koca Sinan Paşa Medresesi hazîresine defnedildi. Oğulları Sâdık, Ahmed Atâullah ve Ali Rızâ efendiler de zamanın tanınmış ilim adamlarındandır. Nitekim Sâdık Efendi Rumeli kazaskerliği, Ahmed Atâullah Efendi şeyhülislâmlık, Ali Rızâ Efendi de Yenişehir mollalığı görevlerinde bulunmuştur.

Abdurrahman Bâhir Efendi Türkçe, Arapça, Farsça olmak üzere üç dilde şiir yazmıştır. Ayrıca kaleme aldığı Arapça tarihleri, onun edebî kudretini göstermektedir. Ancak şiirlerini topladığı bir divana bugüne kadar rastlanmamıştır. Abdurrahman Efendi zamanın önemli mûsikişinasları arasında yer alır. Özellikle kendi şiirlerine yaptığı bestelerle ve hânendeliğiyle tanınmış, birçok saz eseri ve sözlü eser bestelemiştir. Ancak eserleri, Kasımpaşa Mevlevîhânesi neyzenbaşı ve şeyhlerinden bestekâr Arapzâde Ali Dede’nin (ö. 1767) eserleriyle karıştırıldığından, zamanımıza ulaşan peşrev ve saz semâileri hakkında kesin bir sayı vermek mümkün değildir.


BİBLİYOGRAFYA

İzzî, Târih, İstanbul 1199, vr. 65b.

Râmiz, Âdâb-ı Zurefâ, Süleymaniye Ktp., Esad Efendi, nr. 3873, vr. 10b.

Sahaflar Şeyhizâde Esad Efendi, Bağçe-i Safâ-endûz, İÜ Ktp., TY, nr. 2095, s. 47.

, s. 285, 332.

, III, 320.

, I, 160-163; IV, 79-85.

, s. 1, 9, 12, 18, 19-21, 34, 64, 66, 69.

, I, 3.

R. Ekrem Koçu, “Arapzâde Ali”, , II, 644.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1988 yılında İstanbul’da basılan 1. cildinde, 158 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER