https://islamansiklopedisi.org.tr/ahmed-kamil-efendi
Küçük yaşta Kırım’dan İstanbul’a geldi. Akrabalarının yardımı ile Enderun’a alındı. Güzel sesi ve mûsikiye olan kabiliyeti ile dikkati çekerek kısa zamanda meşkhânede mûsiki meşkine başlatıldı. Mûsikideki temel bilgileri Musâhip Kemânî Hızır Ağa, A‘mâ Corci ve Tanbûrî İsak’tan öğrendi. Önce Enderun çavuşları arasına, I. Abdülhamid zamanında da müezzinbaşılık görevi ile Has Oda’ya alındı. III. Selim’in saltanatında ikinci imamlık, II. Mahmud’un tahta çıkmasından sonra da başimamlık vazifelerinde bulundu. 1811’de Cennet Filizi lakabı ile tanınan Abdülkerim Efendi’nin saray başimamlığına tayini ile bu vazifeden ayrıldı. Hayatının son yıllarında iki defa (1812, 1818) Rumeli kazaskerliğine tayin edildi. Bu arada 1813’te hacca gitti. 17 Şubat 1820’de seksen yaşlarında vefat etti. Tayyarzâde, Târih’inde ondan Ahmed Kâmilî Efendi diye söz etmektedir.
Ahmed Kâmil Efendi, Arapça ve Farsça’ya hâkimiyeti, fıkıhta ve bilhassa ferâizde derin bilgisi sebebiyle zamanın âlimleri arasında da yer almıştır. Ayrıca devrinin mûsiki üstatları içinde şöhret bulmuş, hayatının büyük bir kısmını sarayda geçirmiş, söz mûsikisinde III. Selim’in hocalığını yapmıştır. Bazı besteleri olduğu söylenmekte ise de bunlardan hiçbiri günümüze ulaşmamıştır.
BİBLİYOGRAFYA
Şânîzâde, Târih, II, 108.
Hızır İlyas, Târîh-i Enderûn, İstanbul 1276, s. 60.
Atâ Bey, Târih, III, 23-24, 79.
Cevdet, Târih, XI, 56-57.
Zekâizâde Ahmed [Irsoy], Mevlevî Âyinleri, İstanbul 1935 (İstanbul Konservatuvarı neşriyatı), X, Önsöz, s. IV-V.
Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, IV/2, s. 565.