ÂMİR b. FÜHEYRE - TDV İslâm Ansiklopedisi

ÂMİR b. FÜHEYRE

عامر بن فهيرة
Müellif: KEMAL SANDIKÇI
ÂMİR b. FÜHEYRE
Müellif: KEMAL SANDIKÇI
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1991
Erişim Tarihi: 02.11.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/amir-b-fuheyre
KEMAL SANDIKÇI, "ÂMİR b. FÜHEYRE", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/amir-b-fuheyre (02.11.2024).
Kopyalama metni

Hz. Peygamber henüz Dârülerkam’a çekilmeden önce müslüman olan kölelerdendir. Bu sebeple büyük işkencelere mâruz kaldı. Daha sonra Hz. Ebû Bekir tarafından satın alınıp âzat edildi ve onun koyunlarının çobanlığını yaparak geçimini sağladı.

Hz. Peygamber hicret sırasında Ebû Bekir’le birlikte Sevr mağarasında saklanınca Âmir sürüsünü bu mağaraya doğru sürerek onlara süt ve yiyecek götürdü. Sonra da onlarla birlikte Medine’ye gitti. Ahmed b. Hanbel’in rivayetine göre, hicret sırasında kendilerini takibe koyulan Sürâka’ya verilecek emannâmeyi yazmasını Peygamber ona emretmiş, o da bunu bir deri parçasına yazmıştı. Bu rivayetten, âzatlı bir köle ve çoban olmasına rağmen, o gün için Mekke’de sayıları çok az olan okuma yazma bilenler içinde Âmir’in de bulunduğu anlaşılmaktadır. Medine’de ensar ile muhacirler arasında Resûl-i Ekrem tarafından kurulan muâhâtta Âmir, Hâris b. Evs b. Muâz’la kardeş ilân edildi.

Bedir ve Uhud savaşlarına katılan Âmir, hicretin 4. yılında Necidliler’e gönderilen yetmiş kişilik irşad heyetinde yer aldı. Heyet Bi’rimaûne’ye geldiğinde tuzağa düşürüldü. Cebbâr b. Sülmâ’nın attığı mızrak, henüz kırk yaşında olan Âmir’in sırtından girip göğsünden çıktı. O anda Âmir, “Kazandım vallâhi!” diye haykırınca öldürdüğü insanın son nefesindeki bu sözüne bir mâna veremeyen Cebbâr, günlerce üzerinde düşündüğü bu olayın tesiriyle daha sonra müslüman oldu. Cebbâr b. Sülmâ ve bu baskını düzenleyenlerin reisi olan Âmir b. Tufeyl, Âmir b. Füheyre’nin naaşının önce göklere yükseldiğini, daha sonra yere indiğini bizzat gördüklerini söylemişlerdir (bk. Buhârî, “Meġāzî”, 28).


BİBLİYOGRAFYA

, IV, 176.

Buhârî, “Meġāzî”, 28.

, s. 124, 171.

, I, 155, 349, 352.

, I, 277, 340; II, 130, 131; III, 194, 196.

, III, 230.

, II, 69, 91.

, III, 136.

a.mlf., , IV, 72.

, III, 594-595.

a.mlf., , V, 80.

Âmirî, Behcetü’l-meḥâfil ve buġyetü’l-emâs̱il (nşr. Muhammed Sultan en-Nemnekânî), Kahire 1330-31, I, 150.

, III, 243-244.

M. Mustafa el-A‘zamî, Küttâbü’n-nebî, Riyad 1401/1981, s. 74-75.

İbn Hudeyde el-Ensârî, el-Miṣbâḥu’l-muḍî fî küttâbi’n-nebiyyi’l-ümmî (nşr. Muhammed Azîmüddin), Beyrut 1405/1985, s. 136-138.

Şâkir Mahmûd Abdülmün‘im, “Küttâbü’n-nebî”, el-Müʾerriḫu’l-ʿArabî, sy. 4, Bağdad 1975, s. 171-200.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1991 yılında İstanbul’da basılan 3. cildinde, 65-66 numaralı sayfalarda yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER