https://islamansiklopedisi.org.tr/amvas
Eski adı Emmaus olan Amvâs (Amevâs, Imvâs), Kudüs ile Remle arasında ve Kudüs’ün 33 km. kuzeybatısında, denizden 375 m. yükseklikteki bir tepenin eteklerinde kurulmuştur. Burada yapılan arkeolojik kazılar sonucunda ortaya çıkarılan kalıntılar, Emmaus adını sürdüren Amvâs’ın Romalılar ve Bizanslılar zamanında imar edilmiş önemli bir şehir olduğunu göstermektedir. Haçlılar’ın da burada Bizanslılar’dan kalma küçük bir kiliseyi XII. yüzyılda yeniden inşa ettikleri bilinmektedir. Kitâb-ı Mukaddes’te Kudüs’ten altmış ok atımı uzakta olduğu söylenen (bk. Luka, 24/13) ilk Emmaus’un yeri ve kuruluş tarihi ise kesin olarak tesbit edilememiştir.
13 (634) yılında Ecnâdeyn zaferinden sonra Amr b. Âs tarafından fethedilen ve İslâm ordusu için karargâh olarak kullanılan Amvâs, Remle’nin kurulmasından sonra giderek önemini kaybetti. Hz. Ömer devrinde Amvâs’ta İslâm tarihinde bilinen ilk veba salgını (tâûnu Amvâs) çıkmış ve buradan Suriye’nin çeşitli yerlerine yayılmıştır. Bu salgının 17 (638) veya 18 (639) yılında yaşandığında dair farklı rivayetler bulunmaktadır. Bazı kaynaklardaki anlatım salgının 17 yılında ortaya çıkıp 18 yılında da devam ettiğini düşündürmektedir (meselâ bk. Halîfe b. Hayyât, s. 135, 138). Veba salgını sonucunda, Suriye orduları başkumandanı Ebû Ubeyde b. Cerrâh ve onun ardından bu görevi üstlenen Muâz b. Cebel, Şürahbîl b. Hasene, Süheyl b. Amr, Fazl b. Abbas ve Yezîd b. Ebû Süfyân gibi birçok sahâbînin de aralarında olduğu 25.000’i aşkın kişi hayatını kaybetmiştir. Hz. Peygamber’in âzatlı kölesi Servân b. Fezâre el-Âmirî de 54’te (674) burada vefat etmiştir.
Fransız rahipler 1890’da burada bir manastır, bir dispanser ve bir ziraat okulu yaptırdılar. 1948’de Kudüs-Tel Aviv karayolu üzerinde, 1420 müslümanın yaşadığı küçük bir Arap köyü olan Amvâs’ın 1961 sayımına göre nüfusu 2000 kişi idi. İki mescidi, bir kilisesi, bir kütüphanesi, bir sağlık ocağı ve taştan yapılmış evleri bulunuyor, çevresinde sarnıç ve kuyulardan elde edilen sularla zeytin, hububat, baklagiller, sebze ve meyve yetiştiriliyordu. 1967 yılındaki Arap-İsrail Savaşı sırasında tahrip edildi ve yahudi işgalinden sonra tamamen boşaltılarak askerî bölge haline getirildi.
BİBLİYOGRAFYA
İbn Sa‘d, eṭ-Ṭabaḳāt, II, 357; III, 283, 414, 588, 590; IV, 6, 55, 128; V, 5, 444, 453; VII, 385, 388, 389, 394, 399, 404-406.
Halîfe b. Hayyât, et-Târîḫ (Ömerî), s. 135, 138, 155.
Ya‘kūbî, Kitâbü’l-Büldân, s. 85.
Belâzürî, Fütûḥ (Müneccid), s. 164, 165.
a.mlf., Ensâb, III, 25-26.
İbn Kuteybe, el-Maʿârif (Ukkâşe), s. 121, 183, 325, 345, 601.
Taberî, Târîḫ (de Goeje), I, 2516-2522, 2570, 2578.
İbn Abdülber en-Nemerî, et-Temhîd (nşr. Mustafa b. Ahmed el-Alevî – M. Abdülkebîr el-Bekrî), Mağrib 1387/1967, II, 276-277.
Bekrî, Muʿcem, III, 971.
Yâkūt, Muʿcemü’l-büldân, IV, 157-158.
İbn Kesîr, el-Bidâye, VII, 78-80, 90, 93.
G. le Strange, Palestine under the Moslems, London 1890, s. 393.
Mustafa Murâd ed-Debbâğ, Bilâdünâ Filisṭîn, Amman 1392/1972, IV, 510-514.
F. Buhl, “Amvâs”, İA, I, 428.
K. W. Clark, “Emmaus”, IDB, II, 97-98.
J. Sourdel-Thomine, “Amwās”, EI2 (Fr.), I, 474.
Mv.Fs., III, 337-338.