https://islamansiklopedisi.org.tr/arif-hikmet-tezkiresi
Ârif Hikmet Bey’in kendi adıyla anılan bu eserde 1000-1252 (1592-1837) yılları arasında yetişen 203 şairin hayatı anlatılmış ve şiirlerinden örnekler verilmiştir. Alfabe sırasıyla düzenlenen tezkirede yer alan şairlerin bir kısmının hayatı, eserleri ve sanatları hakkında oldukça geniş bilgiler bulunurken bazılarından ancak bir iki satırla söz edilmesi eserin tamamlanamadığını göstermektedir. Nitekim bugün Ali Emîrî Efendi’nin yazısıyla elde mevcut tek nüshasında (Millet Ktp., Ali Emîrî Efendi, Tarih, nr. 789), bazı şairlerin hayatları anlatıldıktan sonra şiirlerinden örnek verilmeyip yerlerinin boş bırakılmış olmasından eserin müsvedde halinde kaldığı açıkça anlaşılmaktadır. Yazmanın baş tarafında Ali Emîrî, tezkirenin müellif nüshasının Bağdatlı İsmâil Paşa’da bulunduğunu ve eseri ondan istinsah ettiğini fakat müellifin tezkiresini tamamlayamadığını belirtmiş, bazı şairler hakkında “tezyîl” notuyla esere ilâvelerde bulunmuştur. Ayrıca tezkirenin fihristinde yer alan şairlerden yedi kadarına da içeride yer verilmediği görülmektedir.
Ârif Hikmet Bey konağını devrin bilgin, şair ve diğer sanatçılarının toplandığı bir merkez haline getirdiğinden birçok sanatçı, ilim adamı ve şairle tanışıp yakın dostluklar kurmuş ve bunlarla ilgili bilgileri eserlerine aktarmıştır. Tezkiresi gibi Keşfü’ẓ-ẓunûn’a yaptığı, kaynaklarda zikredilen yarım kalmış zeyli de bu çevrede bulunmanın bir ürünü sayılabilir. Başta tamamlanamamış olması, bazı şairlerden çok kısa söz etmesi, eserinde yer alan bazı kişilerin Rızâ, Safâyî, Sâlim ve Râmiz gibi diğer tezkirelerde de bulunması, Ârif Hikmet Tezkiresi’nin önemini azaltmaktadır. Ancak bütün bunlara rağmen eserin önemli bir özelliği, Ahdî’den başka Anadolu ve Rumeli dışına pek çıkmayan diğer Osmanlı tezkirecilerinden farklı olarak Ârif Hikmet Bey’in tezkiresinde bu bölgeler dışında kalan şairlere de yer vermiş olmasıdır. Buhara, Besni, Dağıstan, Dehlev, Hârizm, Kâbil, Kerkük, Senandec gibi geniş bir coğrafyada yetişen 132 Âzerî, İranlı ve Buharalı şair onun sayesinde unutulmaktan kurtularak kültür tarihindeki yerini almıştır.
BİBLİYOGRAFYA
Ârif Hikmet, Dîvân-ı Ârif Hikmet Beyefendi (nşr. Mehmed Zîver), İstanbul 1283, s. 1-8.
Fatîn, Tezkire, s. 70-71.
Muallim Nâci, Esâmî, İstanbul 1308, s. 395.
Sicill-i Osmânî, III, 274.
Osmanlı Müellifleri, II, 327.
İbnülemin, Son Asır Türk Şairleri, s. 620-631.
Levend, Türk Edebiyatı Tarihi, I, 335.
TCYK, VII, 578.
Halûk İpekten, Türk Edebiyatının Kaynaklarından Türkçe Şu’ara Tezkireleri, Erzurum 1986, s. 136.
Fevziye Abdullah Tansel, “Ârif Hikmet Bey”, İA, I, 566.
Abdülkadir Karahan, “Tezkire”, İA, XII/1, s. 230.