https://islamansiklopedisi.org.tr/barsbay
Çerkez asıllı olup Sultan Berkuk’un memlüklerinden biriydi. Kendisinden önceki Memlük Sultanı Şeyh el-Mahmûdî devrinde (1412-1421) yükselmeye başladı ve birçok idarî kademede görev yaptı. Şeyh’in ölümünden sonra hapsedildi. Sultan Tatar’ın tahta çıkması üzerine hürriyetine kavuştu ve devâtdârlığa (nâzırlık) getirildi. Ardından Tatar’ın oğlu Muhammed’in eğitimiyle görevlendirildi. Sultan Tatar vefatından (30 Kasım 1421) birkaç ay önce onu ve Canı Beg Sûfî’yi oğlu Muhammed’e nâib tayin etti. Ancak Barsbay Canı Beg’i uzaklaştırdığı gibi Tatar’ın ölümünden sonra sultan ilân edilen Muhammed’i de tahttan indirerek başa geçti (1 Nisan 1422). Saltanatının ilk yıllarında Mısır’daki iç istikrarı sağlamak üzere birtakım faaliyetlere girişti. Gayri müslim unsurları devlet kademelerinden uzaklaştırdı, yer öpme âdetini kaldırdı. Bu arada hapisten kaçan Canı Beg’in taraftarlarını takip etti, Suriye’de çıkan isyanları şiddetle bastırdı. Böylece iç meseleleri hallettikten sonra Mısır’da sükûneti sağlamak, emîrler arasındaki mücadelelere engel olmak için cihad fikrini uyandırmaya çalıştı ve Kıbrıs’ın fethine karar verdi. Kıbrıslılar’ın Mısır sahillerine yaptıkları hücumların sürmesi, ayrıca Dimyat tüccarlarından birine ait ticaret gemisinin zaptı gibi faaliyetleri bu kararda tesirli oldu. Nitekim 1423’te birçok ticaret malı ile 100’den fazla insan taşıyan iki müslüman ticaret gemisinin Dimyat Limanı’nda Franklar tarafından ele geçirildiği ve Kıbrıs Kralı John’un da Osmanlı Sultanı II. Murad’a gönderilen hediyeleri taşıyan gemiyi zaptettiği haberleri üzerine Kıbrıs’ın fethi için hazırlıklar başladı.
Kıbrıs 1424, 1425 ve 1426 yıllarında ardarda yapılan üç sefer sonucu fethedildi. 1424 seferi daha ziyade küçük bir keşif seferi mahiyetini taşıyordu. Bu sefer sırasında Limasol ve çevresi yağmalandı, bazı Kıbrıs gemileri yakıldı. İkinci sefer 1425 Haziranında gerçekleştirildi. Memlük donanması Magosa yakınlarında demirledi ve karaya asker çıkarılarak Kıbrıs kuvvetlerine karada ağır darbeler indirildi. Aynı yılın Ağustos ortalarında Limasol’a yürünerek civardaki kalelerden biri ele geçirilip yıktırıldı. Ordu eylülde çeşitli ganimetlerle geri döndü. Bu yağma ve tahrip seferinden sonra ertesi yıl Memlük ordusu Kıbrıs’ın fethi için sefere çıktı. 1426 Haziran başlarında Kıbrıs’a hareket eden Memlük donanması Limasol kıyılarına asker çıkardı. Kıbrıs kuvvetleri mağlûp edildi, Lefkoşe alındı, Kıbrıs Kralı John esir edilerek Kahire’ye götürüldü. Kıbrıs böylece Memlükler’e bağlı bir ada haline geldi. Daha sonra Kahire’de esir olarak bulunan Kıbrıs kralı Venedik, Ceneviz ve Fransız konsüllerinin müdahaleleri sonucu yılda 200.000 duka fidye vermek ve Memlükler’e bağlı kalmak şartıyla serbest bırakıldı, Kıbrıs’a dönmesine de izin verildi.
Barsbay bu arada baş kaldıran Mekke şerifini de yenmiş (1424) ve bundan iki yıl sonra da Cidde Limanı’nın gelirlerini ele geçirmişti. Ardından vergi gelirlerini arttırmak için çalıştı ve tüccarları mallarını Mısır gümrüklerinden geçirmeye mecbur tuttu. Ayrıca Suriye ve Mısır tüccarlarının aldıkları Hint mallarına ihraç vergisi koydu. Oldukça müsrif olan Barsbay çektiği para sıkıntısı sebebiyle paranın değerini sürekli değiştirdi. Baharat ticaretini kendi tekeline aldığı gibi şeker imaline de inhisar koyarak üretimini sınırladı. Onun daha fazla gelir sağlamak maksadıyla halkın zararına olarak giriştiği bu teşebbüsler büyük memnuniyetsizliğe yol açtı. Halk ağır vergiler altında ezildi. 1428’den beri Suriye’ye yapılan seferler birbirini takip ederek sürmekteydi. Tüccarlarına ve Kahire’deki elçilerine yapılan kötü muamelelerin yanı sıra Kâbe’nin tezyini işine iştirak ettirilmemesi dolayısıyla da Barsbay’a kızgın olan Timur’un oğlu Şâhruh, onun sürekli mücadele içinde bulunduğu Akkoyunlular’ı destekledi. Dulkadır beyleri de baskılar karşısında ona savaş ilân ettiler. Ancak Akkoyunlu beyi Karayülük Osman Bey’in ölümü rakipleri karşısında onu üstün duruma getirdi. Barsbay Dulkadıroğulları’nı tekrar kendine bağladı. Öte yandan amansız düşmanı Canı Beg de Karayülük Osman Bey’in oğullarından biri tarafından öldürüldü. Bir kısım Akkoyunlu beyleri onun himayesi altına girdi. Ancak Barsbay bu başarılarının sonucunu göremeden 7 Haziran 1438’de hastalanarak öldü. Birçok hayratı bulunan Barsbay Mısır’da kendi adına bir medrese ile cami inşa ettirmiştir.
BİBLİYOGRAFYA
Makrîzî, el-Ḫıṭaṭ, II, 243-244.
İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü’z-zâhire, XIV, 271, 282-304; XV, 106-111.
Halîl b. Şâhin, Zübdetü Keşfi’l-memâlik (nşr. P. Ravaisse), Paris 1894, s. 138 vd.
Şehabeddin Tekindağ, “Memlûk Sultanlığı Tarihine Toplu Bir Bakış”, TD, sy. 25 (1971), s. 25-28.
K. Yaşar Kopraman, “Mısır Memlûkleri (1250-1517), Mısır’da Memlûk Devleti’nin Kuruluşu”, Doğuştan Günümüze Büyük İslâm Tarihi, İstanbul 1987, VI, 517-520.
M. Sobernheim, “Barsbay”, İA, II, 317-318.
G. Wiet, “Barsbāy”, EI2 (İng.), I, 1053-1054.