BEHRÂ (Benî Behrâ) - TDV İslâm Ansiklopedisi

BEHRÂ (Benî Behrâ)

بنو بهراء
BEHRÂ (Benî Behrâ)
Müellif: ABDÜLKERİM ÖZAYDIN
Web Sitesi: TDV İslâm Ansiklopedisi
Yayımcı: TDV İslâm Araştırmaları Merkezi
Baskı Tarihi: 1992
Erişim Tarihi: 25.04.2024
Web Adresi:
https://islamansiklopedisi.org.tr/behra-beni-behra
ABDÜLKERİM ÖZAYDIN, "BEHRÂ (Benî Behrâ)", TDV İslâm Ansiklopedisi, https://islamansiklopedisi.org.tr/behra-beni-behra (25.04.2024).
Kopyalama metni

Kahtânîler’den Kudâa kabilesinin bir koludur. Bazı rivayetlerde Cüzâm’ın bir kolu olarak da zikredilen Behrâ kabilesine adını veren şahıs Behrâ b. Amr b. Hâfî b. Kudâa’dır. İlk zamanlarda Yenbu‘dan Eyle’ye kadar uzanan topraklarda oturan kabile daha sonra Kızıldeniz kıyılarına göç ederek Yukarı Mısır (Saîd) ile Habeşistan arasında uzanan geniş bir sahaya yayıldı, nüfusu giderek çoğaldı ve Nûbe’ye hâkim oldu. Yaklaşık 580’de komşuları Tağlib ve Tenûh gibi Hıristiyanlığı kabul eden kabile mensupları Mûte Savaşı’nda Lahm, Cüzâm, Kayn ve Belî gibi bazı Arap kabileleriyle birlikte Bizans kuvvetlerinin saflarında müslümanlara karşı savaştılar. Tebük Seferi’nden sonra on üç kişilik Behrâ heyeti Medine’ye gelerek (9/630) aynı kabileye mensup sahâbî Mikdâd b. Amr’ın (Esved) misafiri oldu. Heyet üyeleri daha sonra Hz. Peygamber’le görüşüp İslâmiyet’i kabul ettiler ve birkaç gün Medine’de kalarak dinin temel esaslarını öğrendiler. Hz. Peygamber’in isteği üzerine kendilerine hediyeler verilerek ülkelerine uğurlandılar. Ancak kabilenin tamamı müslüman olmadı. Nitekim Hâlid b. Velîd Dûmetülcendel’e yaklaşınca (12/633) burada oturan hıristiyan halk müslümanlara karşı Behrâ ve diğer Arap kabilelerinden yardım istedi. İslâm birlikleri kumandanı İyâz b. Ganm, Behrâ ve diğer gayri müslim Arap kabileleri karşısında zor durumda kalınca Hâlid b. Velîd’i yardıma çağırdı; o da Behrâlılar’a baskın yaptı ve mallarını ele geçirdi (13/634). Yermük Savaşı ve diğer savaşlarda Kelb, Tenûh, Lahm, Cüzâm ve Gassânîler’le beraber Bizans’ın müttefiki olarak kalan Behrâ kabilesi mensupları Suriye’nin fethinden sonra topluca İslâmiyet’i kabul ettiler.


BİBLİYOGRAFYA

, “Behera” md.

, V, 170-175.

, III, 37, 122, 378, 389, 410, 415-416; VII, 455.

, s. 549-550.

, s. 440-441, 478, 485.

İbn Seyyidünnâs, ʿUyûnü’l-es̱er, Beyrut, ts. (Dârü’l-ma‘rife), II, 152-153, 251.

, I, 317.

Muhammed Ebü’l-Fazl – Ali Muhammed el-Bicâvî, Eyyâmü’l-ʿArab fi’l-İslâm, Kahire 1394/1974, s. 93, 208, 216.

M. Âsım Köksal, İslâm Târihi: Hz. Muhammed (a.s.) ve İslâmiyet, Medine Devri, İstanbul 1981, IX, 400-403.

Kehhâle, Muʿcemü ḳabâʾili’l-ʿArab, Beyrut 1402/1982, I, 110.

“Behrâ”, , II, 452.

C. E. Bosworth, “Bahrāʾ”, , I, 938.

Bu madde TDV İslâm Ansiklopedisi’nin 1992 yılında İstanbul’da basılan 5. cildinde, 356 numaralı sayfada yer almıştır. Matbu nüshayı pdf dosyası olarak indirmek için tıklayınız.
TDV İslâm Ansiklopedisi'nden rastgele bir madde okumak ister misiniz?
BAŞKA BİR MADDE GÖSTER